WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

maddesinde, Vakıfların, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün teftişine tabi olduğu, teftiş makamı tarafından, vakıf senedi hükümlerinin yerine getirilip getirilmediği, vakıf mallarının gayeye uygun surette ve tarzda idare ve sarf edilip edilmediği yönünden denetleneceği, teftişin tarzı ve nasıl yapılacağının, neticelerinin ve bu kanuna göre kurulmuş olsun veya olmasın bilcümle vakıfların, Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ödeyecekleri teftiş ve denetleme masraflarına katılma payının, safi gelirin yüzde beşini geçmemek üzere, tüzük ile belli edileceği, anılan yasanın değişik 79. maddesinin ikinci paragrafında da, yetkili asliye mahkemesinin, teftiş makamının tüzükte gösterilen sebeplere dayanarak yapacağı müracaat üzerine duruşma yaparak idare edenleri işten uzaklaştırabileceği ve vakıf senedinde ayrı bir hüküm yoksa yenisini seçebileceği hukmü yer almaktadır....

    YN'lu ihtarnamesi ile ticari ilişkiden ve cari hesaptan kaynaklanan borcun ödenmesi ihtar edilmiştir. Davalı takip alacaklısı tarafından, davalı takip borçluları hakkında, İstanbul Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı takip dosyasında, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız icra takibi başlatılmış, itiraz üzerine satışa hazırlık ve muhafaza işlemleri dışında takip durmuştur. İhtiyati tedbir isteyen taraf, davacı ...'in temerrüt ihtarnemesine konu edildiği şekilde ticari ilişkiden ve cari hesaptan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemiyle açılan davada icra takibinin durdurulması/icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep etmiştir....

      Arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince; Aydın İli, Efeler İlçesi, Orta Mahallede bulunan eski 2770 ada 7 parsel sayılı taşınmaz üzerine A,B,C,D ve E siteleri olmak üzere 5 siteden oluşan 26 bloklu toplam 162 bağımsız bölümlü bina inşa edilmesinin kararlaştırıldığını, yüklenici tarafından yapılan binalardaki bir kısım bağımsız bölümlerin üçüncü kişilere devredildiğini, bunlardan daha sonra tevhid ile oluşan 6650 ada 1 parsel B Blok 1 nolu bağımsız bölümün de davalı T3 A.Ş.'ye devredildiğini, ancak yüklenicinin edimini süresinde yerine getiremediği ve yaptırılan delil tespitine göre inşaat seviyesinin %70,55 oranında kaldığını" iddia ederek, anılan bağımsız bölümün tapu iptali ve davacının arsa payı oranında adına tesciline, tedbiren de bağımsız bölüm inşaatının durdurulmasına ve taşınmazın üçüncü kişilere devrinin önlenmesine karar verilmesini istemiştir. SAVUNMA: Davalılar davanın reddini istemişlerdir....

      Anılan yasal düzenlemeler ve yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında davacı tarafın maliki olduğu dava konusu taşınmazın davalı ipotek ve haciz alacaklıları tarafından cebri icra yoluyla satışının durdurulması için ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu, durum ve koşullar dikkate alınarak yargılama sırasında her zaman ihtiyati tedbir isteminde bulunulabileceği, ihtiyati tedbir istemine konu taşınmazın cebri icra yoluyla satılması halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşabileceği ya da tamamen imkansız hale gelebileceği veya gecikme sebebiyle bir sakınca yahut ciddi bir zararda doğabileceği gözetilerek taşınmazın uyuşmazlık konusu olması karşısında tarafların menfaat dengesi ve ihtiyati tedbirin amacı birlikte düşünüldüğünde davacının ihtiyati tedbir talebinin HMK'nun 389. ve devamı maddeleri dikkate alınarak kabulü ile taşınmazın cebri icra yoluyla satışının durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ve gerekçe...

      Tebliğin 3.maddesinde ise "Vakıfların Açacakları Birimler" belirtilmiş ve ikinci fıkrasında vakfın merkezinin bulunduğu il ve ilçe (Büyükşehir Belediyesi olan iller dahil) hudutları dışındakilerde olmak kaydıyla birinci fıkrada sayılan şube, temsilcilik ve irtibat bürolarından yalnız bir tanesini açabileceği, vakıfların yurt içinde şube açabilmeleri için Vakıflar Genel Müdürlüğünden izin almalarının zorunlu olduğu, üçüncü fıkrasında, yurt içinde bulunan vakıfların yurt dışında, yurt dışında bulunan vakıfların Türkiyede şube açabilmeleri için Dışişleri Bakanlığının uygun görüşü ve Vakıflar Genel Müdürlüğünün teklifi üzerine Başbakanlıktan izin almalarının gerekli olduğu belirtilmiştir. Medeni Kanunun 903 sayılı Yasayla değişik 74.maddesinde, vakfın resmi senetle veya vasiyet yoluyla kurulacağı ve Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde tutulan sicile tescil ile tüzel kişilik kazanacağı hükme bağlanmıştır....

        İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen 11/05/2022 tarihli ve 17/06/2022 tarihli ara kararlarla tesis edilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasının gerektiğini, davacı tarafın ipoteklerin fekki ve menfi tespit talebinin tamamen haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacıların kötü niyetli olduğu ve kamu alacağı niteliğindeki müvekkili banka alacağının tahsilini sürüncemede bırakmaya çalıştıklarını, davacıların ipoteğin paraya çevrilmesini engellemeye yönelik çaba ve tutum içinde bir takım iş ve işlemler yaptıklarını gösterdiğini, davanın tamamen haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, kabul etmemekle birlikte mahkemece verilen kararda Adıyaman İcra Dairesinin 2022/4882 esas sayılı icra takibinin tedbiren durdurulmasına karar verildiğini, ancak bu durumda verilecek olan kararın icra takip dosyasında tahsil edilen paranın alacaklıya ödenmemesi şeklinde olması gerekirken hukuka ve usule aykırı olarak takibin tedbiren durdurulmasına...

          doğan vergi ve her türlü harç, ceza ile SGK alacakları (prim, idari para cezaları dâhil) ile ilgili takipler dahil olmak üzere, hangi nedene dayanırsa dayansın müvekkilli aleyhine takip yapılmamasına, haciz, ihtiyati haciz, e-haciz, ihtiyati tedbir, satış, muhafaza işlemleri uygulanmamasına, evvelce yapılmış olan tüm takiplerin durdurulması, davacılar hakkında rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılmış ve yapılacak tüm icra takiplerinde satışlarının durdurulması, rehinli menkullerin muhafazasının durdurulmasına, davacıların tüm kurumlar ve şirketler nezdindeki hak ve alacaklarının üçüncü kişilerce haciz, muhafaza ve tahsil edilmesinin önlenmesine ve evvelce yapılmış takiplerden üzerine haciz konulan hak ve alacaklar da dahil olmak üzere tüm hak ve alacaklarının davacılara ödenmesine, davacıların muhafaza altına alınmış ve alınacak emtia, taşıt, cihaz, makine ve diğer hak ve alacakların iadesine, davacıların takip borçlusu olduğu takiplerde kendisi aleyhine veya üçüncü şahıs konumunda oldukları...

            Mahkemece, davanın bu kısım ödeme belgeleri yönünden kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. O halde, ilk derece mahkemesi kararının yukarıda ikinci bentte açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. 3-Kabule göre de, ilk derece mahkemesinin “...Davacı, davalının çektiği kredinin taksitlerini kendisi ödemiş bilirkişi heyeti raporu ile ve makbuzlar ile bu sabit, çekilen kredinin miktarını davalı aldığı halde kredi taksitlerini davacı ödediği için davacı ödediği kredi taksitlerini sebebsiz zenginleşme ile geri istiyor....

              Şti'nin davalı Vakıflar Bankasından kullandığı kredi nedeniyle kefil olması nedeniyle kayden maliki olduğu dava konusu 311 ada 15 parsel sayılı taşınmazda ipotek tesis edildiğini ve adı geçen davalının ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığını, açık artırma sonucu taşınmazın davalıya ihale edildiğini, açtığı ihalenin feshi davası devam ederken davalının tescil işlemini yaptırdığını ve sonrasında diğer davalı Süleyman'a satış suretiyle devrettiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescile, olmadığı takdirde tazminata karar verilmesini istemiştir.Davalılar, ihalenin feshi davasının reddedildiğini, böylece ihalenin kesinleşmiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Davanın gider avansının yatırılmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK'nın 115/2. maddesi uyarınca usulden reddine ilişkin karar Dairece; “... 6100 sayılı HMK'nın 324. maddesi uygulanmak suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken, olayda uygulama yeri bulunmayan 6100 sayılı Yasanın 114/g, 115/2 ve 120/2 maddelerinden...

                müteselsilen tahsiline, tapu iptal ve tescilin mümkün olmaması ve talep ettikleri taşınmazın değeri üzerinden hesaplamanın uygulanmaması halinde HMK'nun 111....

                UYAP Entegrasyonu