Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

BK’nın 19.maddesine göre; sözleşmeler, yasalara, kamu düzenine, ahlâk ve âdaba aykırı olamazlar. Keza, 20.madde uyarınca da, sözleşmenin konusunun da gayrımümkün olmaması gerekir. Aksi takdirde, yapılan sözleşme, mutlak butlan ile bâtıl sayılır. Somut olayda, taşınmazın ruhsatsız yapıldığı, dolayısı ile kamu düzenine ve İmar Yasasına aykırı olduğu tartışmasızdır. Öte yandan, sözleşmenin yapıldığı tarihte bu inşaatın ruhsata bağlanıp bağlanamayacağı araştırılmamıştır. Eğer sözleşmenin yapıldığı tarih itibariyle davacıların arsası üzerine ruhsata bağlı bir bina yapılamayacağı saptanırsa, yapılan sözleşme, mutlak butlanla bâtıl olur. Dolayısı ile sözleşme tarihi itibariyle imar planı olmayan ve ruhsata bağlanması mümkün bulunmayan bir inşaatın yapımını, arsa sahipleri isteyemeyeceği gibi, yüklenici de üstlenemez. Zira, böyle bir sözleşmenin konusu imkânsız sayılır ve mutlak butlanla bâtıl addedilir....

    Arazi ve Arsa Düzenlenmesi İle İlgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 'İmar Parsellerinin Oluşturulması ve Dağıtımındaki Esaslar' başlıklı 10. maddesinde; "İmar parsellerinin oluşturulması ve dağıtımında aşağıdaki esaslar dikkate alınır: a) Düzenlemeyle oluşacak imar parsellerinin mümkün mertebe aynı yerdeki veya yakınındaki eski parsellere tahsisi sağlanır, b) Plân ve mevzuata göre korunması mümkün olan yapıların tam ve hissesiz bir imar parseline intibak ettirilmesi sağlanır, c) Mal sahibine tahsis edilen miktarın bir imar parselinden küçük olması veya diğer teknik ve hukuki nedenlerle müstakil imar parseli verilmemesi halinde, İmar parselasyon plânları ve imar durumu belirlenmiş düzenleme alanlarında yapılacak binaların toplam inşaat alanı veya bağımsız bölüm adetleri belirtilen imar adaları veya parselleri, kat mülkiyetine esas olmak üzere hisselendirilebilir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava konusu, 488 ada, 1654 parsel sayılı taşınmazda yapılan imar uygulaması sonrasında şuyulandırma cetveline göre DOP düşüldükten sonra davacıya 981,74 m²'lik kısmın kaldığı, bunun 133,21 m²'lik kısmının mezarlık niteliğindeki 1739 ada, 1 parsel sayılı taşınmazda davacıya pay olarak verildiği ileri sürüldüğünden, imar uygulaması sonucu arta kalan 848,50 m²'lik kısım için davacıya yer verilip verilmediği, bedele dönüştürülüp dönüştürülmediği davalı Belediyeden sorulup cevap yazıları dosyaya konulduktan, Davacı adına...

        Ancak; 1- Dava konusu taşınmazda davacıların murisleri ...hissesinin iptali ile ... adına tescil edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Dava konusu taşınmazda muris ... hissesinde bulunan imar borcu şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru değil ise de bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; Gerekçeli kararın; 1- Hüküm fıkrasının 3. paragrafının çıkartılmasına, yerine (... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 8874 Ada, 2 Parsel numaralı taşınmazda davacılaın murisi ...' ya ait 160/6806 hissenin iptali ile ... adına tesciline, kısa kararın Konyaaltı Tapu Sicil Müdürlüğüne gönderilmesine,) cümlesinin yazılmasına, 2- Hüküm fıkrasına ilave bent olarak (Dava konusu taşınmazda muris ... hissesinde bulunan imar borcu şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına,) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahallesi Havaalanı Çevresi 26 numaralı düzenleme sahasına dahil edildiği, dava konusu taşınmazın imar nedeniyle 308 ve 309 parsel sayılı taşınmazlara ayrıldığı, 308 parsel sayılı taşnmazın imar uygulamasına alındığı, şuyulandırma cetvelleri incelendiğinde, önceki malik ...’ın 319.55 m2’lik yerinin imar uygulamasına alındığı, 124.36 m2’lik alanın düzenleme ortaklık payı olarak kesildiği, bakiye 195.19 m2’lik kısmının, 174.52 m2’lik kısmının 4741 ada 2 parsel sayılı taşınmazdan, 20.67 m2’lik kısmının ise 4742 ada 3 parsel sayılı taşınmazdan verildiği görülmüştür. İmar uygulaması oluşan tapuların incelenmesinde ise; davacı ...’in 4741 ada 2 parsel sayılı taşınmazda 10.03 m2’lik, 4741 ada 3 parsel sayılı taşınmazda ise 1.19 m2’lik hissesi bulunduğu tespit edilmiştir....

            'a ait olacağının ve maliki olduğu hisseden dilediği miktarı bu yeni katlara tevzi ve tahsis edebileceğinin hüküm altına alındığını, davaya konu taşınmazın bulunduğu 35 sayılı parselin imar durumunun 7,5 kata müsaadeli olduğunu, davalıların diğer 3 katın malikleri olduklarını, buna göre davacının "hava hakkı" ile birlikte 4,5 katın maliki olduğunu, arsa paylarının da buna göre olması gerektiğini beyan ederek; taşınmazda mevcut her bir bağımsız bölümün ve mevcut imar durumu itibariyle "hava hakkı" uyarınca; davacıya ait ilave katların, bağımsız bölümlerin değerlerinin tespiti ile yönetim planı uyarınca ilave katların davacıya ait olduğu kabul edilerek davacının ve davalıların arsa paylarının yeniden düzenlenmesine ve tapuya bu şekilde tesciline, yönetim planı ve imar durumuna göre ilave katların davacıya ait olduğuna, kabul görmemesi halinde, müvekkilinin sahibi olduğu taşınmaza özgülenen arsa payının kat mülkiyetinin kurulduğu tarihteki değerinin tespiti ile müvekkiline ait, 1 no'lu bağımsız...

              Davalı, halen maliki olduğu 549 ada 9 parsel sayılı taşınmazı 2833 sayılı kadastral parsel iken babasının satın aldığını, 1990 yılından beri kullandıkları taşınmazda 2003 yılında imar uygulaması yapılarak belirlenen sınıra göre yine babası tarafından çekişmeye konu duvarın yapıldığını, dava konusu alanda belediyece dört ayrı imar uygulaması yapılmış olup, yeni bir imar çalışmasının da devam ettiğini, davacı taşınmazına müdahalesi olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, çekişme konusu taşınmaza davalının taşkın yapılanmak suretiyle müdahale ettiği, imar öncesinde de davalının babasının duvarı taşkın yaptığı gerekçesiyle elatmanın önlenmesine, yıkıma ve ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ :ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakan ...’ün maliki olduğu 27881 ada 1 parsel sayılı taşınmazı davalı belediyenin park alanı olarak kullanmak, diğer davalı şirketin ise yapılanmak suretiyle haksız işgal ettiklerini, taşınmazda yapılan son imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek 2.500,00 TL ecrimisilin yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı ..., dava konusu taşınmaza müdahalesi olmadığını, yapılarla ilgilerinin bulunmadığını, imar planında semt spor sahası olarak ayrılan taşınmaz bakımından ecrimisil isteme koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Diğer davalı......Ltd....

                  Somut olaya gelince; özellikle davacı vekilince dosyaya ibraz edilen 21.02.2012 tarihli dilekçede " davacının 1093 parsel sayılı taşınmazda pay sahibi olduğunun açık olduğu, 28.11.2000 tarih ve 740 sayılı encümen kararı doğrultusunda yapılan imar uygulaması sonucu 1093 parsel sayılı taşınmazın şuyulandırmaya tabi tutulduğu ve anılan imar uygulamasının idari yargı yerince iptal edilip iptal kararının kesinleştiği, belirtilen nedenlelerle geçersiz duruma gelen imar uygulaması nedeniyle yapılmış olan işlemlerin de iptal edilerek eski hale getirilmesinin hukuken zorunluluk arzettiği" yönündeki beyanları doğrultusunda; davanın, 1093 parsel sayılı taşınmazda yapılan imar uygulamasının iptal edilmesi nedeniyle kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu hususu açıktır. Dosya içerisindeki belgelerden, davacının pay sahibi olduğu 1093 sayılı kadastral parselin, .......

                    Yapılacak keşifte; yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın öncesinin ne olduğu, kim tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, taşınmazda imar - ihya işlemi yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise imar - ihyanın hangi tarihte tamamlandığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; yerel bilirkişi ve tanık sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeli; yerel bilirkişi ve tanık sözleri, komşu taşınmazların kadastro tutanakları ve varsa dayanaklarını oluşturan kayıtlarla denetlenmeli; teknik bilirkişiden keşfi takibe elverişli krokili rapor alınmalı; ziraat bilirkişi kurulundan dava konusu taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazın imar-ihyaya konu olabilecek yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı...

                      UYAP Entegrasyonu