Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hal böyle olunca; 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca oluşan 6,7 ve 8 nolu imar parsellerinin geldisini teşkil eden kadastal parsellerin getirtilerek, mahallinde uzman bilirkişilerle yapılacak keşifle, kadastral parseller ile imar parsel krokilerinin çakıştırılarak çekişme konusu taşınmazdaki taşkınlığın imar uygulaması ile oluşup-oluşmadığının, yıkıma konu edilen muhdesatın yer aldığı taşınmazda davalıların imar öncesinde hukuken korunmaya değer bir haklarının bulunup bulunmadığının ve yapıların imar öncesinde kim tarafından yapıldığının yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanması, müdahalenin imar uygulaması ile oluştuğunun ve taşkın yapıların bulunduğu zeminde davalıların imar öncesi bir haklarının olduğunun belirlenmesi halinde, taşkın kısımların yıkılması ile binanın tamamının yıkılıp-yıkılmayacağının saptanması tamamı yıkılacak ise yapının kaim değerinin belirlenmesi aksi halde yıkılan kısımların bedeli depo ettirilmek suretiyle...

    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacının, dava dışı kişilerle birlikte kayden paydaş bulunduğu 3455 ada 27 parsel sayılı taşınmazda davalı ... tarafından imar uygulaması yapıldığı ve oluşturulan imar parsellerinden 21861 ada 2 sayılı imar parselinde davacının paydaş kılındığı, 3455 ada 27 sayılı parselde dava dışı kişiler arasında yapılan satış işlemlerine konu payların tapu siciline hatalı yazılması nedeniyle yolsuz tescillerin söz konusu olduğu, davacının kadastral parseldeki pay oranının şuyulandırma cetvelinde hatalı olarak belirtildiği ve bu cetvelde belirtilen biçimde imar parselinde tescil yapıldığı, farklı bir ifadeyle, tescilin şuyulandırma cetveline aykırı olmadığı, davacının anılan şuyulandırma işleminin idari yargı yerinde iptali yönünde dava açmadığı, dava konusu 21861 ada 2 sayılı imar parselindeki Belediye payının da 3455 ada 27 sayılı kadastral parselle ve bu parseldeki davacı payıyla ilgisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır....

      keşif sonucu yaptığı tespite göre hesaplanan dava değeri üzerinden alınması gereken ..”'...

        Bu nedenle taraflara emsal kira sözleşmesi sunmaları için süre ve imkan tanınmalı, gerektiği takdirde ilgili resmi kurumlara yazı gönderilerek resen emsal kira araştırması yapılmalı ve buna göre ecrimisil bedeli tespit edilmelidir, 4- Dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmaz hakkında aşağıda belirtilen araştırmaların yapılmadığı görülmekle; a)Kamulaştırma bedelinin tespiti için bilirkişi raporunda somut emsal olarak alınan taşınmazın tedavüllü tapu kaydı ile emsal satış olarak kabul edilen satış akdinin bir örneğinin temini ile dosyaya eklenmesi, b)Dava konusu taşınmazın dava tarihi olan itibariyle bilirkişi raporunda somut emsal alınan taşınmazın satış tarihi itibariyle; imar uygulaması sonucu oluşan imar parseli olup olmadığının ve imar uygulaması görmüşse İmar Kanunu md.18 uyarınca (DOP) düzenleme ortaklık payının düşülüp düşülmediğinin, düşüldüyse DOP oranının, taşınmazın bulunduğu adada veya bölgede uygulanan DOP oranının, ayrıca İmar Kanunu 15. 16. maddeleri uyarıca rızai terk...

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki imar değişikliği nedeniyle taşınmazda meydana gelen değer kaybının tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, imar değişikliği nedeniyle taşınmazda meydana gelen değer kaybının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, idari yargının görevli olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, davanın yargı yolu nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

          nazım imar planında bulunmayan 12 metre en kesitli bir yolun öngörülmesinin nazım imar planına aykırılık teşkil etmeyeceği, dolayısıyla uygulama imar planının dayanak nazım imar planına uygun olduğu, uygulama imar planı ile taşınmazda öngörülen 12 metre en kesitli yolun erişilebilirlik yönünden de gerekli bir yol olduğu anlaşıldığından dava konusu uygulama imar planında şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı; dava konusu parselasyon işlemlerinde de dayanağı uygulama imar planı, dağıtım ilkeleri ve parselasyon tekniklerine aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            -KARAR- 1-Çekişme konusu taşınmazların imar uygulaması ile oluştuğu anlaşılmakla, ilgisi yönünden 2449 ada 4 parsel sayılı taşınmazın imar işlemine ilişkin tüm belge suretleri, dağıtım cetveli, imar öncesi ve sonrasına ilişkin kütün sayfa suretlerinin merciinden temini ile evraka eklenmesi, 2-492 sayılı Harçlar Yasasına bağlı I sayılı tarifenin yargı harçları başlığını taşıyan kısmında, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden tarifede gösterilen oranda nispi karar ve ilam harcı alınacağı hükme bağlanmış ve aynı yasanın 16.maddesi düzenlemesi ile de, temyize konu kararla ilgili davanın nispi harca tabi olacağı öngörülmüştür....

              Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 258 ada 3 parsel sayılı taşınmazın geldisi olan 236 parsel sayılı taşınmazda 13.12.2001 tarihli satış işlem ile davacının 3975/7475, davalının 3500/7475 pay sahibi oldukları, 18.12.2012 havale tarihli fen raporuna göre 12.01.2009 tarihli 3194 sayılı İmar Kanunun 18. maddesine göre yapılan imar uygulaması sırasında tarafların 236 parsel sayılı taşınmazdaki paylarının ½ kabul edilerek hatalı işlem yapıldığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanununun 1022. maddesi hükmü uyarınca, ayni haklar tescille doğar. Bunun yanı sıra Türk Medeni Kanunu Alman sisteminden ayrılarak tescil yoluyla mülkiyet hakkının doğumunu sebebe bağlı bir hukuksal işlem olarak kabul etmiştir. Bu itibarla, tescilin nedenini teşkil eden idari karar hukuki varlığını koruduğu sürece açılan tapu iptali ve tescil davasının dinlenebilme olanağı yoktur....

                Asliye Hukuk Mahkemesinin 18/10/2016 tarihli ve 2015/56 Esas - 2016/575 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece toplanan deliller, mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve davacı tanıklarının beyanları, bilirkişi raporları, komşu parsellere ait tutanaklar, belediyeden gelen cevabi yazılar ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu taşınmaz bölümünün kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakıldığı, taşınmazın kadastro tespitinden sonra imar-ihya edilip nizasız ve fasılasız olarak 40 yıl boyunca davacı tarafından zilyet edildiği, taşınmaz üzerinde bulunan zeytin ve incir ağaçlarının yaşlarından, taşınmazda 30 yıldır tarım yapıldığının anlaşıldığı, taşınmazın imar planı kapsamında kaldığı ancak imar planının 13/03/2006 tarihinde onaylanmış olduğu, davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin, taşınmazın imar planı kapsamına alındığı tarihten önce başladığı, hükme esas alınan teknik bilirkişi raporuna ekli krokide (B) ve (C) harfleri ile gösterilen dava konusu taşınmaz bölümlerinin...

                  Hukuk Dairesinin 04.12.2014 tarihli ve 2014/14960 Esas, 2014/18990 Karar sayılı ilamı ile " ... 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesi uyarınca oluşan 3406 ada 2 parsel sayılı taşınmaza ilişkin imar öncesine ait kayıtlar getirtilerek ecrimisile konu edilen muhdesatın yer aldığı taşınmazda davalının imar öncesinde hukuken korunmaya değer bir hakkının bulunup bulunmadığının ve olayda 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesinin koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması, çekişmeli taşınmazda davalının imar öncesi bir hakkının olduğunun belirlenmesi halinde davanın reddine, aksi halde kabulüne karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu