Başkanlığının 27.03.2018 tarih 507 sayılı encümen kararı ile 3194 sayılı yasanın 18. maddesi uyarınca 12109 sayılı imar uygulaması yapıldığı bildirildiğinden, a)En son imar uygulamasına ait şuyulandırma cetvelleri ilgili ......den istendikten, b)Dava konusu taşınmazın imar uygulaması sonucu hangi parsellere gittiğini gösterir tüm gitti kayıtlarıyla birlikte ......... kayıtları ilgili ......... Müdürlüğünden getirtildikten, c)Dava konusu taşınmaz ile imar uygulaması sonucu dönüştüğü parsellerin imar paftası üzerinde konumları işaretlettirilip, kroki üzerinde çakıştırılması suretiyle fen bilirkişisinden ek rapor alındıktan, d)İmar uygulaması sonucu yeni oluşan parsellerin imar planındaki özgülenme amacı ilgili ...... Başkanlığından sorulduktan, Sonra, alınacak cevaplarla birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 07/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
in maliki olduğu 136 ada 50 parselin imar uygulamaları sonucunda birden fazla parsele gittiği ve imar uygulaması nedeni ile davaya konu 7573 ada 16 parsel sayılı taşınmaz üzerinde İbrahim oğlu ...'in ipotek alacaklısı olarak gözüktüğü, davaya konu 7573 ada 16 nolu parsel maliklerinin ipotekten kaynaklanan borçlarını ödedikleri, kayyımın da bunun üzerine taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması için Tapu Sicil Müdürlüğüne başvurduğu, Tapu Sicil Müdürlüğünün ise İbrahim oğlu ...'e ait imar uygulamasından önce kök parsel 136 ada 50 parsel üzerinde ... Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen tedbir kararı bulunduğunu, bu tedbirin yanlışlıkla haciz olarak işlendiğini, öncelikle bu tedbirin kaldırılması gerektiğini belirterek talebin reddine dair karar verilmesi üzerine eldeki ipoteğin kaldırılması davasının açıldığı anlaşılmaktadır. 7573 ada 16 parsel sayılı taşınmaz üzerinde İbrahim oğlu ...'...
Davalı ... vekilinin temyizine gelince; Dava konusu edilen 1403 parsel sayılı taşınmazda davacılar toplam 53585 m² pay sahibi iken, bu hissenin 13396 m²'lik bölümünün taşınmazda imar uygulaması yapılması şartı ile düzenlenen 02.10.1990 tarihli protokol uyarınca, 18.10.1990 tarihinde Küçükçekmece Belediyesine hibe edildiği ve adı geçen belediyece yapılan imar uygulaması sonrasında davacılara imarın 359 ada 1, 358 ada 2, 360 ada 23, 360 ada 24, 360 ada 26, 360 ada 27, 360 ada 29, 324 ada 14, 414 ada 2, 414 ada 3, 277 ada 26, ve 358 ada 3 parsel sayılı taşınmazlardan hisseler verildiği ve davacıların bu hisselerini dava dışı şahıslara sattıkları, imar parsellerindeki hisselerin satışından sonra, dava konusu taşınmaza ilişkin imar planının ... 5. İdare Mahkemesinin 2003 yılında kesinleşen 1997/1350-199/1158 sayılı kararı ile iptal edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda; davacıların imar uygulaması yapılması şartı ile, hisselerinin bir kısmını hibe etmesinden sonra, ......
No:3 Nilüfer / Bursa olması sebebiyle yetki itirazında bulunduklarını, davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ve reddi gerektiğini, Balıkesir İli Gündoğan Mh. 4894 Ada 14 Parsel sayılı taşınmazın, 01.10.1996 tarih ve 4266 yevmiye numarası ile yapılan imar uygulaması neticesi imar ipoteği oluştuğunu, davacıların murisi Abdullah Eryüksel'in hissedarı olduğu iddia olunan 4894 Ada 14 parsel sayılı taşınmazın 1996 yılında 2981 yasa hükümleri gereği düzenlemeye alınarak 96 m²'lik hissesine karşılık davacılar murisi lehine 52.800,000 Eski TL'lik ipotek tesis edildiğini, iş imar ipotek bedelinin uyarlanmasının usulen mümkün olmadığını, imar ipotek bedel tahsis işlemi m² karşılığı yapıldığını, tapu kayıtları incelendiğinde somut olayda ilgili gayrimenkulde davacılar murisi hissesinin 96 m² olduğunun görüldüğünü, bu aşamada davacılar murisinin ilgili taşınmazdaki hisse m²'sinde herhangi bir değişiklik bulunmadığından dolayı davacılar murisi lehine tahsis olunan imar ipotek bedelinin de arttırılmasının...
No:3 Nilüfer / Bursa olması sebebiyle yetki itirazında bulunduklarını, davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ve reddi gerektiğini, Balıkesir İli Gündoğan Mh. 4894 Ada 14 Parsel sayılı taşınmazın, 01.10.1996 tarih ve 4266 yevmiye numarası ile yapılan imar uygulaması neticesi imar ipoteği oluştuğunu, davacıların murisi Abdullah Eryüksel'in hissedarı olduğu iddia olunan 4894 Ada 14 parsel sayılı taşınmazın 1996 yılında 2981 yasa hükümleri gereği düzenlemeye alınarak 96 m²'lik hissesine karşılık davacılar murisi lehine 52.800,000 Eski TL'lik ipotek tesis edildiğini, iş imar ipotek bedelinin uyarlanmasının usulen mümkün olmadığını, imar ipotek bedel tahsis işlemi m² karşılığı yapıldığını, tapu kayıtları incelendiğinde somut olayda ilgili gayrimenkulde davacılar murisi hissesinin 96 m² olduğunun görüldüğünü, bu aşamada davacılar murisinin ilgili taşınmazdaki hisse m²'sinde herhangi bir değişiklik bulunmadığından dolayı davacılar murisi lehine tahsis olunan imar ipotek bedelinin de arttırılmasının...
İhtilaf davacıya 830 m2 olarak satılan ve imar uygulaması sonrası DOP kesintisi nedeniyle 580,35 m2 olması gereken taşınmazının 392,81 m2 olması sonucu eksik kalan kısım olan 187,54 m2 için davacının bedel isteyip isteyemeyeceği hususundadır. Davacının taşınmazı satın alırken taşınmazıda imar uygulaması yapılmadığını ve bu haliyle 830 m2 kısmı satın aldığı ve imar uygulaması sonucu taşınmazın yüzölçümününde azaldığı (DOP kesintisi nedeniyle sabittir. Taşınmazın yüzölçümündeki azalma davalının kusuru olmaksızın imar uygulaması sonucu gerçekleşmiştir. Öte yandan davalının, imar uygulaması sonrasında da taşınmazın 830 m2 olarak davacı adına tescil edileceğine dair bir taahüdü ve tekeffülü bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, davacının imar uygulaması sonrası oluşan parsellerden kendisine eksik yer verildiği iddiasıyla davalıdan talepte bulunması olanaklı değildir....
Mahkemece, imar uygulamasının davacıların bina üzerindeki mülkiyet hakkını ortadan kaldırmayacağı ancak bir kısım davacıların imar uygulaması sonucu oluşan taşınmazlarda pay maliki olmadıkları gerekçesiyle davacılar ......... bakımından davanın reddine, davacı ... bakımından isteğin kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 830 ada 17, 19 ve 20 parsel sayılı taşınmazlarda .......Encümeninin 14.07.2004 günlü kararı ile 3194 sayılı İmar Kanununun 18.maddesi uyarınca imar uygulaması yapıldığı, uygulama sonucu davacı ...'nin 2040 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlarda paydaş olduğu, diğer davacıların pay maliki olmadıkları, dava konusu 286 numaralı dükkanın ise imar uygulaması öncesi eski 830 ada 20 parsel sayılı taşınmazda bulunduğu, imar sonrası anılan dükkanın park alanında kaldığı sabittir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede fiili imar uygulaması yapıldığı ileri sürüldüğünden; Dava konusu taşınmazda fiili imar uygulaması yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise imar uygulaması nedeniyle düzenlenen parselasyon planı, şuyulandırma cetvelleri ve yeni oluşan tapu kayıtları ilgili Belediye Başkanlığı İmar Müdürlüğü ve Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtildikten sonra, Birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 28.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hal böyle olunca; 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca oluşan 6,7 ve 8 nolu imar parsellerinin geldisini teşkil eden kadastal parsellerin getirtilerek, mahallinde uzman bilirkişilerle yapılacak keşifle, kadastral parseller ile imar parsel krokilerinin çakıştırılarak çekişme konusu taşınmazdaki taşkınlığın imar uygulaması ile oluşup-oluşmadığının, yıkıma konu edilen muhdesatın yer aldığı taşınmazda davalıların imar öncesinde hukuken korunmaya değer bir haklarının bulunup bulunmadığının ve yapıların imar öncesinde kim tarafından yapıldığının yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanması, müdahalenin imar uygulaması ile oluştuğunun ve taşkın yapıların bulunduğu zeminde davalıların imar öncesi bir haklarının olduğunun belirlenmesi halinde, taşkın kısımların yıkılması ile binanın tamamının yıkılıp-yıkılmayacağının saptanması tamamı yıkılacak ise yapının kaim değerinin belirlenmesi aksi halde yıkılan kısımların bedeli depo ettirilmek suretiyle...
T.. paydaş iken imar uygulaması ile 75 ada, 4 imar parselde paydaş olduğu, davalılaran gerek kadastral parsellerden gerekse imar uygulaması ile oluşan imar parsellerinde kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir haklarının olmadığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, yasal ayrıcalıkların dışında ayrılmaz parçanın (mütemmim cüz'ün) mülkiyeti ve buna bağlı olarak tasarruf hakkı, üzerinde bulunduğu arza bağlıdır. Bu husus M.K.nun 684. maddesinde açıkça vurgulanmıştır. Ne varki, yürürlükten kalkmış olan 6785 sayılı Yasanın 1605 sayılı yasa ile değişik 42/c ve halen yürürlükte bulunan 3194 sayılı İmar yasasının 18. maddelerinde özel hükümler getirilmek suretiyle ayrılmaz parça (mütemmim cüz) olan yapı ile arz arasındaki hukuki ilişki kesilmiş, bazı durumlarda yapı, üzerinde bulunduğu yerin malikinden başkasına bırakılarak imar parsellerinin oluşturulabileceği öngörülmüştür....