Kişinin istihkak iddiası nedeniyle icra müdürlüğünün 04/11/2016 tarihli karar ile İİK 99. Madde gereğince alacaklı tarafa istihkak davası açmak üzere 7 günlük süre verilmesine karar verildiği, istinafa konu davanın takip alacaklısı tarafından İİK 99. Madde kapsamında açılan 3. Kişinin istihkak iddiasının reddine ilişkin dava olduğu, davanın konusunun İİK 99. Madde kapsamında olmasına rağmen ilk derece mahkemesince bu konuda talep olmadığı halde davanın İİK 99. Maddenin uygulanmasına yönelik şikayet olarak değerlendirilerek haczin İİK 96- 97. Madde kapsamında yapılmış sayılmasına yönelik verdiği kararın yasaya aykırı olduğu, ayrıca dava açılırken harç yatırılmadığı anlaşıldığından istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın İİK 99....
Davalı alacaklı vekili, haczin İİK 99. madde gereğince yapılmış olması nedeniyle mahkemenin 2009/381 esas sayılı dosyası ile davacı aleyhine istihkak davası açtıklarını kararın aleyhe neticelendiğinden temyiz edildiğini, bu nedenle davacının davayı açmakta hukuki menfaati olmadığını belirterek davanın reddini, aksi halde anılan dosyanın kesinleşmesinin beklenmesini talep etmiştir. Borçluya tebligat yapılamamıştır. Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre; alacaklının İİK 99. madde gereğince açtığı istihkak davasının halen derdest olduğu, davacının bu davayı açmakta hukuki yararının olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK 96 ve devamı maddeleri gereğince açılmış 3.kişinin istihkak iddiasına ilişkindir....
Asliye Hukuk Mahkemesince gönderilen yazı cevabında anlaşıldığı üzere davacının boşanma aşamasında olduğu ve mernis adresinin de Bergama adresi olduğu sabit olmakla yenileme emrine ilişkin tebligatın usulsüzlüğün tespiti ile tebliğ tarihinin TK 32 madde uyarınca 18/12/2020 tarihi olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir....
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra 33, 59/B, 99/B1 - B2 bölümlerine ilişkin talebin kabulü ile orman sınırları dışına çıkarılmasına, 59/A, 56, 99/A1 - A2 bölümlerine ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... ve davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6 aylık askı ilan süresi içinde açılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamasına itiraza ilişkindir. Yörede 1977 yılında yapılan genel kadastro çalışması ile 20.02.2007 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır....
nın 6352 sayılı Yasanın 99. maddesi ile değişik 308. maddesi gereğince yapılan incelemede; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17.04.2014 günlü 6 - 2009/82662 sayılı yazılarında özetle; “İtiraza konu olayda Başsavcılığımız ile Yüksek 6. Ceza Dairesi arasındaki uyuşmazlık suçun subütuna veya vasfına ilişkin olmayıp sanık hakkında etkin pişmanlığı düzenleyen 168.madde hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı noktasında toplanmaktadır. Somut olay incelendiğinde iddianamede anlatıldığı şekliyle sanığın olay günü saat 15:30 sularında okul bahçesinde arkadaşları ile birlikte basket oynayan mağduru yakalayarak önce tehditle para isteyip, olmadığını söylemesi üzerine de tartaklayarak ve tehdit ederek ... marka cep telefonunu yağmaladığı ve bilahare bu telefonu suçtan elde ettiğini söyleyerek arkadaşı olan diğer sanık ... 15 TL bedelle sattığı sabittir....
İcra müdürünce İİK'nın 96. ve 99. maddelerine göre işlem yapılıp yapılmayacağı hususu ancak evrak araştırması sonucunda netleşmektedir. Gerek İİK 96. ve 99. maddeleri şikayeti ve gerekse istihkak iddiası ayrı bir dava konusu olduğundan hali hazırda borçluya ait olduğu iddia edilen yerde evrak araştırması yapılması usul ve yasaya aykırı olmamaktadır. O halde ilk derece mahkemesince, şikayetin kabulü yerine şikayetin reddine yönelik hüküm tesisi ve Bölge Adliye Mahkemesince de başvurunun esastan reddi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nin 15.09.2021 tarih ve 2020/2551 E. - 2021/2322 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, ... 2....
Davalı 3.kişi vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin yetkilisi ve kurucusunun Oğuzhan Bilada olduğunu, 06/05/2016 tarihinde kurulduğunu ve hali hazırda aynı adreste faaliyetini sürdürdüğünü, borçlu ile akrabalık dışında bir bağının bulunmadığını, borçlunun gerçek kişi olduğunu, şahsi borçları nedeniyle müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağını, borçlu ile ticari ilişkisinin söz konusu olmadığını, icra müdürlüğünün İİK 99 madde uyarınca karar vermesinin yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, "...Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, İİK 99. maddesinde “Haczedilen şey, borçlunun elinde olmayıp da üzerinde mülkiyet veya diğer bir ayni hak iddia eden üçüncü kişi nezdinde bulunursa, bu kişi yedieminliği kabul ettiği takdirde bu mal muhafaza altına alınmaz. İcra müdürü, üçüncü kişi aleyhine icra mahkemesinde istihkak davası açması için alacaklıya yedi gün süre verir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın reddine ve ... (...) mahallesi 258 ada 98 ve 99 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... ile davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 3116 sayılı Kanuna göre 1948 yılında yapılmış orman kadastrosu, 06/08/1980 tarihinde ilân edilen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulaması ve 24/12/1987 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve davacı yararına 3402 sayılı Kadastro Kanununun l4. maddesinde öngörülen zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleşmediği mahallinde yapılan keşif, uygulama, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile saptandığına göre, mahkemece davanın reddi yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre; dava konusu haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapıldığı hacizden sonra 21.6.2010 tarihli karar ve 5.7.2010 tarihli ticaret sicil gazetesindeki ilan ve tescile kadar haciz adresinin borçlunun merkez ve acenta adresi olduğu, davalı 3. kişilerinde adresinin haciz adresi olduğu bu durumda 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu dolayısı ile alacaklı yararına olduğu, icra müdürlüğünün 16.6.2010 günlü haciz işleminde haczin İİK 99. maddeye göre yapıldığına dair kararı hacze ve somut olaya uygun olmadığından İİK 97/a madde hükmü gözetilerek haczin 96 ve 97. maddeler uyarınca yapılması gerekirken İİK 99. maddeye göre yapılmasının usul ve yasaya uygun olmadığı alacaklı vekilinin esas ve birleştirilen dosyasındaki aynı mahiyetteki şikayetinin kabulüyle esas ve birleşen dosya yönünden 16.6.2010 tarihli haczin İİK 99. maddeye göre yapılmasına dair müdürlük işleminin kaldırılmasına haczin İik 96 ve 97. maddelerine uygun olarak yapıldığının...
Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda: “dava konusu haczin borçlunun adresinde yapıldığı, üçüncü kişinin istihkak iddiası üzerine takibin devamı kararı verildiği, alacaklının bir başka takip dosyasında aynı yerde yapılan hacze dayandığı, ancak 02.06.2012 tarihli bu haczin İİK’nun 99. maddesi gereğince yapılmış sayılmasına ... verildiği, dava konusu hacizde de aynı maddenin uygulanması gerekirken sehven takibin devamı kararı verildiği, ancak bu koşullarda anılan Mahkeme kararının yok hükmünde kabul edilerek haczin İİK’nun 99. madde gereğince yapılmış sayılması gerektiği“ gerekçesi ile şikâyetin kabulüne haczin İİK’nun 99. maddesi uyarınca yapılmış sayılmasına ... verilmiş; hüküm, alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık konusu, üçüncü kişinin hacizde İİK’nun 99. maddesinin uygulanması isteğine ilişkin “şikâyet” başvurusu niteliğindedir....