Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece 20/08/2020 tarihli ara karar ile; davalı itirazlarının aksine, mahkemece atanan kayyım denetim ve onay kayyımı olup şirketin mevcut yönetimi el çektirilmesinin söz konusu olmadığı, HMK 389. ve 391/1.maddesi uyarınca davalı şirkete tedbiren denetim kayyımı atandığı, ihtiyati tedbir kararında usul ve yasaya aykırılık görülmediği gerekçesiyle ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiştir....

    O halde mahkemenin kalkmış sayılan ihtiyati tedbire rağmen 25/02/2021 tarihli duruşmada ve buna dair 09/03/2021 tarihli oluşturulan ara kararla ihtiyati tedbire itirazın reddine dair verdiği kararın bir etkisi yoktur. Bu itibarla davalının istinaf talebi yerinde görülmekle; mahkemenin ihtiyati tedbire itirazın reddine dair 25/02/2021 tarihli duruşmada ve buna dair oluşturulan 09/03/2021 tarihli kararının HMK 353/1-b-2. maddesi gereği kaldırılmasına, bu hususta yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığından," HMK 393/1. maddesi gereği ihtiyati tedbir kararının " kendiliğinden kalkmış sayıldığına dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf talebinin kabulü ile ; İstanbul 21 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/291 E....

      Bu kez davalı vekilince, kabul edilen ihtiyati tedbir kararı yönünden yöneltilen itirazın ilk derece mahkemesince reddine dair 04.07.2022 tarihli gerekçeli ara kararı istinaf konusu edilmiştir. İlk derece mahkemesince tedbir talebinin değerlendirildiği aşamada dava dilekçesi içeriği, sunulan dekont örnekleri, hesap hareketleri, fesih davası açılması üzerine alınabilecek tedbirlere ilişkin yasal düzenleme, menfaat dengeleri, yakın ispat kuralları ve dosya kapsamına göre şirketin mal varlığının devrinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesinin uygun görüldüğü ve yine davacının diğer ihtiyati tedbir kararlarının reddine karar verilerek, şirket mal varlığının devrinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiği anlaşılmaktadır....

        Davalılar vekili itiraz dilekçesinde özetle; mahkemenin 13.09.2022 tarihli duruşmasında verilen 9 nolu ara kararın ihtiyati tedbire ilişkin mi yoksa ihtiyati hacize yönelik mi olarak verildiği noktasında çelişki bulunduğunu, işbu ara kararda, ihtiyati haciz talebinin kabulü ile buna ilişkin ara karar kurulmasına karar verildiğini, ihtiyati tedbire ilişkin bir ara karar kurulmadığını, kararın neye ilişkin olarak verildiğinin muğlak kaldığını, 14.09.2022 tarihli ara karar ile, müvekkilleri adına kayıtlı gayrimenkul ve araçların üzerine ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz şerhi konulmasına karar verilmiş ise de; ihtiyati tedbirin şartlarının oluşmadığını, ihtiyati tedbir kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca yaklaşık ispat kuralına uyulmadığını, 25.03.2019 tarihli davacının kendi el yazısı ile yazmış olan tutanağın, davaya konu olayın iş kazası olmadığı ve müvekkillerinin herhangi bir kusuru bulunmadığını kanıtlar nitelikte olduğundan, ihtiyati tedbir kararı verilmiş...

        Davalı T3 vekili tarafından ihtiyati tedbire itiraz edilmesi akabinde ilk derece mahkemesi tarafından 09/06/2022 tarihinde itirazın reddine karar verilmiş olup davalı vekili tarafından 18/06/2022 tarihinde işbu ara karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından ihtiyati tedbire yapılan itirazın reddinden sonra dava dosyası ele alınarak 15/06/2022 tarihli karar ile eldeki dava dosyasının aynı mahkemede yürüyen 2022/239 Esas sayılı dava dosyasıyla birleştirilmesine ve esasın bu şekilde kapatılmasına karar verilmiş olup davalı T3 vekili tarafından işbu birleştirme kararına karşı da istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı T3 vekili ihtiyati tedbire itirazın reddine yönelik verilen karara karşı sunmuş olduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbirin kanunda belirtilen şartların varlığı halinde verilebileceğini, davacı tarafın haklılığını yaklaşık olarak ispat edemediğini, davacı ile davalı Yeni İnşaat Ltd....

        Nolu bağımsız bölüm üzerine, 3. kişilere rızai devrinin önlenmesine dair ihtiyati tedbir konulmasına, *Davalı adına olması halinde Şırnak ili, Silopi ilçesi Akbank'ta bulunan maaş hesabına, yatırılan tutarların 3. kişilere ödenmemesine dair ihtiyati tedbir konulmasına," dair karara itiraz üzerine verilen 12/01/2021 tarih ve 2018/349 Esas sayılı "Davalı vekilince sunulan 24/07/2019 tarihli dilekçe ile talep edilen İhtiyati Tedbirin Kaldırılması İsteminin REDDİNE" dair ara kararının KALDIRILMASINA, 2)İtirazın kabulü ile ara kararının kaldırılmasına karar verildiğinden ihtiyati tedbirin kaldırılması işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine, 3)492 sayılı Harçlar Kanunu'na ekli (1) sayılı tarife gereğince; davalı tarafından istinaf kanun yolu başvurusu sırasında yatırılan 59,30TL istinaf karar ve ilam harcının talep halinde iadesine, 4)Davalı tarafından istinaf kanun yolu başvurusu sırasında yapılan 57,50TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine...

        -TL'lik teminatın yeterli olduğuda göz önüne alınarak, davacının aleyhine yapılan işlemin yerinde olup olmadığı ve muvazaalı bir husus olup olmadığı yargılama sonucunda anlaşılacak olmasına ve ihtiyati tedbir kararından sonraki döneme ilişkin fatura bedellerinin ödenmemesi halinde davalının elektriği kesme hakkınında bulunmasına göre, ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbire itirazın reddine dair kararı, usul ve yasaya uygun olup, davalının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken istinaf karar harcı olan 80,70....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı Kurum vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir kararı veren ve tedbirin kaldırılması istemli itirazın reddine karar veren mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Talep, ihtiyati tedbir kararı veren ve tedbirin kaldırılması istemli itirazın reddine karar veren mahkeme ara kararlarının kaldırılması istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 389'uncu maddesine göre, "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır."...

          Hemen belirtmek gerekir ki; ihtiyati tedbir talebini inceleyen hakimin davanın esası hakkındaki hükmünü peşinen ihdas ettiğinden söz edilemez. İhtiyati tedbire veya ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verirken hakim dava hakkındaki kanaatini yalnız ihtiyati tedbir talebi ile sınırlı olarak (kanunen gerektiği için) açıklamak durumundadır. Öte yandan ihtiyati tedbir kararı geçici nitelikte olup, durum ve şartların değişmesi ile her zaman değiştirilebilir....

          Bu nedenle Mahkemece davalı vekilinin 26/02/2021 günlü ara karara yönelik itirazının kabulüne karar verilmesi gerektiği halde itirazın reddine karar verilmesi yerinde olmamıştır Bu itibarla davalı vekilinin mahkemenin 26/02/2021 günlü ihtiyati tedbir kabul kararına ilişkin yapmış olduğu itiraz üzerine verilen 07/04/2021 günlü ihtiyati tedbire itirazının reddine ilişkin kararının HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince yeniden hüküm kurulmak üzere kaldırılması gerekmiştir HMK'nın 355....

          UYAP Entegrasyonu