Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava açılması, mutlak tedbir kararı verilmesini gerektirmediği gibi, tedbir kararı verilmesi için tam ispat şartı da aranmayacak olup, yaklaşık ispatın varlığı halinde dava konusuyla bağlantılı nitelikte tedbir kararı verilmesi mümkündür. Anılan ilkeler ışığında, somut olay değerlendirildiğinde; davalı anonim şirketinin fesih ve tasfiyesi istenilen davada, yaklaşık ispat şartının yerine getirilmemiş olmasına ve davalı şirkette organ boşluğunun da bulunmamasına göre, ihtiyati tedbir yasal koşulları oluşmamakla, ilk derece mahkemesince, tedbiren kayyım atanması isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

    Yani ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için Yasanın düzenlediği şartların varlığı gerekli olmakla birlikte, şartların varlığı halinde bir davada her konuda ihtiyati tedbir kararı verilmemekte yalnızca uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilmektedir. Somut olayda kooperatifin 20/06/2017 tarihli genel kurul kararlarının iptali talep edilmektedir. Tedbir talebi ise pay devrinin engellenmesi, aksi halde pay nispetindeki devir alacağına tedbir konulması ve kooperatife kayyım atanmasına ilişkin olup, bu talepler genel kurul kararının iptali davasında uyuşmazlık konusu değildir. Bu durumda mahkemece tedbir talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun ihtiyati tedbir ile ilgili düzenlemeri kapsamında, tedbirin reddi kararında usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      Somut olayda ihtiyati tedbir talep eden davacı davalı şirketi müdür sıfatıyla yöneten diğer davalıların, şirketin ana merkez ve şube dahil faaliyetleri ve bütün işleri ve hesapları hakkında müvekkilinin şirket müdürlüğünü devrettiği 16 Mayıs 2017 tarihinden bugüne kadar tarafına bilgi vermediğini, hissedarı olduğu şirketin hali hazır davalılar tarafından doğru yöneltilip yöneltilmediğini müvekkilinin bilmediğini, davalı şirket müdürleri TTK'nın 614. madde uyarınca yükümlülüklerini yerine getirmediğini beyanla, TTK'nın 630/2. madde uyarınca davalıların şirket müdürlük yetkilerinin sınırlandırılmasına ve davalı şirketi borçlandırıcı tüm işlemler yönünden şirkete tedbiren kayyım atanmasına karar verilmesini talep etmiştir. İhtiyati tedbir kararı verilebilmesinin en önemli şartı bir ihtiyati tedbir sebebinin mevcut olmasıdır. Kanunda bu husus genel olarak düzenlenmiş, hâkime oldukça geniş bir takdir alanı bırakılmıştır (madde 389/1)....

      HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Talep, HMK'nın 636/3. Maddesi uyarınca haklı nedenle limited şirketin feshi istemiyle açılan dava kapsamında şirkete tedbiren kayyım atanmasına ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle söz konusu tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir. HMK'nun 389/1 maddesine göre, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK'nun 390/3.maddesinde tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır....

        İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI: İk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, "...İhtiyati tedbir isteminin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle HMK 389 ve devamı maddelerine göre ihtiyati tedbir talebinin ancak uyuşmazlık konusu üzerine talep edilebileceğinden HMK 389 ve devamı maddelerindeki şartlar oluşmadığından reddine," karar verilmiştir. Bu karara karşı ihtiyati tedbir talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

        Yasal düzenleme içeriğinden anlaşılacağı üzere dava konusunun ihtilaflı olması ve yaklaşık ispat şartının gerçekleşmesi halinde ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkündür. Somut olayda, dava konusu 31.07.2021 tarihli olağan genel kurulun ve alınan tüm kararların batıl olduğunun tespiti, bâtıl sayılmaması halinde iptali istemine ilişkin açılan davada, dava sonuçlanana dek "tedbiren" dava süresince olağan kooperatif işlerini yürütmek, geçmiş dönem faaliyet raporları ve bilançoların tarafsız hazırlanmasını sağlamak ve gerekirse genel kurulları yapmak üzere davalıya geçici kayyım atanmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiştir....

          belirterek, ara kararın kaldırılmasına ve kayyım atanmasına ve şirketin banka hesaplarına tedbir kararı konulmasına karar verilmesini istemiştir....

            İNCELEME VE GEREKÇE İstinaf incelemesine konu talep, hukuki niteliği itibariyle, HMK'nın 389 vd. maddeleri uyarınca, şirket müdürünün yönetim ve temsil yetkisinin tedbiren kaldırılarak davalı şirke kayyım atanması, davalı yöneticinin temsil yetkisinin tedbiren atanacak kayyıma devri istemine ilişkindir. Davacı vekili, dava içinde ihtiyati tedbir talep etmiş, mahkemece ihtiyati tedbir talebi, davacının korunmaya değer yakın bir menfaatinin ihlal edileceği konusunda yeterli kanıt sunulmadığı, şirkette organ boşluğu bulunmadığı ve dava sonucunda elde edilecek hakkın ihtiyati tedbir yoluyla elde edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Bu ara karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır....

              nun gayri hukuki ve mevzuata aykırı iş ve işlemlerinin şirket defter ve kayıtları ile şirket merkez ve şubelerinde bulunan ve davalı ...'nun şahsına ait bilgisayarlardaki kayıtların ve banka hesaplarının her türlü belge ve bilginin bilirkişi marifetiyle tespitini, şirket müdürü ve yetkilisi olan davalı ...'nun yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını ve bu süre zarfından tedbiren şirkete kayyım atanması, bu talepleri yerinde görülmez ise şirket ortaklarının birlikte imza ile şirketi yönetim temsil ve ilzama yetkili kılınmasına karar verilmesini talep etmiştir....

                a devrolunan devrolunan %12,5 hisseyi temsilen işbu davada kayyım atanması istenmiş ise de ilk derece mahkemesince yanılgılı değerlendirme ile dava dışı tüzel kişiliğe kayyım atanması talebi değerlendirilmiş, ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin bu yöndeki talebi değerlendirilerek olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Bu sebeple ihtiyati tedbir isteyen asıl ve birleşen davada davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir. Asıl ve birleşen davada ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesi ekinde istinaf başvuru dilekçesine konu ticaret sicil gazetesi örneğinin sunulduğunu iddia etmiş ise de dosyada ve UYAP ortamında böyle bir belgeye rastlanılmamıştır. Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; asıl ve birleşen davada davalılara devrolunan limited şirket hisselerini temsilen kayyım atanması, devredilen şirket hisselerinin davalılar adına kayıtlı olması halinde 3....

                  UYAP Entegrasyonu