Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

bulunmadığını, davanın hukuki yarar yokluğundan reddini talep ettiklerini, davacı tarafın dilekçesinde yapılan haczin usulsüz olduğunu aynı takip içerisinde iki kez istihkak iddiasında bulunulamayacağını iddia ederek haciz işleminin iptalini talep ettiğini ancak karşı yanın ilk haciz işleminin usulsüz olduğunu iddia etmesine karşın memur işlemini şikayet yoluna başvurmadığını, ortada usule aykırı bir işlem var ise somut olayda geçersiz istihkak iddia nedeniyle haczin İİK m.99’a göre değil de İİK m.96- 97 gereğince yapılması gerektiğini iddia ediyor ise memur işlemini şikayet yolu ile işlemin iptalini talep edebileceğini ancak karşı yanın memur işlemini şikayet yoluna gitmediğini, şikayet süresinin geçmiş olduğunu, davacının şikayete dayanak sunmuş olduğu mahkeme ilamında istihkak iddiası bulunulmadığının belirtildiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte karşı yanın iddiasına dayanak gösterdiği mahkeme ilamında istihkak iddiası olmadığını belirtilmekte iken bu şikayete konu istihkak iddiasının...

Maddesinin "kiracı aleyhine icra yoluyla takip yapılması hâlinde, icra memuru, finansal kiralama konusu malların takibin dışında tutulmasına karar verir. icra memurunun kararına karşı yedi gün içinde itiraz edilebilir." hükmünü havi olduğunu, anılan kanun maddesinde belirtilen şikayet yolunun İcra İflas Kanunu 16. maddesinde belirtilen şikayet yolu olduğunu, bu sebeple icra dairesinin söz konusu malları takibin dışında tutmamakla İcra İflas Kanunu hükümlerine ve dolayısıyla 6361 sayılı Kanunun hükümlerine aykırı davrandığını, icra dairesinin mahcuzun mülkiyetini araştırma yükümlülüğü bulunmadığını, bu sebeple davacı vekilinin hukuka aykırı memur işlemini öğrenme tarihinden itibaren yedi gün içinde işlemi yapan icra müdürünün bağlı bulunduğu icra mahkemesine şikayet yoluna başvuracağını ve bu şikayetin icra mahkemesi tarafından 6361 sayılı Finansal Kiralama Faktoring Ve Finansman Şirketleri Kanununun 28. maddesi hükmü gereğince karara bağlanacağını, ancak özel sicile tescil (veya şerh)...

İcra Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2021/234 E., 2021/463 K. Taraflar arasındaki icra memur işlemini şikayet nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile icra müdürünün 04.06.2018 tarihli işleminin iptaline karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı /ihale alıcısı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı alacaklı /ihale alıcısı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Şikayetçi üçüncü kişi vekili şikayet dilekçesinde, Şanlıurfa 3....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca İİK'nın 99. maddesinin uygulanmasına yönelik icra memur işlemini şikayete ilişkindir. Taraf teşkili dava şartı olduğundan, davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. Şikayet, İcra ve İflas Hukukunda düzenlenmiş kendine özgü bir yol olup, Medeni Usul Hukuku kapsamında bir dava veya kanun yolu değildir. Şikayette karşı tarafın usul hukuku anlamında, taraf niteliğine sahip olmaması nedeniyle şikayette, tarafların yanlış belirtilmiş veya hiç belirtilmemiş olmasının bir önemi yoktur. Bu eksiklik şikayetin reddini gerektirmez. Şikayetle icra ve iflas dairesi işlemlerinin hukuka uygunluğu incelendiğinden, icra mahkemesi şikayet üzerine takip dosyasını getirterek şikayetle ilgili olan kişileri belirlemeli, bu kişileri duruşmaya çağırıp görüşlerini almalı ve varsa delillerini incelemelidir....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/2296 KARAR NO : 2021/1910 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/10/2020 NUMARASI : 2020/287 ESAS, 2020/279 KARAR DAVA KONUSU : MEMUR İŞLEMİNİ ŞİKAYET KARAR : Aydın 1....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi isteminin reddine ilişkin icra memur işlemini şikayet, takibin durdurulması, haciz ve yakalamanın kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı ve dava dışı borçlu hakkında başlatılan icra takibinde, 7 örnek ödeme emri T.K'nın 21/1 maddesi gereğince 27/01/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı ve diğer borçlu vekili Av. T2 tarafından 04/02/2020 tarihinde borca itiraz dilekçesi verilmiştir. Dava dilekçesinde usulsüz tebligattan, ev adresinde eşe yapılan tebliğ işlemi ile haberdar olunduğu belirtilmiş ve öğrenme tarihi açıkça belirtilmemiş ise de, davacının borca itiraz dilekçesinin verildiği 04/02/2020 tarihinde takipten haberdar olduğu ve bu tarih esas alınsa bile, usulsüz tebliğ işleminin 7 günlük yasal süre içinde şikayet konusu yapılmadığı anlaşıldığından, kararda herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir....

    Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki icra memur işlemini şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi ihale alıcısı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

      Hukuk Dairesi'nin 09/09/2021 tarih ve 2021/1313 E. 2021/1509 K sayılı kararı ile istinaf başvurusunun İİK’nun 365/3. maddesi gereği reddedildiği, bu kararın temyiz edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince temyiz talebinin de reddine karar verildiği, bu kez son kararın temyiz konusu yapıldığı anlaşılmaktadır. 02/03/2005 tarih ve 5311 sayılı Kanun'un 24. maddesi ile değişik 2004 sayılı İİK'nun 363/1. maddesi ile aynı Kanunun bazı maddelerinde (m. 134/4, m. 97/5, m. 36/5 gibi), istinaf yoluna başvurulamayacak icra mahkemesi kararları sayılmıştır. İlk derece mahkemesince verilen karar satış isteminin reddine dair icra memur işlemini şikayet olup, konu itibariyle kesin nitelikte olduğundan, İİK’nun 365/3. maddesi gereğince istinaf isteminin reddi kararı doğru olup, anılan Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz talebinin reddine ilişkin son kararının onanması gerekmiştir....

        Hukuk Dairesi'nin 18/01/2022 tarih ve 2022/158 E. 2022/137 K sayılı kararı ile istinaf başvurusunun İİK’nun 365/3. maddesi gereği reddedildiği, bu kararın temyiz edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince temyiz talebinin de reddine karar verildiği, bu kez son kararın temyiz konusu yapıldığı anlaşılmaktadır. 02/03/2005 tarih ve 5311 sayılı Kanun'un 24. maddesi ile değişik 2004 sayılı İİK'nun 363/1. maddesi ile aynı Kanunun bazı maddelerinde (m. 134/4, m. 97/5, m. 36/5 gibi), istinaf yoluna başvurulamayacak icra mahkemesi kararları sayılmıştır. İlk derece mahkemesince verilen karar satış isteminin reddine dair icra memur işlemini şikayet olup, konu itibariyle kesin nitelikte olduğundan, İİK’nun 365/3. maddesi gereğince istinaf isteminin reddi kararı doğru olup, anılan Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz talebinin reddine ilişkin son kararının onanması gerekmiştir....

          Hukuk Dairesi'nin 30/09/2021 tarih ve 2021/1654 E. 2021/1704 K sayılı kararı ile istinaf başvurusunun İİK’nun 365/3. maddesi gereği reddedildiği, bu kararın temyiz edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince temyiz talebinin de reddine karar verildiği, bu kez son kararın temyiz konusu yapıldığı anlaşılmaktadır. 02/03/2005 tarih ve 5311 sayılı Kanun'un 24. maddesi ile değişik 2004 sayılı İİK'nun 363/1. maddesi ile aynı Kanunun bazı maddelerinde (m. 134/4, m. 97/5, m. 36/5 gibi), istinaf yoluna başvurulamayacak icra mahkemesi kararları sayılmıştır. İlk derece mahkemesince verilen karar satış isteminin reddine dair icra memur işlemini şikayet olup, konu itibariyle kesin nitelikte olduğundan, İİK’nun 365/3. maddesi gereğince istinaf isteminin reddi kararı doğru olup, anılan Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz talebinin reddine ilişkin son kararının onanması gerekmiştir....

            UYAP Entegrasyonu