Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asıl davada davaya konu olan icra takibinde davacı vekili 03.04.2014 tarihli takip talepnamesi ile 2014 yılı Şubat ve Mart ayları kira parası toplamı olan 72.161,48 TL'nin tahsilini istemiş, davalı kiracı 28.04.2014 tarihinde icra dosyasına banka aracılığıyla 45.000 TL, yine 24.06.2014 tarihinde de 46.357 TL göndermiştir. İİK.nun 269.maddesi gereği ödeme süresi ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlayacağından davalı borçlu kiracıya tebligat usulüne uygun yapılmadığından otuz günlük ödeme süresi de başlamaz. Davalı kiracının icra takibini haricen öğrenip icra dosyasına para yatırması süreleri başlatmaz. Bu durumda davalı borçluya usulüne uygun ödeme emri tebliğ edilmediği için, ödeme ve itiraz süreleri işlemeye başlamayacağından, icra mahkemesinden tahliye istenemez....

    Aile Mahkemesinin 2018/965 esas 2020/528 karar sayılı ilamına dayalı olarak ilamlı takip başlatıldığını, mahkeme ilamına uygun takip talebi ve icra emri düzenlenmediğini, ziynet iadesine ilişkin gönderilmesi gereken icra emrinin alacaklı tarafından gönderilen örnek 4- 5 e göre düzenlenmediğini, alacaklının müvekkiline gönderdiği icra emri ve takip talebinde total bir alacak miktarı yazdığını ve bahsedilen bu kalemleri mahkeme ilamına uygun olarak detaylandırmadığını ve hukuka aykırı bir takip talebinde bulunduğunu, takip ve gönderilen icra emrinin hukuka uygun olmadığını, ilama ve hukuka aykırı olarak açılan takip ve gönderilen icra emri sebebiyle müvekkilinin hak kaybına uğrayacağını beyan ederek, takibin ve icra emrinin iptal edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    Avukatlık ortaklığı adına vekaleti bulunan ve davayı takip eden vekillerinin istifa edip dosyaya 01/10/2020 tarihinde kendilerinin vekalet sunduğunu, buna rağmen icra takibinde icra emrinin ilamın verildiği dosyada vekaleti-yetki belgesi olmayan Av. Fahrettin Cem Keser'e tebliğ edildiğini, icra takibinden mutad kontroller sırasında haberdar olunduğunu, vekil ile takip edilen işlerde vekile yapılmayan tebliğin hükümsüz olduğunu beyanla icra emrinin usulsüz tebliğ sebebile iptalini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra dosyasından tebliğ yapılan vekilin takip müstenidi ilamda gösterildiğini, bundan dolayı yapılan tebliğin usulünce olduğunu, vekilin istifa edip etmediğinin araştırma mükellefiyeti olmadığını beyanla davanın reddini istemiştir....

    Ancak, davalı alacaklı tarafından takip talebinde borçlu olarak T1 gösterilmesine rağmen İcra Müdürlüğü'nce düzenlenen 23/12/2021 tarihli icra emrinde takip talebine aykırı olarak borçlu kısmında T1 San. A.Ş. ve SK Engineering&Construction Co. Ltd. Adi Ortalığı İşletmesi'nin yazıldığı, bu haliyle düzenlenen icra emrinin ilama aykırı olduğu, bu hususun davalı alacaklının da kabulünde olduğu, hatta davalı alacaklının hatanın düzeltilmesi için İcra Müdürlüğü'ne talepte bulunduğu ve bilahare düzenlenen icra emrinde borçlu olarak T1'nin yer aldığı görülmektedir. Bu durumda mahkemece İcra Müdürlüğü'nce ilama aykırı olarak tanzim edilen icra emrinin iptaline karar verilmesi yerinde ise de hatalı işlemin yapılmasında kusuru bulunmayan ve bu yöndeki şikayete de karşı koymayan davalı alacaklı aleyhine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmolunması isabetsizdir....

    İcra Müdürlüğünün 2019/11580 Esas sayılı dosyasıyla, davacıların takip konusu alacağa ilişkin sözleşmede kefil olmaları nedeniyle takip başlatıldığını, ancak el yazısı ile sorumlu olunan miktar, kefalet tarihi ve müteselsil kefalet beyanının yazılmaması nedeniyle kefalet akdinin hükümsüz olduğunu, icra mahkemesinin bu hususu resen gözetmesi gerektiğini, ödeme emri ekinde dayanak belgenin tebliğ edilmediğini, ödeme emrinde alacaklının iban numarasının bulunmadığını, ödeme emrine el yazısıyla eklemeler yapıldığını, bu eklemelerin paraflanmadığını, ödeme emrinin tebliği işleminin usulsüz olduğunu bildirerek kefalet akdinin geçersizliği nedeniyle takibin iptaline, bu mümkün görülmezse dayanak belgenin tebliğ edilmemesi, alacaklının iban numarasının bulunmaması ve el yazısıyla eklemeler yapılması nedeniyle ödeme emrinin iptaline, ödeme emrinin iptali istemi kabul görmezse ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 09/06/2020 olarak kabulüne karar...

    ŞİKAYET Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; icra emrinin ilama aykırı olduğunu, icra emrinde muhtelif bedellerde çok sayıda alacak kalemi belirtildiğini ancak bu alacak kalemlerinin hangi alacaklılara ait olduğu, alacakların türü, nevi (maddi/manevi tazminat, yargılama gideri, faiz..) ayrı ayrı belirtilmediğini, hangi faiz tutarının hangi alacaklı için istenildiği, hangi alacak kalemine hasredildiği, hangi tarihten itibaren faiz talep edildiğinin icra emrinde belli olmadığını, işlemiş ve işleyecek faiz yönünden açıklama yapılmadığını,takip talebi ve icra emri dayanak mahkeme ilamına uygun olmadığını ve bu haliyle denetime elverişli olmadığını ileri sürerek icra takibinin ve/veya icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II....

      Şöyle ki 2004 sayılı İcra-İflas Kanunu'nun 76. maddesinde mal beyanında bulunmamak suçu, 338. maddesinde düzenlenen hakikate muhalif beyanda bulunma suçu gibi icra-iflas suçlarında borçlunun cezalandırılabilmesi için icra emrinin borçlunun vekiline değil, kendisine tebliğ edilmiş olması gerekir. (Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. baskı, cilt 2, sh: 1280) Cezaların şahsiliği kuralı gereğince borçlu asilin cezai yönden sorumlu tutulabilmesi için icra emrinin borçlu asile tebliği zorunludur. Şikayete konu ... 1. İcra Müdürlüğü'nün 2013/11033 Esas sayılı takip dosyasında takip dayanağı ilamda borçlunun vekili olduğu halde icra emrinin borçlu asile tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda icra emrinin asile tebliğ işlemi usulsüz olmayıp, vekile de icra emrinin tebliğ edilmemesi noktasında tebliğ işlemi eksikliği söz konusudur....

        İcra Dairesi'nin 2018/4771 E. sayılı takibin iptaline, işbu talep yerinde görülmezse icra emrinin iptaline, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

        İcra Dairesi'nin 2021/22906 E. Sayılı dosyasında takibe konulduğunu, daha sonra İstanbul Anadolu 20. İcra müdürlüğü'nün 2021/22948 E. Sayılı dosyasından gönderilen icra emrinde ise, ilamda Truevent Turizm.... Ltd. Şti'ne ödenmesine hükmedilen 20.268,00 TL'nın talep edildiğini, alacaklı olarak yine sadece Ece Bölek'in gösterildiğini, takipte alacaklı olarak ilk başta davalı Ece Bölek gösterilse de, daha sonra alacaklı vekilinin talebi ile diğer davalı Truevent Turizm Organizasyon Tic. Ltd. Şti. Nin alacaklı olarak gösterildiği ikinci bir icra emrinin taraflarına gönderildiğini, alacaklının Ece Bölek olarak gösterildiği 26.11.2021 tarihli ilk icra emri borçlu vekiline tebliğ edildikten sonra icra müdürünün bu işlemi kendi kendine düzeltebilmesinin mümkün olmadığını, icra emrinin takip dayanağı ilama aykırı olduğunu, ayrıca aynı ilamın birden çok takibe konulmasının da dürüstlük kuralına aykırı olduğunu beyan ederek, İstanbul Anadolu 20. İcra Müdürlüğü'nün 2021/ 22948 E....

        İcra Hukuk Mahkemesi'nin 03.09.2020 tarih, 2020/208 E., 2020/353 K. Sayılı kararına ilişkin olarak ödeme emrinin iptalinin yanı sıra İcra ve İflas Kanunu'nun 58. ve 60. maddelerine uygun içeriklerde bulunmayan, sebebe dayanılmaksızın açılan icra takibinin iptaline karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Borçlu hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde borçlu tarafından, süresinde, takipte borcun sebebi gösterilmediğinden bahisle takibin ve ödeme emrinin iptalinin talep edildiği, mahkemece şikayetin kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verildiği, davacı tarafından takibi iptaline karar verilmesi gerektiğinden bahisle ilk derece mahkeme kararına karşı istinaf yoluna başvurulduğu görülmüştür. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 58/4. maddesinde; senet, senet yoksa borcun sebebinin, takip talebinde gösterilmesi gerektiği” hususu hüküm altına alınmıştır....

        UYAP Entegrasyonu