İcra Müdürlüğü'nün ----- sayılı icra takibi ile davacı aleyhinde 2.331,00 TL tutarında icra takibi başlatıldığını, icra dosyasına borca ilişkin belge sunulmadığını, 10 yıldan önceki bir borca ilişkin icra takibi başlatıldığını, icra takibinin davacının kullandığı ---adresindeki taşınmazın ----yılının başlarında ayrıldığını, davalı tarafça 19 yıldan uzun süre önceki borç için icra takibi başlatıldığını, davacının davalı tarafa borcu olmadığını, ayrıca icra takibine konu alacağın zamanaşımına uğradığını belirtmiş, İstanbul Anadolu ---. İcra Müdürlüğü'nün ----Esas Sayılı dosyasında davacının davalıya borcunun bulunmadığının tespitini, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2012/399 Esas sayılı icra takibinin kaldığı yerden aynen devamına, 4.791,97 TL kötü niyet tazminatının davacı borçludan alınarak davalı alacaklıya verilmesine karar verilmesi üzerine, hüküm, borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Borçlu hakkında yapılan takip, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip olup, rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takiplerle ilgili İİK'nun 147. maddesinde “ödeme emrine itiraz hakkında 62. maddeden 72. maddeye kadar hükümlerin uygulanacağı” hükmüne yer verilmiştir. İİK'nun 62. maddesinde ise “itiraz etmek isteyen borçlunun itirazını, ödeme emri tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak İcra Dairesi'ne bildirmeye mecbur” olduğu belirlenmiştir....
Mahkemece; davalının icra dosyasına yaptığı yetki itirazının kabulü gerektiği, çekin işlem yerinin Bursa olduğu gerekçesiyle yetki itirazının kabulü ile davanın yetki nedeni ile reddine, süresi içerisinde müracaat edildiğinde dosyanın yetkili Bursa Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. İlamsız icra takibinde gönderilen ödeme emrine karşı, borçlu vermiş olduğu itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itirazla birlikte borcun esasına da itiraz etmiştir....
İcra İflâs Yasası'nın 62/1. maddesi uyarınca "borçlu ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra dairesine itirazını bildirmeye mecburdur" Aynı Yasanın 66/1. maddesine göre "müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur, itiraz müddetinde değilse alacaklının talebi üzerine icra müdürü takip muamelelerine alacağın tamamı için devam eder"İİK. hükümleri gereğince, icra takibi sırasında borçlu tarafından, ödeme emrine yapılan itiraz ile icra takibi kendiliğinden durur. Alacaklının, icra takibine devam edebilmesi için, genel mahkemelerde itirazın iptali davası açması gerekecektir. Bu dava borçlunun itirazının, alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılması gerekir. Bu bir yıllık süre, hak düşürücü süre olup, mahkemece, kendiliğinden gözetilecektir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira farkı alacağının tahsili amacıyla başlatılmış olan icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine davacı alacaklı İcra Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılmasını, inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Mahkemece istemin reddine karar verilmesi üzerine karar davacı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı 28/1/2013 tarihinde 330.000 USD 2001 yılı kira farkı alacağının tahsili amacı ile başlatılan icra takibine haksız itirazın kaldırılmasını istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
İcra Müdürlüğündeki dosyaya eski alacak kalemleri üzerinden haciz talebi gönderip ayrıca Beykoz İcra Müdürlüğünün 2022/4522 E. sayılı dosyası ile de aynı ilam üzerinden mükerrer icra dosyası başlattığını, Anadolu 9 icra dairesindeki takibe ilişkin dosya borcunun 17/05/2022 tarihinde, Beykoz İcra Müdürülüğünde açılan yeni icra takibinin tebliğinden önce ödendiğini, Beykoz İcra Müdürlüğünde yapılan takip nedeni ile şikayette bulunduklarını, mahkemece takibin iptaline karar verildiğini, alacaklının ek alacak kalemlerini ekleyip ödenen alacak kalemini düşerek yeni bir icra takibi göndermesi gerekirken ödenen alacak kalemini de ekleyerek İstanbul Anadolu 9. İcra Müdürlüğünden ödenmiş alacağında içinde olduğu mükerrer icra emrinin tebliğe çıkardığını beyanla, 17/08/2022 tarihli son ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir....
İcra Dairesinin 2017/... Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlattıklarını, ancak davalının takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu, sonuç olarak huzurdaki davanın açıldığını, tüm bu açıklanan nedenlerle .... İcra Dairesinin 2017/... Esas sayılı icra dosyasına yapılan haksız itirazın kaldırılmasını, davalının kötü niyetli olarak icra takibine itirazı nedeniyle, %20'den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının herhangi bir alacağının olmamasına hatta borcu olmasına rağmen, kötü niyetle aleyhlerine icratakibi başlattıklarını, oysaki davacı adına ......
İİK’nın 269/a maddesinin açık hükmüne göre ödeme emrine itiraz etmeyen borçlu icra mahkemesinde sadece ihtar süresi içinde ödeme yaptığını ileri sürebilir. Takibin kesinleşmesinden önce ödeme yaptığı iddiasını ileri süremez. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/03/2021 tarih ve 2017/(6)8- 2340 Esas, 2021/261 Karar sayılı ilamında belirtiği üzere "Borçlu kiracı, ödeme emrine süresi içinde itiraz ederek icra dairesine bildirmesi gereken itiraz sebebini, yani kira borcunu ödeme emrinin tebliğinden (veya takipten) önce ödemiş olduğunu, icra mahkemesinde ileri süremez ve icra mahkemesi böyle bir itirazı inceleyemez. Bu hâlde, icra mahkemesinin inceleme yetkisi, İİK’nın 269/a madde hükmünde açıkça belirtildiği gibi, borçlu kiracının ihtar (ödeme) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediği konusu ile sınırlıdır. İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur....
İİK’nın 269/a maddesinin açık hükmüne göre ödeme emrine itiraz etmeyen borçlu icra mahkemesinde sadece ihtar süresi içinde ödeme yaptığını ileri sürebilir. Takibin kesinleşmesinden önce ödeme yaptığı iddiasını ileri süremez. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/03/2021 tarih ve 2017/(6)8- 2340 Esas, 2021/261 Karar sayılı ilamında belirtiği üzere "Borçlu kiracı, ödeme emrine süresi içinde itiraz ederek icra dairesine bildirmesi gereken itiraz sebebini, yani kira borcunu ödeme emrinin tebliğinden (veya takipten) önce ödemiş olduğunu, icra mahkemesinde ileri süremez ve icra mahkemesi böyle bir itirazı inceleyemez. Bu hâlde, icra mahkemesinin inceleme yetkisi, İİK’nın 269/a madde hükmünde açıkça belirtildiği gibi, borçlu kiracının ihtar (ödeme) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediği konusu ile sınırlıdır. İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur....
Öte yandan, İİK'nun 264/2. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararına dayalı olarak icra takibi yapan alacaklı, borçlunun ödeme emrine itirazını gidermek için itirazın tebliğinden itibaren yedi günlük hak düşürücü sürede, icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemek veya mahkemede iptalini sağlamak üzere dava açmak zorundadır. Bu (7) günlük süre borçlunun itirazının alacaklıya tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Alacaklı, borçlunun ödeme emrine itiraz ettiğini başka şekilde öğrenmiş olsa bile borçlunun itirazı kendisine tebliğ edilmedikçe 7 günlük süre işlemeye başlamaz. Alacaklının, yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istememesi ya da mahkemede itirazın iptali davası açmaması halinde, ihtiyati haciz hükümsüz kalır (m.264,IV); icra takibi ise (ihtiyati haczin hükümsüz kalmasına rağmen) derdest kalmakta devam eder....