in 16/10/2014 tarihli itiraz dilekçesi ile yetkiye, borca faize ve icra takibine itiraz ettiği ve bu itiraz nedeni ile 21/10/2014 tarihinde takibin durdurulduğu, nafaka alacağı yönünden Batman icra dairelerinin yetkili olduğu anlaşılmakla birlikte; alacağın varlığı taraflar arasında çekişmesizdir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davalı tarafından hem icra dosyasına, hem iş bu dava dosyasına süresinde verdiği cevap dilekçesi ile ödeme itirazında bulunarak, ödemelere ilişkin PTT makbuz suretleri sunulmuş olduğu halde hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı yanca cevap dilekçesi ekinde sunulan ödeme belgeleri dikkate alınmadan borca ve faize yönelik hesaplama yapılmıştır....
Borçlunun takip talebinde istenen işlemiş faiz oranına itirazı da borca itiraz niteliğinde olduğundan bu maddede öngörülen zorunluluğa ve kurala tabi olup bu husustaki itirazını icra mahkemesine bildirmelidir.. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir. Davacı borçluya ödeme emrinin 02/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal beş günlük itiraz süresinden sonra 27/09/2021 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu ve tebligat usulsüzlüğü yönünde bir şikayetinin de bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu sebeple davacı borçlunun işlemiş faize yönelik itirazının süreaşımından reddine, yukarıda açıklanan gerekçelerle İşlemiş faiz dışında kalan sair şikayetlerinin reddine " karar verilmiştir....
Maddelerinde yer alan düzenlemelere yapılan bir atıf bulunmadığından, takip dayanağı belgenin icra emri ile birlikte borçluya tebliği zorunlu değildir. İcra emrinde dayanak ilam bilgilerine yer verilmesi yeterlidir. Somut olayda icra emrinde takip dayanağı ilama ait bilgilerin yer aldığı görülmüştür. Bu nedene dayalı davacının ödeme emrinin iptali yönündeki talebi yerinde görülmemiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra emrinin müvekkili ile vekalet ilişkisi sona eren vekile tebliğ edildiğini, alacaklı asilin ve vekilinin adres bilgilerinin icra emrinde yer almadığını, icra emrinde faiz hesaplamalarına ilişkin açıklama yer almadığını, davalı tarafın iyiniyet ve dürüstlük kurallarına aykırı davrandığını, davalı tarafından 2018 senesinde %33, 2019 senesinde %30 faiz oranı uygulanmasının hukuka aykırı olduğunu, ilamda brüt olarak belirtilen kalemler nete çevrilmeden icra emri düzenlendiğini, "yakacak yardımı alacağı"nın ilama aykırı olarak talep edildiğini, Susurluk İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/28 E. 2020/20 K. sayılı kararının kaldırılmasına ve şikayetin kabulü ile davaya konu icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.; DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, işçi alacağına istinaden başlatılan Susurluk İcra Müdürlüğü'nün 2019/203 esas sayılı icra takibinde icra emrinin iptali ile icra emrinde talep edilen...
Davalı kefil vekili 17.08.2015 tarihli itiraz dilekçesinde; ilk ödeme emrinde müvekkili Halil İbrahim ...’nin isminin yazmamakta olduğunu, bu durumda ortada borçlu bilgileri birbiri ile uyuşmayan 2 farklı ödeme emrinin mevcut olduğunu, müvekkili şirketin alacaklıya belirtilen miktarda kira borcu bulunmadığını, ödeme emrinde belirtilen faiz oranı ve hesaplamasında da yanlış yapıldığını bildirerek takibe konu borca konu asıl alacağa, işlemiş faize, oranına, miktarına ve hesaplamaya itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlular tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak borçluların itirazının kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şikayetin süresinde olmadığını, takip öncesi faize süresinde itiraz olmaması sebebiyle alacağın kesinleştiğini, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; borçluya ödeme emrinin 04/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği, ödeme emrinde yıllık %25 avans faiz oranının açıkça belirtilmesine rağmen yasal 5 günlük itiraz süresinin 09/03/2021 tarihinde sona erdiği halde, borçlunun süresinden sonra 16/03/2021 tarihinde icra mahkemesine müracaatla itirazda bulunduğu ve ödeme emri tebligatının usulsüzlüğüne yönelik bir şikayetinin de bulunmadığı anlaşıldığından icra müdürlüğü karar ve işleminde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı ve borçlunun itirazlarının süre aşımı sebebiyle reddine dair karar verilmiştir. Davacı vekili itiraz süresinin tebliğden itibaren başlayacağını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2021/14224 Esas sayılı icra takibini başlattığını ve temlik ettiğini, takip talebinde faizin işlemeye başladığı günün belirtilmediğini, İİK 58. maddesinin 2. bendinin 3. fıkrasına göre alacaklı faizin işlemeye başladığı günü, faiz oranını ve işlemiş faizin miktarını takip talebinde belirtmesi gerektiğini, faizin işlemeye başladığı gün belirtilmediğinden gösterilen işlemiş faizin miktarının doğruluğu ve oranının basit bir hesapla tespit edilemeyeceğini, takip talebinde ve ödeme emrinde faize faiz istendiğinin yazılı olduğunu, takip talebinde "18.670,41 TL faiz alacağı (İstenen: Yıllık Reeskont Avans)" ibaresinden işlemiş faize faiz talep edildiği anlaşıldığını, faize faiz talep edilmesinin yasal dayanağı bulunmadığını, bu durumun bir sonucu olarak 25/03/2020 tarihli dosya hesabı raporunda hatalı olarak faize faiz işletildiğini, böylece borçluya fazladan borç çıkartıldığının görüldüğünü, dolayısıyla bu kapak hesabının da hatalı olduğunu, ilamda yazılı olandan fazla faiz...
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/631 Esas 2016/59 Karar sayılı ilamda yasal faize hükmedilmiştir. İcra emrinde, takip tarihinden itibaren talep edilen faize ilişkin olarak "...%9 yasal faiz oranından az olmamak üzere artan oranlarda faiz.." talep edilmesi, yasal faize ilişkin hükme aykırılık teşkil eder. Bu durumda, icra emrinde %9 yasal faiz denildikten sonra " oranından az olmamak üzere artan oranlarda" ibaresinin icra emrinden çıkartılarak yerine" değişen oranlarda" ibaresi eklenerek icra emrinin düzeltilmesi gerekir. Mahkeme hükmünün anılan gerekçe ile de bozulması gerekirken bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddine karar verildiği görüldüğünden borçlu vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile bozma ilamının sair temyiz itirazlarının reddi kısmının kaldırılmasına ve önceki bozma ilamına, açıklanan hususun bozma sebebi olarak eklenmesine karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlunun işlemiş faize yönelik temyiz itirazları yerinde değil ise de; Şikayetçi borçlu icra mahkemesine yaptığı başvuruda; gönderilen yenileme emrinde borç miktarı olan 17.580,28TL'nin üzeri çizilmek suretiyle 339.226,54TL borç miktarlı yenileme emri gönderildiğini, ana paraya fahiş faiz işletildiğini, yasal faiz üzerindeki talebin aykırı olduğunu ileri sürerek işlemiş ve işleyecek faiz talebinin iptaline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece takipte istenilen faizin %144 olduğu, ödeme emrine süresinde itiraz edilmediği ve kesinleşen takipteki faiz oranına göre borç hesabı yapıldığından...
itiraz ederek takip talebine uygun olmayan ikinci takip talebi ile icra emrinin iptalini talep ettiği,mahkemece İcra emrindeki işlemiş faiz kaleminin iptaline, mevduat faizi işleyecek alacak kalemleri yönünden faiz başlangıç tarihinin 04/09/2014 olarak kabulü ile faiz hesabının yeniden yapılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır....