Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2020/3531 Esas sayılı dosyası ile müvekkiline ödeme emri gönderildiğini, gönderilen ödeme emrinde icra dosya numarası ve icra müdürlüğünün iban numarası yazmaması sebebiyle usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının müvekkiline göndermiş olduğu ödeme emrinde borç miktarında açıklık bulunmadığını, iki farklı borç miktarı gösterilmiş olup toplam borcun net bir şekilde belirtilmediğini, takibe dayanak belgelerin tasdikli suretinin ödeme emrine ek olarak eklenip gönderilmesi gerekirken, ödeme emrine onaylı suretlerin eklenmediğini, ödeme emrinde takip dayanağı belgenin kredi sözleşmeleri olduğu belirtildiğini ancak kredi sözleşmelerine ilişkin bir açıklama yapılmadığını, müvekkillerine gönderilen tebliğ mazbatasının usulüne uygun düzenlenmediğini belirterek tebligatın yok hükmünde olduğunu, müvekkiline, usulüne uygun hesap kat ihtarı gönderilmediğini, müvekkilinin gönderilen ödeme emrinde belirtilen miktarda borcu bulunmamakta olup borca, faize, faiz oranlarına ve tüm ferilerine...

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince "Somut olayda; İstanbul İcra Dairesinin 2020/16640 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, takibin öncelikle Ankara 10. İcra Dairesinde başlatıldığı, borçlu davacı vekili tarafından yetkiye itiraz edildiği ve Ankara 9. İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/696 Esas ve 2018/308 Karar sayılı ilamı ile Ankara İcra Dairelerinin Yetkisizliğine karar verildiği ve bu davaya ilişkin gerekçeli kararın icra dosyasında mevcut olduğu; İstanbul İcra Müdürlüğünce bu doğrultuda mahkeme ilamında borçlunun vekili olarak görünen avukat T2 adına ödeme emrinin tebliğ edildiği ve eldeki davanın da aynı vekil aracılığıyla ikame edildiği görülmüştür....

ye kullandırılan krediye davalıların kefalet ettiğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili savunmasında, kefalet limitinin aşılamayacağını, faiz oranı ve talep edilen faiz tutarının haksız olduğunu, BK. 104. maddesine aykırı olarak faize faiz işletildiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar cevap vermemiştir. Mahkemece davalıların icra takibine karşı kısmi itirazda bulundukları ancak itiraz ettikleri hususu açıklamadıkları bu nedenle geçerli bir itiraz bulunmadığı ve takibin devam ettiği gerekçesiyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davalı Yardaay Onaran vekilince temyiz edilmiştir. Davalı ...’a ödeme emri tebliği üzerine 25.07.2007 tarihli itiraz dilekçesi ile “ödeme emrinde talep edilen %72 faiz haksız olup yasal değildir....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde; ödeme emri tebliğ edilmeden ve yasal itiraz süresi başlamadan yapılan itiraz ve şikayet başvurusunun dinlenemeyeceğini, banka bilgilerinin takip talebi ve ödeme emrinde mevcut olduğunu, takibe konu çekin şirket yetkilisince imzalanarak borca karşılık verildiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme; ödeme emrinde icra müdürlüğüne ait hesap bilgilerinin yer almaması nedeniyle ödeme emrinin iptaline karar verildiği, ödeme emrinin iptaline karar verilmesi nedeniyle diğer itiraz nedenleri incelenmemiş ise de, ödeme emrinde icra müdürlüğüne ait hesap bilgilerinin yazılı bulunduğunun gerekçeli karar yazımı aşamasında fark edildiği, ancak kısa karar taraflara tebliğ edildiğinden hükmün kanun yoluna başvurularak düzeltilebileceği gerekçesiyle şikayetin kabulüne, ödeme emrinin iptaline karar vermiştir....

    görüşmede açığa çıktığı üzere icra emrinde ilamda belirtilmeyen şekilde işlemiş faiz talep edildiğini, Gebze 1....

    Asliye (İcra) Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Alacaklı vekili tarafından ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.11.2009 tarih ve 2009/139-206 sayılı ilamına dayalı olarak ilamlı icra takibine başlandığı, borçluya 19.01.2010 tarihinde icra emri tebliğ edildiği; borçlunun alacaklı tarafından icra emrinde talep edilen % 31 faiz oranına ve işlemiş faize itiraz ettiği, mahkemece faize yönelik itirazın yasal 7 günlük itiraz süresi geçirildikten sonra 27.01.2011 tarihinde yapıldığından bahisle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

      İİK'nun 62.maddesi uyarınca, genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde her türlü itirazın ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi günlük sürede icra dairesine bildirilmesi gerekir. İcra müdürlüğü yerine icra mahkemesine yapılan itiraz hukuki sonuç doğurmaz. Somut olayda dosyanın incelenmesinde, takip talebi ve ödeme emrinde işlemiş faiz miktarının yazılı olduğu ve takip sonrası işleyecek faizin de takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yasal faiz olarak açıkça istenildiği görülmektedir. Kaldı ki borçlunun icra dairesine itirazında sadece yetkiye itiraz ettiği, faize ve borca itiraz etmediği, bu durumda faizin de itirazsız olarak kesinleştiği anlaşılmıştır. O halde mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile ödeme emrinin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

        İcra Müdürlüğü'nün 2008/13760 E. sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını, takip sırasında davalının işlemiş faize ve işletilmesi istenen faiz oranı ile yetkiye itiraz ettiğini belirterek, davalının icra dairesinin yetkisine, işlemiş faize ve işletilmesi istenen faiz oranına yönelik itirazın iptaline, takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 09/11/2009 tarihli dilekçesiyle işlemiş faize yönelik taleplerinden vazgeçtiklerini ve davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine ve işletilmesi istenen faize yönelik itirazlarının iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

          İcra Müdürlüğü'nün 2008/13760 E. sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını, takip sırasında davalının işlemiş faize ve işletilmesi istenen faiz oranı ile yetkiye itiraz ettiğini belirterek, davalının icra dairesinin yetkisine, işlemiş faize ve işletilmesi istenen faiz oranına yönelik itirazın iptaline, takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 09/11/2009 tarihli dilekçesiyle işlemiş faize yönelik taleplerinden vazgeçtiklerini ve davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine ve işletilmesi istenen faize yönelik itirazlarının iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

            İcra Dairesinin 2011/4744 sayılı dosyasında başlatılan takipte faizin fazla hesaplandığını, bu nedenle faize itiraz ettiklerini, ayrıca icra emrinde alacak toplamının tamamına icra takip tarihinden itibaren "%18 yıllık bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi" talep edilmiş ise de sadece kıdem tazminatı yönünden bu oranın istenilebileceğini, diğer alacak kalemleri yönünden yasal faizin talep edilmesi gerektiğini, bu yönü ile de icra emrine itiraz ettiklerini, yine ... harçtan muaf olduğu halde her iki borçlu da harçtan sorumluymuş gibi icra emri düzenlendiğini ileri sürerek, şikayetin kabulüne karar verilmesini istemiştir....

              UYAP Entegrasyonu