Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dairemizin 18.12.2020 tarih, 2019/2182 esas ve 2020/1868 karar sayılı ilamı ile; "davacı kadın vekilinin, çocuk için hükmolunan iştirak nafakasının miktarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararının çocuk için hükmolunan iştirak nafakası yönünden kaldırılmasına ve Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1- b,2 maddesi uyarınca bu yönden yeniden esas hakkında hüküm tesisine; müşterek çocuk için aylık 2.000,00 TL iştirak nafakasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin ise sair istinaf başvurularının esastan reddine" hükmedilmiştir. Dairemizin kararı, davacı kadın tarafından; hükmedilen iştirak nafakasının miktarı yönünden, davalı erkek tarafından ise; kararın tamamına yönelik temyiz edilmiştir. Yapılan temyiz incelemesi neticesinde; Yargıtay 2....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dosyadaki yazılar, kararın dayandığı deliller, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kanuni gerektirici nedenler dikkate alınarak yapılan değerlendirmede; Asıl dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması, karşı dava ise yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması isteklerine ilişkindir. Karşı dava bakımından verilen karar istinaf incelemesi dışında bırakılarak kesinleşmiştir. İlk derece mahkemesince iştirak nafakası alacaklısının velayet hakkı sahibi olduğu, çocuklara dava yöneltilmesinin HMK 'nın 114/1- d maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle davacı-davalı erkeğin iştirak nafakasının kaldırılmasına ilişkin talebi usulden reddedilmiş ise de dava dilekçesinde davanın çocuklara velayeten davalı-davacı anneye karşı açıldığı gözetildiğinde davanın çocuklara karşı açıldığını kabul eden ilk derece mahkemesinin görüşüne katılmak mümkün değildir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde ; kararda davacı tarafın, müvekkile ödeme yaparsa, müvekkilin iştirak taahhütnamesini geri vermesi gerektiğine hükmedildiğini, mahkemece ödeme yapıldığı takdirde iştirak taahhütnamesinin iade edilmesi gerektiği hususunu tamamen göz ardı edildiğini, bunun sebebinin hem davacının ödeme yapması hem de iştirak taahhütünü başkasına devrinin engellenmesi amacıyla değerlendirildiğini, söz konusu ortaklık taahhütnamesi olduğu için şirketin izni olmadan devri zaten söz konusu olmadığını, davacı ödeme yapmadığı sürece hukuki değeri bulunmadığını, söz konusu durum çeviri sıkıntısından dolayı, davacı tarafça yanlış yorumlandığını, müvekkilin iade etmek ile yükümlü olduğu bir taahhütname bulunmadığını, davacı, tarafımıza tenfiz edilen karar gereği ödeme yaptığı takdirde müvekkilin ortaklık taahhütnamesini iade etmekle yükümlü olduğunu, iştirak taahhütnameleri depo edildiği takdirde icranın devamına karar verilmesi...

Yapılan yargılama sonucunda mahkemece, çocuk için boşanma sırasında takdir edilen aylık 300 TL iştirak nafakasının aylık 600 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş ise de, değişen ekonomik şartlar, tarafların mevcut sosyal ve ekonomik durumları, müşterek çocuğun yaşı itibariyle artan ihtiyaçları, nafakanın niteliği dikkate alındığında takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece TMK'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekir....

Aile Mahkemesi'nin 28.03.2012 tarih, 2011/115 esas ve 2012/308 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, velayeti anneye verilen müşterek çocuk için aylık 200,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, iştirak nafakasının yasal faizi ile birlikte aylık 2.000,00 TL'ye arttırılmasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı erkek vekili, cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine hükmedilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 350,00 TL'ye çıkartılmasına, davacı kadının faiz talebinin reddine hükmedilmiştir. Davacı kadın vekili; müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının miktarına ve reddedilen faiz taleplerine yönelik olarak istinaf talebinde bulunmuştur. Dava; iştirak nafakasının arttırılması istemine ilişkindir....

çocuklar ile birlikte Hollanda'ya yerleştiğini davacının küçük çocukları ile yurt dışına gittikten sonra yaptığı telefon görüşmelerinde, davalının yurt dışında Mehmet Galip ile birlikte resmi nikah olmadan birlikte yaşadıklarını söylediklerini, bu durumun davalının yoksulluk nafakasını engelleyen bir durum olduğunu, ayrıca davalının Hollanda'da oturum aldığını, bu ülkede çalıştığını, davalının Hollanda devletinden küçük çocuklar için sosyal yardım aldığını, bu durumda küçüklerin iştirak nafakası alabilmelerinin de mümkün olmadığını, davacının davalı ile boşandıktan sonra yeniden evlendiğini, geçimini sağlamakta zorlandığını, bu nedenlerle davalı lehine daha önce takdir edilen aylık 450 TL yoksulluk nafakası ile müşterek çocuklar ödenen aylık 650'şer iştirak nafakasının kaldırılmasına, iştirak nafakasının kaldırılması taleplerinin kabul edilmemesi halinde iştirak nafakalarının ayrı ayrı aylık 100'er TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep ederek dava açmıştır....

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı aleyhine açılmış olan Artvin İcra Müdürlüğünün 2022/1657 Esas sayılı dosyasında düzenlenmiş olan icra emrinin 28/06/2022 tarihinde davacıya tebliğ edildiğini, takibe dayanak ilamların boşanma davasında verilen nafakalara ilişkin olduğunu, davacının yoksulluk ve iştirak nafakalarına itiraz ettiğini, itiraz sonrasında yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verildiğini ancak yapılan temyiz sonrasında davalı lehine karar verildiğini, davacının bu süreçte iştirak nafakasını ödemeye devam ettiğini, bu nedenlerle Artvin İcra Müdürlüğünün 2022/1657 Esas sayılı ilamlı icra takibinin iştirak nafakasına ilişkin 14.660,00 TL ve iştirak nafakasının 7.881,00 TL'lik kısmına ilişkin kısmının iptaline, mahkeme aksi kanaatte ise 11.508,00 TL'lik kısmın iştirak nafakasının iptaline karar verilmesini dava ve talep ettikleri görülmüştür....

Aile Mahkemesinin 30/12/2019 tarih, 2019/821 esas ve 2019/823 karar sayılı kararının müşterek çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakasını yönünden KALDIRILMASINA ve bu yönden HMK 353/1- b-2 maddesi uyarınca esas hakkında yeniden hüküm tesisi ile aşağıdaki hükmün OLUŞTURULMASINA; "1)Davacının iştirak nafakası talebinin kısmen kabulü ile, dava tarihinden geçerli olmak üzere müşterek çocuk Birgül KESEN yararına aylık 500,00- TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine, 2)Davacının adli yardımdan yararlanması nedeniyle alınması gereken 54,40- TL peşin harç, 44,40- TL başvuru harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3)Devlet Hazinesinden karşılanan 71,40- TL yargılama giderinin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına, 4)İştirak nafakası talebi yönünden davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080,00- TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine...

Davacının iştirak nafakası talebinin kısmen kabulüne karar verildiği halde belirlenen iştirak nafakasının gelecek yıllarda artırım oranının belirlenmesi istemi hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru olmamıştır. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; küçük Ecrin için hükmedilen iştirak nafakasının gelecek yıllarda her yıl TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında artırılmasına hükmedilmek suretiyle kararın düzeltilmesi cihetine gidilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle; I-Davacı T1 vekilinin; iştirak nafakasının gelecek yıllarda artış oranının belirlenmesi talebine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile; Antalya 9....

Davacı baba istinafında, kadının hemşire olup kendisinin özel sektörde işçi olarak çalıştığını, maaşının kadınınkinden daha az olduğunu, kira ödediğini, hükmedilen iştirak nafakasının az olduğunu belirterek, aylık 1.500 TL iştirak nafakasına ve her yıl ÜFE oranında arttırım uygulanmasını talep etmiştir. Mahkemece, 19/11/2007 doğumlu Berfin'in velayetinin babaya verildiği ve müşterek çocuk lehine dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 700 TL tedbir, karar kesinleştiğinde 700 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, iş bu karara karşı davacı baba tarafından sadece iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf talebinde bulunulduğu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, müşterek çocuğun yaşı, eğitimi, ihtiyaçları göz önüne alındığında hükmedilen iştirak nafakası miktarının az olduğu değerlendirilmekle, velayet kararının istinaf edilmeyerek kesinleştiği tarih olan 07/02/2022 tarihinden itibaren aylık 1.200 TL iştirak nafakasına hükmedilmiştir....

UYAP Entegrasyonu