Hukuk Dairesi'nin 22/09/2022 tarih, 2022/6360 Esas 2022/7292 Karar sayılı ilamıyla; "Davacı erkek tarafından açılan anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklanan yükümlülüklerin değiştirilmesi-kaldırılması davasına ilişkin yapılan yargılama sonucunda ortak çocuk Elif’in ergin olduğu tarih itibariyle iştirak nafakasının kaldırılması talebinin davacının vazgeçmesi nedeniyle reddine, ortak çocuk Burak için iştirak nafakasının 200 TL’ye indirilmesi talebinin reddine, Kadıköy 5. Aile Mahkemesinin 2008/252 Esas 2008/360 Karar sayılı ilamı ile anlaşma protokolü çerçevesinde davacının çocuklarıyla birlikte ikamet ettiği evin aidat, doğalgaz, su, elektrik, digitürk, ev telefonu ve adsl faturalarının davacı ve küçüklerin birlikte oturdukları süre içinde ve çocukların eğitimi bitinceye kadar davacı baba tarafından ödenmesi yönündeki hükmün kaldırılmasına, Kadıköy 5....
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ve kısmen reddi ile, iştirak nafakasının kaldırılması talebinin reddine, iştirak nafakasının indirilmesi talebinin ise kısmen kabulüyle, iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 650.00 TL'ye indirilmesine ve her yıl TÜİK'in belirlediği yıllık ÜFE ortalaması oranında artırılmasına karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2) Davalının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazı incelendiğinde; Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 9. maddesi; “Tahliye davalarında bir yıllık kira bedeli tutarı, kira tespiti ve nafaka davalarında tespit olunan kira bedeli farkının veya hükmolunan nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden Tarifenin üçüncü kısmı...
itimat ederek kabul ettiğini belirterek yoksulluk nafakasının 100 TL'ye ve iştirak nafakasının 150 TL'ye indirilmesini talep etmiştir....
... yararı olduğu, davacının nafakanın (maddî yardımın) kaldırılmasına yönelik talebinin ise protokol hükmünde belirlendiği ve anlaşmalı boşanma protokolünün tarafların kendi aralarında serbestçe seçenekli olarak belirlendiği ve aynen hüküm altına alındığı, anlaşmalı boşanmanın gerçekleşmesinden çok kısa süre sonra nafakanın kaldırılmasının talep edildiği, nafaka ödemesine dair kurulan hükmün tarafların hür iradesi ile kararlaştırıldığı davacının hükmün kaldırılması talebinde maddî ve ekonomik durumun sebep gösterilmediği, nafakanın kaldırılması talebinin mahkeme kararına güvenin korunması ve talebin kabulünü gerektirir sebebin olmaması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
in dava açılmadan önce ergin olduğu anlaşılmakla iştirak nafakası kendiliğinden kalkacağından ve bu talepten vaki vazgeçme nedeniyle reddine; ortak çocuk ... için belirlenen iştirak nafakasının 200,00 TL ye indirilmesi yönündeki talep açısından küçüğün bu dönem içerisinde yaşının ilerlediği, eğitim hayatının devam ettiği, günün ekonomik koşulları ve tarafların sosyal ve ekonomik durumlarındaki değişimin küçüğün iştirak nafakasının azaltılmasına sebep olacak derecede bulunmadığı gerekçesiyle iştirak nafakasının azaltılması talebinin reddine; ... 5....
GEREKÇE: Dava; iştirak nafakasının kaldırılması veya indirilmesi ile davacının cezaevinde kaldığı süre için nafaka ödemesinin durdurulması talebine ilişkindir. Tarafların anlaşmalı boşanma kararından sonra, davacı kendi eylemleri nedeniyle cezaevinde olup, hakkında verilen mahkumiyet kararı kesinleşmiştir. Anlaşmalı boşanma ile hüküm altına alınan iştirak nafakasının kaldırılmasını/indirilmesini veya durdurulmasını talep eden davacı fevkalade hal ve şartların çıkmasına kendi kusuru ile sebebiyet vermiştir. Hiç kimse kendi kusurundan fayda sağlayamaz. Hal böyle olunca; mahkemece, iştirak nafakasının kaldırılmasına ya da durdurulmasına ilişkin talebin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır....
Esas ve 2011/4..Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, davalı lehine 300 TL yoksulluk nafakasına ve velayetleri davalıya bırakılan iki müşterek çocuk için 350’şer TL iştirak nafakasına karar verildiğini, müvekkiline ait şirketin son yıllarda zarar etmeye başladığını, müvekkili hakkında icra takipleri başladığını, vergi ve prim borçları bulunduğunu, davalının çalıştığını ve yetim aylığı almaya başladığını belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasını ve iştirak nafakalarının 200’er TL’ye indirilmesini talep ve dava edilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin asgari ücretle çalışmaya başladığını, müşterek çocukların özel okulda okuduklarını, boşanma davası üzerinden dört yıl geçtiğini, paranın alım gücünün azaldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, iştirak nafakasının indirilmesi talebine ilişkindir. (4271 sayılı TMK'nun 327 ila 331. m.leri) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde: Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 2015/8111 esas, 2015/15688 karar sayılı 13.10.2015 tarihli emsal ilamında özetle, "...Dava; müşterek çocuk lehine anlaşmalı boşanma protokolü ile belirlenen ve hüküm altına alınan iştirak nafakasının indirilmesi istemine ilişkindir.TMK.nun 182. maddesine göre; boşanma kararı ile velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. TMK.nun 330.maddesindeki düzenleme ise; nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçlerine göre belirlenir, şeklindedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, iştirak nafakasının indirilmesi talebine ilişkindir. (4271 sayılı TMK'nun 327 ila 331. m.leri) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde: Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 2015/8111 esas, 2015/15688 karar sayılı 13.10.2015 tarihli emsal ilamında özetle, "...Dava; müşterek çocuk lehine anlaşmalı boşanma protokolü ile belirlenen ve hüküm altına alınan iştirak nafakasının indirilmesi istemine ilişkindir.TMK.nun 182. maddesine göre; boşanma kararı ile velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. TMK.nun 330.maddesindeki düzenleme ise; nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçlerine göre belirlenir, şeklindedir....
Her ne kadar tarafların anlaşmalı boşanma hükümleri uyarınca boşandıkları ve davacı erkeğin davalı kadına aylık 2.850,00 TL yoksulluk nafakası ödemeyi kabul ettiği anlaşılmakta ise de, boşanma kararının 17/01/2007 tarihinde kesinleştiği ve davacı erkeğin boşanma kararının kesinleşmesi ile nafakaya hükmedilmesinden 13 yıl sonra değişen koşullara dayanarak yoksulluk nafakasının kaldırıl ması talebinde bulunduğu görüldüğünden, bu durumun ahde vefa ilkesine aykırılık teşkil etmeyeceği, bu yöndeki ilk derece mahkemesi karar gerekçesinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Nafaka alacaklısı kadının düzenli ve sürekli şekilde elde ettiği gelir, davalı kadını yoksulluktan kurtaracak mahiyettedir. Bu hâle göre kadın lehine hükme bağlanan yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiştir....