Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun üstün yararı her zaman dikkate alınmak zorundadır. İlk derece mahkemesince, infazda güçlük çıkaracak ve tereddüt oluşturacak şekilde kişisel ilişki düzenlemesi yapılması usul ve yasaya aykırıdır. 3- İlk derece mahkemesince, davalı- davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin " sigortalı bir işte çalışıyor" olması sebebi ile davacı-davalının velayeti kendisine veriler çocuklar yönünden iştirak nafakası talebinin ise " davalının ekonomik durumunun müsait olmadığı" gerekçesi ile reddedildiği anlaşılmaktadır. Yoksulluk nafakası talebinin değerlendirilmesinde öncelikle kusurun ağırlığının esas alınması, kusur belirlemesi yönünden yoksulluk nafakası koşullarının oluştuğu tespit edildikten sonra yoksulluk nafakası talep eden eşin boşanma ile yoksulluğa düşüp düşmeyeceği değerlendirilmelidir....

Maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuk Ege Can'ın velayetinin anneye verilmesine, Ege Can ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, Ege Can için aylık 150,00 TL tedbir ve aylık 350,00 TL iştirak nafakasına, davacı/davalı kadının maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, müşterek çocuk Varol Efe'nin velayetinin babaya verilmesine, Varol Efe ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, davalı/davacı erkeğin iştirak nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine hükmedilmiştir. Davacı/davalı kadın vekili; erkeğin kabul edilen boşanma davasına, kusur tespitine, müşterek çocuk Varol Efe hakındaki velayet düzenlemesine, kadının reddedilen boşanmanın fer'ilerine ilişkin taleplerine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesi tarafından davacı tarafça açılan davanın kabulü ile; müşterek çocuk T3'in davalı babada bulunan velayet hakkının kaldırılarak, davacı anneye verilmesine, müşterek çocuk ile baba arasında yatısız şekilde şahsi ilişki tesisine ve müşterek çocuk için aylık 1.500 TL iştirak nafakasına hükmedildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakası miktarının düşük olduğunu, hükmün bu yönden kaldırılmasını ve çocuk için aylık 3.500 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir....

Sonuç itibariyle; davalı - karşı davacı erkeğin karşı dava, müşterek çocuk Bahar yönünden velayet, kişisel ilişki, tedbir ve iştirak nafakası, müşterek çocuk Pınar hakkında kişisel ilişki yönünden istinaf itirazlarının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-2 maddesi uyarınca kabulü ile karşı davanın feragat nedeniyle reddine, müşterek çocuk Bahar yönünden velayet, kişisel ilişki, iştirak nafakasının konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, tedbir nafakasının çocuğun ergin olduğu tarihe kadar verilmesine, müşterek çocuk Pınar hakkında yeniden kişisel ilişki tesisine, davalı - karşı davacı erkeğin sair istinaf taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili kusur belirlemesi, şahsi ilişki tesisi, nafaka ve tazminat miktarları yönünden, davalı erkek vekili ise kusur belirlemesi, davanın kabulü, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 27.12.2021 tarih ve 2020/1315 Esas, 2021/1620 Karar sayılı kararı ile ortak çocuklar ile babaları arasında bir kimsenin nezaretinde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş ise de; kararın verildiği tarihte erkeğin tutuklu olduğu, kişisel ilişkinin infazda güçlük yaratacak şekilde belirlendiği ayrıca dosya içeriğine kazandırılan sosyal inceleme raporunun kişisel ilişki konusunda yetersiz olduğunun anlaşıldığı, öte yandan tarafların dayandıkları vakıalardan hangilerinin ispatlandığının karar gerekçesinde belli olmadığı, bu yönüyle İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesiz olduğu...

    İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili kusur tespiti, maddî ve manevî tazminat ile iştirak nafakasının miktarı, kişisel ilişki ve reddedilen yoksulluk nafakası yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin 13.12.2021 tarihli ve 2021/110 Esas, 2021/2671 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğundan bahisle davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili tazminatlar ile iştirak nafakasının miktarı, reddedilen yoksulluk nafakası ve kişisel ilişki yönlerinden temyiz isteminde bulunmuştur. 2....

      Kişisel ilişki süresi açısından: Yerel mahkemece yaz döneminde kişisel ilişki kurulamamasının hatalı olduğu, bu nedenlerle verilen kişisel ilişkiye ek olarak her yıl 1 temmuz saat 09:00'dan 20 temmuz saat 17:00'ye kadar baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmuş olup, davacı-davalı erkek vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir. Çocuk için tedbir- iştirak nafakası verilmesi açısından: Çocuk lehine tedbir nafakası takdirinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, takdir edilen miktarın ise günün ekonomik şartlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından taraf vekillerinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık, asıl dava iştirak nafakasının arttırılması, karşı dava müşterek çocuklar ile kişisel ilişki tesisi ve boşanma protokolünün yeniden uyarlanması talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 10.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Velayeti anneye verilen ortak çocuğun ihtiyaçları için baba aleyhine iştirak nafakası takdirinin doğru miktarının düşük olduğu aylık 750 TL iştirak nafakasının dosya kapsamına nafaka alacaklısının ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına uygun olduğu değerlendirilmiş, kadının iştirak nafakasına yönelen istinafı yerinde görülerek anılan miktar iştirak nafakası olarak belirlenmiştir. Davacı kadının devlet memuru olduğu, erkeğin ise babası ile birlikte tarımsal faaliyette bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda kadının boşanma ile yoksulluğa düştüğünün kabulüne imkan bulunmadığından kadın açısından yoksulluk nafakası koşulları oluşmamıştır. Kadına yoksulluk nafakası takdir edilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığından kadın vekilinin bu yöne temas eden istinafı reddedilmiştir. Velayeti anneye verilen çocuk ile baba arasında şahsi ilişki tesisi kurulmasında çocuğun üstün menfaati bulunmaktadır....

        saat 10.00 ile aynı gün saat 16.00 arasında refakatçi eşliğinde kişisel ilişki kurulmasına ve çocuk için aylık 400,00 TL tedbir ve 500,00 TL iştirak nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu