Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünden sonra 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli, 29542 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamıyla verilen iptal kararının infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüştür. Delillerle iddia ve savunma; duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, beraati ve sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatları yapılmış bulunduğundan, sanık müdafii, katılan bakanlık vekili ile katılan mağdure vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen beraat kararları ile reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün ONANMASINA, 12.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    İstinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince istinaf talebinin kısmen kabulü ile çocuk ile baba arasında kişisel ilişki yeniden düzenlenmiş ve ortak çocuk yararına aylık 600 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden sonra iştirak nafakası olarak devamına, davacı-karşı davalı kadın yararına hükmedilen aylık 400 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak devamına hükmedilmiştir. O halde ilk derece mahkemesince davacı-karşı davalı kadına yüklenen kusurlar ile tazminat taleplerinin reddine ilişkin bölümü istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir....

      in velayetleri, bu çocuklarla davalı arasında kurulan kişisel ilişki, bu çocuklar için takdir edilen tedbir ve iştirak nafakaları, davacı kadın lehine takdir edilen tedbir ve yoksulluk nafakası, ziynet eşyası ve mal rejimin tasfiyesine yönelik kurulan hükümler, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden verilen kararlar Dairemizin 20.11.2018 tarihli ilamı ile onanarak kesinleştiği halde mahkemece bozma sonrası verilen kararda bu yönlerden tekrar hüküm kurulmuştur. Kesinleşen yönler hakkında yeniden hüküm kurulması doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir" gerekçesiyle bozulmuş, bozma kapsamı dışında kalan yönlerden ise onanmıştır. Bozmadan sonra kurulan hükümle bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşen, davacı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi ve ortak çocuk Durmuş Ali ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişki yönünden yeniden karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, tazminatlar ile iştirak nafakasının miktarı, vekalet ücretine ilişkin hüküm kurulmaması ve kişisel ilişki yönünden; davalı erkek tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar arasında görülen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince boşanma davasının kabulüne ve ferilere hükmedilmiştir. Hükme karşı kadın tarafından tazminatlar ile iştirak nafakasının miktarı, vekalet ücreti yönünden hüküm kurulmaması ve kişisel ilişki; erkek tarafından tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge adliye mahkemesi, tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar vermiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma HÜKÜM : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçu reşit olmayanla cinsel ilişki kabul edilerek şikayet yokluğu nedeniyle kamu davasının düşmesine, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraatine İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınıp, suça sürüklenen çocuk müdafisinin temyizinin vekalet ücretiyle sınırlı olduğu gözetilerek dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü: Hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraat kararı verilen suça sürüklenen çocukla ilgili değişen suç vasfına göre reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan görülen kamu davasının düşmesine karar verilmesi ve dosyada sunulan vekalet hizmetinin bölünememesi karşısında, müdafiye vekalet ücreti tayini gerektiği yönündeki tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir....

            MAHKEME KARARI Mahkemece, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı erkeğin zaman zaman kadını darp etmesi, evden dışarı atması, hakaret ve tehdit içerikli sözler söylemesi nedeniyle tam kusurlu olduğu yönünde yapılan değerlendirme ile davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun yüksek menfaati gereği velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına 200,00 TL tedbir ve devamında iştirak nafakası ödenmesine, kadın yararına 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile, yasal koşulları oluştuğu gerekçesiyle 20.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 2....

              Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakasının Arttırılması - Kişisel İlişki Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 267.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oybirliğiyle karar verildi. 16.03.2021 (Salı)...

                Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması-İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre tarafların yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10'ar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.16.02.2022 (Çrş.)...

                  Aile Mahkemesinin 2016/502 esas, 2016/541 karar sayılı ilamı ile davalı babaya bırakılan velayetinin davalıdan alınarak davacı anne T1 verilmesine, Velayeti davacı anneye verilen müşterek çocuk ile davalı baba arasında şahsi ilişkinin tesis ve devamına, Davacının iştirak nafakası davasının KISMEN KABULÜ ile işbu velayetin değiştirilmesi hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren geçerli olmak üzere ortak çocuk Sinem için aylık 400,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili hükmün; iştirak nafakasının miktarı ve söz konusu nafakanın ödeme tarihinin talepleri doğrultusunda düzeltilmesine yönelik istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek hükmün; iştirak nafakasının miktarına yönelik istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

                  Velayet açısından: Çocukların ayrılık döneminde anne ile yaşamaları, çocuk Esra'nın yaşının küçük olması, kardeşlerin birlikte büyümelerinin onların gelişimine olumlu katkı yapacak olması, SİR raporunda velayetin öncelikle anneye verilmesi gerektiğinin belirtilmesi ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında velayetin anneye verilmesinin doğru olduğu anlaşıldığından davacı-davalı erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. HMK'nın 355.maddesi uyarınca şahsi ilişki açısından yapılan incelemede: Çocuk Esra ile baba arasında terditli kişisel ilişki kurulması hatalı olmakla birlikte çocukların yaşları da gözetildiğinde Temmuz ayında tesis edilen kişisel ilişki süresinin uzun olduğu anlaşılmakla Dairemizce kişisel ilişki resen yeniden düzenlenmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu