Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İşveren, bu maddeye göre tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde, ilgili Kurum ünitesine itiraz edebilir. İtiraz, takibi durdurur. İtirazın reddi halinde, işveren kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde yetkili mahkemesine başvurabilir. Yetkili mahkemeye başvurulması, prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz. Mahkemenin Kurum lehine karar vermesi halinde, 88 inci ve 89 uncu maddelerin prim borcuna ilişkin hükümleri uygulanır." hükmünü ihtiva etmektedir. Somut olayımızda davacı şirkete 02.12.2014 tarih ve 9665- PRG 15, 9705- PRG 16 sayılı raporla eksik verildiği tespit edilen ücretlere ilişkin ek aylık prim ve hizmet belgelerinin tebliğ tarihinden itibaren 1 ay içerisinde verilmesi gerektiği işverene tebliğ edilmeden resen tahakkuk edilen prim ve gecikme zammı işleminin hukuka aykırı olarak tanzim edildiğine kanaat getirilmiştir....

Her ne kadar bilirkişi raporuna atıf yapılmak suretiyle hizmet sürelerinden bahsedilmiş ise de davacının 30.06.2011 (son prim ödeme tarihi) tarihine kadar kabul edilen sürelerin netleştirilmediği, davacının 20.01.1982-30.09.1990, 01.05.2008-31.12.2008 ve 08.10.2009-02.02.2015 tarihleri arasına ilişkin Bağ-Kur sigortalılık bilgilerinin bulunduğu güncel hizmet cetvelinde, 30.06.2011 tarihinde 584 TL lik ödemenin bulunduğu (30.06.2011 tarihli 20.380,00 TL ve 1.365,00 TL şeklinde iki ödemenin güncel ekstrede yer almadığı) belirgindir. Davacının 30.06.2011 tarihindeki prim ödemeleri de netleştirilmek suretiyle, belirtilen tarih itibariyle yapılan prim ödemeleri nazarında tahsise esas alınabilecek süreler belirlenip, sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

    Mahkemece bilirkişi hesap raporuna göre ihbar tazminatı ve giyim yardımı isteklerinin kabulüne prim isteminin reddine karar verilmiştir. Karar davalı ve davacı tarafından süresinde temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- İşyeri Yönetmeliğinin 12 maddesinde primin koşullarının şirketin yayınlayacağı talimatlarla belirleneceği ve performansı sağlayan personele talimattaki gibi prim ödemesi yapılacağı yazılı, taraflar arasında yapılan sözleşmesinin 12.b) maddesinde hedeflerin gerçekleşmesi durumunda prim verilip verilmemesi işverenin takdirinde olduğu birine prim verilmesi herkese verilmesi anlamına gelmeyeceği, kota tutturulsa dahi belirlenen mesleki görevlerin yapılmaması ve yazılı ihtar verilmesi durumunda primden yaralanılamayacağı belirtilmiştir....

      İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 16/04/2019 NUMARASI : 2017/339 E. 2019/198 K. DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalıya ait yerinde 16/04/2015 – 02/06/2017 tarihleri arasında çalıştığını, akdinin haksız ve bildirimsiz olarak işveren tarafça feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile prim alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının yerini kendi iradesi ile terk ettiğini, kıdem ve ihbar tazminatı talep edemeyeceğini savunarak davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesi tarafından, "Davanın REDDİNE," karar verilmiştir....

      Mahkemece yapılacak yargılama sonunda; sigortalının çalışması fiilen veya yeri kayıtlarından ya da kamu kuruluşları tarafından düzenlenen belge veya alınan bilgilerden tereddüte yer bırakmayacak biçimde belirlenemez ise Kurumun prim tahakkuku işlemi hukuki dayanaktan yoksun hale geleceğinden Kurumca re'sen tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammından davacı şirketin sorumlu olmadığına karar verilmelidir Somut olayda, sigortalı....'...

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, akdini kendisi feshettiği için kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağını, davacının fazla mesai yapmadığına dair işe giriş-çıkış kayıtlarının sunulduğunu, davacının belirsiz süreli sözleşmesinde fazla mesai ücretlerinin ücrete dahil edileceğinin açıkça belirtildiğini, sözleşmesinde ücret belirtilmekle birlikte, diğer sosyal yardım, tazminat gibi bir yan ödemenin yapılmayacağının belirtildiğini, prim ödemesi için işe girişte anlaşma yapılmış ise sözleşmesinde bunun belirtildiğini, prim ödenip ödenmemesinin şirketin tek taraflı inisiyatifinde olduğunu, şirketin davacıya prim ödemesi taahhüdü olmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ GEREKÇE ÖZETİ ve KARARI : İlk Derece Mahkemesince, "...Dosyadaki kayıtlar doğrultusunda davacının davalı işveren bünyesinde 22.04.2013- 16.02.2018 tarihleri arasında çalıştığı görülmüş olup toplam hizmet süresinin 4 yıl 9 ay 24 gün olduğu kabul edilmiştir....

        İşveren, tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde Kuruma itiraz edebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazın reddi halinde işveren, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili mahkemesine başvurabilir. Mahkemeye başvurulması, prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz." Asgari işçilik uygulaması sonucu tespit edilen eksik işçilik tutarı üzerinden Kurumca re'sen tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammı borcunun iptaline yönelik davanın tebliğ tarihinden itibaren (1) aylık hak düşürücü süre içinde açılması gerekir....

          ne geçtiği ve burada 31.10.2009 tarihine kadar çalıştığını, ihbar tazminatın eksik ödendiğini, 2009/Nisan ayından itibaren diğer personelin maaşlarına yapılıp da müvekkilinin maaşına yapılmayan maaş zammından dolayı da fesih tarihine kadar fark alacağının doğduğunu, 2007 ve 2008 yılları için şirket yönetimince belirlenen primlerin de eksik ödendiğini ve 2009 yılı prim alacağının da davacıya ödenmediğini ileri sürerek, ihbar tazminatı, maaş zammı ve prim fark alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir....

            , çalıştığı sürede tam olarak 15 müdür değiştiğini, vardiya usulü çalışan müdürlerin personelin fazla mesailerini eksik göstererek veya hiç yazmayarak, emeklerini çalarak, prim alabilmek için personele harcanacak giderleri eksik gösterdiklerini, fazla mesaileri sildiklerini, çalışanlara “eksik ödemeyi kabul etmezseniz işten çıkarılırsınız veya uzak yerlere gönderilere orada çalıştırılırsınız” şeklinde söylemlerde bulunarak mobbing uyguladıklarını, çalıştığı süre boyunca hak kazandığı primlerin eksik ödendiğini veya hiç ödenmediğini, işe başladığı tarihten itibaren dini ve milli bayramlarda ve hafta tatillerinde çalışmasına karşın ücretinin eksik ödendiğini veya hiç ödenmediğini ,iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; 400,00 TL fazla çalışma ücreti,200,00 TL UBGT çalışması ücreti, 200,00 TL hafta tatili çalışması ücreti, 200,00 TL prim olmak üzere ,toplam 1.000,00 TL alacağın akdinin fesih tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte...

            YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacılara ait yol bakım hizmetleri yapılan işyerinde çalışmış bir işçinin işten ayrılış bildirgesinin ve 2013/2,3,4,5,6,7,8,9,10,11,12, 2014/1,2,3 aylarına ait aylık prim ve hizmet belgelerinin verilmediği, çalışanların sigortalı olarak çalıştıkları dönem içerisinde prime esas kazançlarının eksik bildirildiği, gerekçesiyle 57.416,70 TL idari para cezası verilmesine ilişkin ...tarih ve ...sayılı işlem ile davalı kurumca istenilen defter ve belgelerin eksik ibraz edildiğinden bahisle 12.852,00 TL idari para cezası verilmesine ilişkin ...tarih ve ...sayılı işlemin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ...İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla; davacı tarafından ...'...

              UYAP Entegrasyonu