WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kurumun kanundan doğan basit rücu hakkı nedeniyle, tazmin sorumlularının sigortalı ya da hak sahiplerine yapmış oldukları ödemelerin rücu alacağından düşülmemesi gerekmekte ise de; sigorta şirketlerinin 2918 Sayılı Kanun kapsamında poliçeye dayalı akdi sorumluluğu nedeniyle poliçe limitini teşkil eden miktarın sigortalı ya da hak sahiplerine ödediğinin geçerli belgelerle kanıtlanması durumunda; sigorta şirketlerinin mükerrer ödeme ile karşı karşıya bırakılmaması bakımından ödedikleri miktar oranında sorumlu tutulmaması, yargılama giderleriyle vekalet ücretinden sorumluluğun da, poliçe limiti kapsamındaki ödeme yükümlülüğüyle orantılı olarak belirlenmesi gerekir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -KARAR- Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı Kararı'nın dayanağı olan 2797 sayılı Yargıtay Yasası'nın 6545 sayılı Kanun'un 31. maddesi ile değişik 14/2-a bendinde, daireler arasındaki bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme de gözetilerek temyizin kapsamının esas alınacağı öngörülmüştür. Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; davacı ile davalı vakıf arasındaki sözleşmeye dayalı olarak davacıya tahsis edilen konutla ilgili davacının hak sahipliğinin iptaline dair verilen kararın iptali istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 13. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/06/2021 NUMARASI : 2017/263 ESAS, 2021/72 KARAR DAVA KONUSU : TAŞINMAZ ZİLYETLİĞİNİN TESPİTİ KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; Burhaniye ilçesi Kırtık Mah. 299 ada 2 parsel nolu taşınmazın kadastro tespitleri sonucu davalı Maliye Hazinesi adına yazıldığını, söz konusu taşınmazın 1882 yılından bu yana gerek kendisinin gerekse ceddinin kullanımında olduğunu, bu taşınmazın çok uzun yıllardır zaman zaman ekiliş çoğu zaman da at korusu ve küçük baş hayvan otlakiyesi olarak kullanıldığını ve kullanılmaya devam ettiğini, 6292 sayılı yasadan yararlanmak için taşınmazı kendisi ve murislerinin kullanımında olduğunun tespitinin gerektiğini belirterek, Burhaniye ilçesi Kırtık Mah. 299 ada 2 parsel nolu taşınmazda hak sahipliğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

      GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalıların mülga 2510 sayılı İskan Kanunu kapsamında göçebe hayatı yaşadıkları savıyla tarımsal iskana başvurduklarını, başvurularının Mahalli İskan Komisyonunca 07.10.1992 tarihinde kabul edilerek hak sahibi sayıldıklarını, davaya konu Hatay ili Merkez Amik Ovası köyü 2638 parsel sayılı taşınmazın davalılara tahsis ve temlik edildiğini, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı müfettişlerince yapılan inceleme neticesinde aile temsilcisi ve başvuru sahibi ve davalının göçebe olmadığı, hak sahipliği kararı alınmadan önce sigortalılık tescil kaydı bulunduğu, bu nedenle hak sahipliği kaydının iptal edilmesinin gerektiğini belirttiği, bunun üzerine Mahalli İskan Komisyonunun 20.11.2012 tarih ve 2012/598 nolu kararı ile davalıların hak sahipliğinin iptaline dair karar verildiğini, ailenin haklarında alınmış olunan hak sahiplik iptal kararına karşı Hatay 1....

      İstinaf Sebepleri 1.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu ... sahipliğinin, müvekkili davacılara ait olduğunu, davalının dava konusu esere dair hak sahipliği bulunmadığını, davalı tanığı ...'...

        Kastı ya da sigortalının sağlığını koruma ve güvenliği mevzuatına aykırı hareketi ile kazası veya meslek hastalığına neden olan işveren, sigortalı veya hak sahibine karşı tazminat ödeme yükümlülüğü altında bulunmaktadır. Madde metninden anlaşılacağı üzere, bu durumda sigortalı ya da hak sahiplerine sosyal sigorta yardımlarında bulunan Kurumun yaptığı yardımları, işverenden rücuan isteme hakkı vardır. İşverenin borcunun sözleşmeden aykırılık kaynaklı olup, geçerli bir borç olduğu ve alacaklı konumundaki sigortalı veya hak sahibinin bu yardımlarla kısmen ya da tamamen tatmin edildiği açıktır. Burada sigortalı veya hak sahibine Kurumca bağlanan gelirler yönünden tazminat miktarı başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri olarak öngörülmüştür. Ancak açıkça söz konusu tutarın, sigortalı veya hak sahibinin işverenden isteyebileceği tutarı aşamayacağı, bir başka deyişle kurumun rücu hakkının anılan tutara bağlı ve sınırlı olduğu düzenlenmiştir....

          Ayrıca, kazası veya meslek hastalığı sonucu ölümlerde, bu Kanun uyarınca hak sahiplerine bağlanacak gelir ve verilecek ödenekler için, kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde kusuru bulunan hak sahiplerine veya kazası sonucu ölen kusurlu sigortalının hak sahiplerine, Kurumca rücu edilmez" düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda; kaza tarihinde davacının ... Döner isimli yerinde çalıştığı, yerine ait motosiklet ile servis yaparken çift taraflı meydana gelen kaza neticesinde davacının yaralandığı ve davaya konu edilen maluliyet durumunun doğduğu anlaşılmaktadır. Davalı tarafça kazanın kazası olması sebebiyle başvuranın hak kazandığı peşin sermaye değerinin hesaplanan tazminattan tenzil edilmesi gerektiği ileri sürülmüş, Hakem Heyetince de gerekli araştırmanın yapılmadan hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır....

            Ne var ki, sigortalı aracın hasar durumu ve oluşan zarar belirlenmeden hüküm kurulmuştur. HUMK.nun 275 ve devamı maddelerine göre, çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, mahkemece uzman bilirkişinin oy ve görüşüne başvurulması zorunludur. O halde, mahkemece araç hasarının belirlenmesi için hasar uzmanı bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bilirkişi raporu niteliği olmayan ekspertiz raporunda belirlenen hasar miktarının hükme esas alınması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 08.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Kaza tarihi itibarıyla, sürekli işgöremezlik derecesinin %34.2 olduğu belirlenirse, bu kez, gelir bağlama onay tarihi itibarıyla, ilk peşin değerli gelirin Kurumdan sorularak belirlenmesi gerekir. 3-506 sayılı Yasanın 26. maddesindeki halefiyet ilkesi uyarınca, Kurumun rücu alacağı; hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebileceği maddi zarar (Tavan) miktarı ile sınırlı iken, Anayasa Mahkemesi’nin, 21.03.2007 gün ve 26649 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 23.11.2006 gün ve ...sayılı kararı ile 26. maddedeki “…sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere…” bölümünün Anayasaya aykırılık nedeniyle iptali sonrasında, Kurumun rücu hakkının, yasadan doğan kendine özgü ve sigortalı, ya da, hak sahiplerinin hakkından bağımsız basit rücu hakkına dönüşmüş olması karşısında, sigortalı veya haksahipleri tarafından tazmin sorumluları aleyhine açılan tazminat davalarında alınan kusur tespitine ilişkin bilirkişi raporunun, rücu davasında...

                İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 01/06/2021 NUMARASI : 2020/242 Esas - 2021/125 Karar DAVA KONUSU : İş (Kurumun İşverenden Rücuen Tazminat İstemli) KARAR : Yukarıda mahkemesi ile esas ve karar numaraları yazılı davada verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmakla, yapılan inceleme sonunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; sigortalı Mustafa Balcı'nın davalıya ait yerinde çalışmaları nedeni ile meslek hastalığına yakalanmış ve 16/10/2014 tarihinde vefat ettiğini, sigortalının meslek hastalığına yakalanmasında davalı işverenin kusurlu olduğunu ve sigortalının malul kalması nedeni ile davacı kurumca sigortalının hak sahibi Elmas Balcı'ya 20.824,02 TL ilk peşin sermaye değerli sürekli göremezlik geliri, hak sahibi Sertinaz Balcı'ya 22.427,78 TL, ilk peşin sermaye değerli sürekli göremezlik geliri bağlandığını belirterek meslek hastalığı sonucu malul kalan sigortalı Mustafa Balcı'nın hak sahiplerine bağlanan gelirin ilk peşin...

                UYAP Entegrasyonu