Asliye Hukuk Mahkemesi'nce yapılan yargılama sonunda 26.05.2014 tarih ve 2014/108 Esas, 2014/242 sayılı Karar ile “müteveffa Süleyman Çiftçi' nin 04.11.1996 tarihinde geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespitine” karar verildiği ve bu kararın Dairemizin 22.10.2015 tarihli kararıyla onanması suretiyle kesinleştiği, Kurum tarafından davacıların 25.12.2015 tarihli tahsis taleplerine istinaden hak sahipleri davacılara, müteveffa sigortalının 04.11.1996 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası sonucu aynı gün vefat etmesi üzerine zamanaşımı hükümleri de dikkate alınarak 01.01.2011 tarihinden itibaren iş kazası ölüm geliri bağlandığı, 01.01.2011-16.12.2016 tarihleri arası birikmiş gelirlerin 2016/Aralık ödeme dönemi için toplu ödeme işlemlerinin yapıldığı, ancak davacılardan hak sahibi oğul ..., 16.11.2012 tarihinde 18 yaşını doldurması nedeniyle birikmiş ödeme döneminden önce gelirden çıkması ve diğer hak sahibi kızı ... 06.10.2015 tarihinde sigortalı çalışmaya başlaması nedeniyle durum değişikliği...
Asliye Hukuk Mahkemesi'nce yapılan yargılama sonunda 26.05.2014 tarih ve 2014/108 Esas, 2014/242 sayılı Karar ile “müteveffa Süleyman Çiftçi' nin 04.11.1996 tarihinde geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespitine” karar verildiği ve bu kararın Dairemizin 22.10.2015 tarihli kararıyla onanması suretiyle kesinleştiği, Kurum tarafından davacıların 25.12.2015 tarihli tahsis taleplerine istinaden hak sahipleri davacılara, müteveffa sigortalının 04.11.1996 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası sonucu aynı gün vefat etmesi üzerine zamanaşımı hükümleri de dikkate alınarak 01.01.2011 tarihinden itibaren iş kazası ölüm geliri bağlandığı, 01.01.2011-16.12.2016 tarihleri arası birikmiş gelirlerin 2016/Aralık ödeme dönemi için toplu ödeme işlemlerinin yapıldığı, ancak davacılardan hak sahibi oğul ..., 16.11.2012 tarihinde 18 yaşını doldurması nedeniyle birikmiş ödeme döneminden önce gelirden çıkması ve diğer hak sahibi kızı ... 06.10.2015 tarihinde sigortalı çalışmaya başlaması nedeniyle durum değişikliği...
Mahallesinde daimi iskanda hak sahibi olan davalı ... adına 2001 yılında çekilen kurada 191 Ada 1 parseldeki 8 nolu meskenin isabet ettiğini, meskenin 10/09/2001 tarihinde düzenlenen konut teslim tutanağı ile davalıya teslim edildiğini, daha sonra kurum tarafından yapılan inceleme neticesinde 1999 depremleri sonucu yapılan ilk hasar tespitlerinde ağır hasarlı olarak tespit edilen davalıya ait binanın itiraz sonucu orta hasara geçtiğinden sehven yapılan daimi iskan hak sahipliğinin mahalli inceleme Komisyonunun 25/06/2007 tarihli kararı ile iptal edildiğini, hak sahipliğinin iptaline ve konutun boşaltılmasına ilişkin ... Valiliği Bayındırlık ve İskan Müdürlüğünün 07/08/2007 tarih 3438 sayılı işleminin iptali amacı ile ... 1....
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, taraflar arasındaki sözleşmede, sözleşmenin ifası sırasında ortaya çıkan fikri ve sınai haklarla ilgili açık bir hüküm bulunmadığı, ortaya çıkan buluşun davalı tarafından geliştirildiği, dava konusu patent üzerindeki hak sahipliğinin teknik çözümü geliştiren davalı tarafa ait olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir....
Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun 2. maddesinde, bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanların bu Kanuna göre sigortalı sayılacakları belirtilmiş, 3. maddesinde, bu Kanunun uygulanmasında sigortalı sayılmayan ve haklarında bazı sigorta kolları uygulanmayan kimseler sıralanmış, 6. maddesinde, çalıştırılanların, işe alınmalarıyla kendiliğinden “sigortalı” olacakları, sigortalılar ile bunların işverenleri hakkında sigorta hak ve yükümlerinin, sigortalının işe alındığı tarihten başlayacağı, bu suretle sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamayacağı ve vazgeçilemeyeceği, sözleşmelere, sosyal sigorta yardım ve yükümlerini azaltmak veya başkasına devretmek yolunda hükümler konulamayacağı açıklanmış, 79. maddesinde ve 5510 sayılı yasanın 86/8....
İş ve Tekirdağ 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yetim aylığı almakta iken muvazaalı boşanma gerekçesiyle davalının hak sahipliğinin sonlandırılması sonrasında haksız maaş nedeni ile oluşan borcun ödenmesi için başlatılan icra takibine davalının yaptığı itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Tekirdağ 2. İş Mahkemesince, 5434 sayılı Kanun gereğince bağlanan aylığın kesilmesinin de yine 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olduğu, sözkonusu Kanunun uygulanması ile ilgili uyuşmazlıklarda 506 sayılı Kanun ve 5510 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun uygulanacağına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, rucüan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, taraf avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalılar avukatlarının tüm, davacı kurum avukatının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 26 ve 87. maddeleri olup, müşterek müteselsil sorumluluk esasına göre açılan teselsüle dayanan davalarda; Kurum, sigortalı ya da hak sahiplerine yaptığı sosyal sigorta yardımlarının tümünün tazminini, bütün sorumlulardan birlikte veya sorumluların her birinden ayrı ayrı ya da sadece birinden istemek hakkına sahiptir....
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; ... ilçesi Mahalli İskan Komisyonu’nun 29.06.1998 tarih ve 1998/14 sayılı kararıyla 2510/1306 sayılı Yasalar uyarınca davalı ...’nun hak sahibi sayılmasına karar verildiği ve buna dayalı olarak çekişme konusu 447 parsel sayılı taşınmazın adı geçen davalı ile aile bireyleri olan diğer davalılar adlarına 26.10.2007 tarihinde ve 2510 sayılı Yasa gereğince tahsisen tescil edildiği, bilahare Mahalli İskan Komisyonu’nun 15.06.2011 tarih ve 2011/34 sayılı kararıyla, 5543 sayılı İskan Kanunun 21/2. maddesine aykırılık nedeniyle, hak sahipliğinin ve daha önce alınmış 29.06.1998 tarih ve 1998/14 nolu kararın iptaline karar verildiği,davalıların, hak sahipliğinin iptaline ilişkin komisyon kararının iptali isteğiyle ... İdare Mahkemesinde açtıkları 2011/1778 esas sayılı davanın retle sonuçlandığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, çift ölüm aylığı, hak sahipliğinin tespiti ile ölüm aylığı tahsisi istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıdan alınmasına, 25.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilerek, konusunda uzman bilirkişi heyetinden, oluşan ölüm olayının eser sözleşmesinin ifası sırasında meydana gelmesi, bu sözleşmeyle ilgili yasal düzenlemeler ve bu sözleşme kapsamında tarafların hak ve yükümlülükleri gözetilerek davalının, kusurlu olup olmadığı ve kusur oranının tespiti gerekirken, sigortalı ile davalı arasındaki hukuki ilişkiyi hizmet akdi olarak değerlendirerek kusur saptaması yapan bilirkişi raporunun hükme esas alınarak, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 2-Aylık ve gelirlerin birleşmesine ilişkin olarak; 5510 sayılı Kanunun 54/1-c bendinde, "Malullük, yaşlılık, ölüm sigortaları ve vazife malullüğü ile iş kazası ve meslek hastalığı sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık veya gelirlerden yüksek olanın tamamı, az olanın yarısı, eşitliği halinde ise iş kazası ve meslek hastalığından bağlanan gelirin tümü,...