WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tarihli satış ve zilyetliğin devri sözleşmesi ve davalıdan aldığı hak sahipliği evrakları ile birlikte başvurduğunda tahsis işleminin T5 adına yapıldığını artık devir işleminin mümkün olmadığının ifade edildiğini, T3sine 19/01/2016 tarih ve 3765 sayılı dilekçe ile başvurduğunu ve hak sahipliğinin adına devrini talep ettiğini bu talebinin 29/01/2016 tarih ve 5265 sayılı yazısı ile hak sahipliği tahsisinden sonra taraflarınca yapılan işlem hak sahipliğinin devrine esas resmi bir işlem olmadığından dolayı hak sahipliği devrinin yapılamadığı şeklinde talebinin reddedildiğini ancak devir işlemleri yapıldığı duyumlarının üzerine 23/03/2016 tarihli dilekçe ile yeniden başvuru yaptığını 15/07/2016 tarih ve 30599 sayılı cevabi yazısı ile talebinin değerlendirmeye dahi alınmadığı cevabının verildiğini, tahsis hakkının şahsi bir hak doğuran bir işlem olduğunu alınıp satılması veya devri konusunda belli bir şekil şartı olmadığını tahsis hakkının devrinin tapu satışı gibi katı şekil şartına bağlı...

tarihli satış ve zilyetliğin devri sözleşmesi ve davalıdan aldığı hak sahipliği evrakları ile birlikte başvurduğunda tahsis işleminin T5 adına yapıldığını artık devir işleminin mümkün olmadığının ifade edildiğini, T3sine 19/01/2016 tarih ve 3765 sayılı dilekçe ile başvurduğunu ve hak sahipliğinin adına devrini talep ettiğini bu talebinin 29/01/2016 tarih ve 5265 sayılı yazısı ile hak sahipliği tahsisinden sonra taraflarınca yapılan işlem hak sahipliğinin devrine esas resmi bir işlem olmadığından dolayı hak sahipliği devrinin yapılamadığı şeklinde talebinin reddedildiğini ancak devir işlemleri yapıldığı duyumlarının üzerine 23/03/2016 tarihli dilekçe ile yeniden başvuru yaptığını 15/07/2016 tarih ve 30599 sayılı cevabi yazısı ile talebinin değerlendirmeye dahi alınmadığı cevabının verildiğini, tahsis hakkının şahsi bir hak doğuran bir işlem olduğunu alınıp satılması veya devri konusunda belli bir şekil şartı olmadığını tahsis hakkının devrinin tapu satışı gibi katı şekil şartına bağlı...

İşverenden alınan , işverenin sigortalı çalıştırdığı işe göre ayrı ve bağımsız bir işyeri olarak değerlendirilebilecek nitelikte ise, işi alan kimse aracı değil, bağımsız işverendir. Somut olayda davacılar, murislerinin 06.04.2011-30.08.2011 tarihleri arasında davalı işverenler nezdinde çalıştığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak davacılar murisinin davalı işverenlerden ... İnş. Taş. Ot. Hay. Or. Ür. Tic. ve San. Ltd. Şti.’ne ait yerinde 06.04.2011-30.08.2011 tarihleri arasında çalıştığının tespitine, diğer davalı şirketler hakkında pasif husumet yokluğundan usulden reddine dair karar verilmiştir. Eldeki dava dosyası irdelendiğinde, davalı konsorsiyumun ihale ile demiryolu yapım işini almıştır. Bu sebeple söz konusu işin yapımında davalı konsorsiyum asıl işveren sıfatına sahip olduğundan, sigorta primleri yönünden alt işveren ile birlikte teselsül hükümlerine göre sorumludur....

    Davalı işverenin tespiti istenen süre için dönem bordrolarının celbi ile, bordro tanıklarının belirlenmesi, bordro tanıklarının bulunmaması durumunda bu süre içinde belediyede çalışan veya belediye meclislerinde görev alan kişilerin belirlenerek bilgilerine başvurulması, çalışan işçilere ücret ödemelerinin ne şekilde yapıldığının, yine, bu kadar uzun süreyi kapsayan dönem içinde sigortasız çalıştırılmaları nedeniyle kendilerinin veya hak sahiplerinin hastalanmaları durumunda ne şekilde tedavi edildiklerinin ve kazası geçirilmiş ise işveren Belediye tarafından 506 sayılı Yasanın 27.maddesi uyarınca Kuruma bildirim yapılıp yapılmadığının; davacının geçirdiği kazanın kazası olduğunun tespiti yönünde dava açıp açmadığının araştırılması, tespiti istenilen sürenin tamamında davacının çalıştığının belirlenmesi halinde, davacının verilen hükmü temyiz etmediği hususu gözetilerek davalılar yararına usuli kazanılmış hak durumunun gözetilmesi ve tüm delillerin bir arada değerlendirilerek sonucuna...

      Davaya konu kaza ve dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 5510 sayılı Kanun'un 21. maddesinin 1. fıkrasında; " kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir....

        "İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme, ilâmında belirtildiği üzere davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmü, davalılardan ... Başkanlığı vekili ve ti. temyiz etmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 5510 sayılı .... Sigortası Kanununun Geçici 7. maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. Anılan Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.”...

          Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 19 ve devamı maddeleri olup, anılan Yasanın 19. maddesinin 1. fıkrasında “İş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az % 10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalı, sürekli göremezlik gelirine hak kazanır.” hükmüne, 21. maddenin 1. fıkrasında da “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir....

            Mahkemece, bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu gözetilerek, bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır. Eldeki dosyada, davacı 01.06.2005-20.11.2012 tarihleri arasında hizmetlerinin tespiti istemli açılan davayı mahkeme davacının davasını ispat edilemediğinden reddine karar vermiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir....

              dava ve bakiye kısmına ıslah tarihinden faiz işletilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle, ölenin yakınlarının, 6098 sayılı TBK'nun 53/3. maddesi gereği, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.Davaya konu kaza ve dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 5510 sayılı Kanun'un 21. maddesinin 1. fıkrasında; " kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi İstem, Kurumca açılan dava yönünden yersiz ödendiği ileri sürülen yaşlılık aylıklarının yasal faiziyle birlikte geri alınmasına, sigortalı tarafından açılan dava bakımından ise zorunlu sigortalılık bildiriminin geçersiz sayılarak yaşlılık aylığının iptali yönündeki Kurum işleminin iptali ile aylığın yeniden bağlanması gerektiğinin tespitine ilişkindir. Mahkemece, Kurumca açılan dava reddedilip sigortalı tarafından açılan davada istem aynen hüküm altına alınmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu