Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ayrıca, kazası veya meslek hastalığı sonucu ölümlerde, bu Kanun uyarınca hak sahiplerine bağlanacak gelir ve verilecek ödenekler için, kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde kusuru bulunan hak sahiplerine veya kazası sonucu ölen kusurlu sigortalının hak sahiplerine, Kurumca rücu edilmez" düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda; kaza tarihinde davacının ... Döner isimli yerinde çalıştığı, yerine ait motosiklet ile servis yaparken çift taraflı meydana gelen kaza neticesinde davacının yaralandığı ve davaya konu edilen maluliyet durumunun doğduğu anlaşılmaktadır. Davalı tarafça kazanın kazası olması sebebiyle başvuranın hak kazandığı peşin sermaye değerinin hesaplanan tazminattan tenzil edilmesi gerektiği ileri sürülmüş, Hakem Heyetince de gerekli araştırmanın yapılmadan hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır....

    Pay sahipliğinin tespiti istemi yönünden; HMK'nın 14.maddesindeki kesin yetki kuralı gereğince pay sahipliğinin tespiti istemli davanın şirket merkezinin bulunduğu yer Asliye Ticaret Mahkemesinden talep edilmesi gerekmektedir. Tüm bu açıklamalara göre; dava dilekçesi, ekleri ve incelenen Ticaret Sicil kaydından anlaşılacağı üzere davalı şirketin sicildeki adresinin yargı alanımız dışında bulunan Ümraniye/İstanbul ve İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri yargı alanına giren adreste kayıtlı bulunduğu; davacının pay sahipliğinin tespiti ve davalı şirkette bilgi alma ve inceleme hakkı tanınması yönündeki istemlerinin yukarıda değinilen yasal düzenlemelere ve kesin yetki kuralı gereği İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerince incelenip sonuçlandırılmasının gerektiği anlaşıldığından, davanın HMK'nın 114/1-ç, 115/2 ve HMK 14.maddeleri gereği mahkememizin yetkisizliği nedeniyle usulden reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir....

      Davalı-karşı davacı vekili, dava konusu buluşu müvekkilinin davacı işveren yanında çalışmaya başlamadan önce tasarladığını ve hayata geçirdiğini, tamamen kendi çalışması sonucu gerçekleştirdiği buluş üzerinde davacının hak sahibi olmasının mümkün olmadığını ileri sürerek, müvekkilinin patentten doğan diğer hak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla dava konusu patent üzerindeki davacı-karşı davalının payının ve hak sahipliğinin müvekkiline devredilmesini, bu talepleri kabul edilmediği taktirde, davacının patentteki hak sahipliğinin hükümsüzlüğü ile buluş sahibinin müvekkili olduğunun ve patent başvurusu yapma, patent alma hakkının ve tamamı ile patentin müvekkiline ait olduğunun tespitini talep ve dava etmiş, asıl davanın ise reddini istemiştir. Mahkemece asıl davanın kabulüne,karşı davanın ise reddine dair verilen karar davalı-karşı davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır. Davalı/karşı davacı vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur....

        İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 01/06/2021 NUMARASI : 2020/242 Esas - 2021/125 Karar DAVA KONUSU : İş (Kurumun İşverenden Rücuen Tazminat İstemli) KARAR : Yukarıda mahkemesi ile esas ve karar numaraları yazılı davada verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmakla, yapılan inceleme sonunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; sigortalı Mustafa Balcı'nın davalıya ait yerinde çalışmaları nedeni ile meslek hastalığına yakalanmış ve 16/10/2014 tarihinde vefat ettiğini, sigortalının meslek hastalığına yakalanmasında davalı işverenin kusurlu olduğunu ve sigortalının malul kalması nedeni ile davacı kurumca sigortalının hak sahibi Elmas Balcı'ya 20.824,02 TL ilk peşin sermaye değerli sürekli göremezlik geliri, hak sahibi Sertinaz Balcı'ya 22.427,78 TL, ilk peşin sermaye değerli sürekli göremezlik geliri bağlandığını belirterek meslek hastalığı sonucu malul kalan sigortalı Mustafa Balcı'nın hak sahiplerine bağlanan gelirin ilk peşin...

        Ne var ki, Sigorta Şirketi tarafından poliçeye dayalı olarak sigortalı ya da hak sahiplerine yapılan ödemenin; kurumun rücu hakkının sigortalı ya da hak sahiplerine tanınan haktan bağımsız olarak kullanılması, başka bir anlatımla halefiyet ilkesine dayanmaması nedeniyle, 506 sayılı Kanunun 26. maddesi kapsamındaki diğer tazmin sorumlularının tavan sınırlamasına tabi olmayan sadece sigortalı ya da hak sahiplerine bağlanan gelirin ilk peşin değeri ve buna uygulanan kusur payı ile sınırlı bulunan sorumluluklarında rücu alacağından düşülemeyeceği de unutulmamalıdır. Davalı ... A.Ş. tarafından zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi kapsamında, hak sahibince açılan ... 2....

          Kabule göre de, 12.05.2010 tarihli tahsis talebine göre aylığın başlangıç tarihinin, takip eden aybaşı olan 01.06.2010 olarak belirlenmesi gerektiği gözetilmekzisin, davacıların hak sahiplikleri ve uzun vadeli sigorta kolları üzerinden bağlanması gereken “ölüm aylığı” ibaresi yerine yasada mevcut olmayan “emeklilik” ibaresinin kullanılması suretiyle, yazılı şekilde karar tesisi isabetsizdir. O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir....

              Mahkemece, hak sahipliğinin iptaline ilişkin komisyon kararının idare mahkemesi kararı ile iptal edildiği ve tescile dayanak olan hak sahipliği kararının ayakta olduğu, ayrıca idari istikrar, devlete güven nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edilmemesi gerektiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına özellikle 12.07.2013 tarihinde kabul edilen 6495 sayılı Kanun ile 5543 sayılı İskan Kanununda eklenen geçici 7. maddesinin üçüncü fıkrasında " Mülga 2510 sayılı Kanuna göre hak sahibi olanların hak sahiplikleri herhangi bir koşul aranmaksızın bu kanuna göre devam eder."...

                Davacılar ..., ... ve ..., çekişmeli taşınmazların kamulaştırılarak ... adına tescil edildiğini ve bedellerinin ileride çıkacak hak sahiplerine ödenmek üzere bankaya bloke edildiğini ve halen kendilerine ödenmediğini ileri sürerek çekişmeli taşınmazlarda malik olarak hak sahibi olduklarının tespitine karar verilmesi istemiyle Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmışlardır. Mahkemece, önceki tarihli Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsiz olduğuna ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, ... ada ... , ... , ... ve ... parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma öncesinde ... adına tapuya kayıt ve tesciline, ... ada ... parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma öncesinde taşınmazın tamamı 2 pay kabul edilmek suretiyle hissesinin malik ve hak sahipliğinin ...'a, diğer 1 hissesinin malik ve hak sahipliğinin ...'a ve ... ada ... , ... ve ... parsel sayılı taşınmazların ise tamamı 2 pay kabul edilmek suretiyle 1 hissesinin malik ve hak sahipliğinin ...'...

                  Ayrıca, kazası veya meslek hastalığı sonucu ölümlerde, bu Kanun uyarınca hak sahiplerine bağlanacak gelir ve verilecek ödenekler için, kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde kusuru bulunan hak sahiplerine veya kazası sonucu ölen kusurlu sigortalının hak sahiplerine, Kurumca rücu edilmez" düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda; davacının kaza esnasında işyerine ait servis aracıyla sinemaya gitmek için yerinden arkadaşları ile yola çıktığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafça kazanın kazası olup olmadığının ve SGK Başkanlığı tarafından davacıya ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması talep edilmiş, İtiraz Hakem Heyeti tarafından başvuran ve arkadaşlarının toplu olarak sinemaya gittikleri anlaşıldığından kazanın kazası olmasının söz konusu olmadığı belirtilerek, gerekli araştırma yapılmadan itirazı reddedilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu