Yapılacak iş, bu dosyanın aralarındaki bağlantı ve birlikte değerlendirme zorunluluğu nedeniyle HUMK'nın 45. maddesi uyarınca daha önce açılan ve Daire'mizin bozma ilâmından sonra 2006/322 esas numarasını alan ve temyiz incelemesi bugün yapılan dava dosyası ile birleştirilmesinden, ayrı davalar bulunduğundan mahsup işlemi yapılmaksızın bu dosya hakkında da hüküm oluşturulmasından ibarettir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı şirketin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 30.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Zırhlı Tugay Komutanlığı Askeri Savcılığının 2014/249 Esas sayılı soruşturma dosyasının akıbetinin araştırılarak, asker kişiler hakkında dava açılıp açılmadığı, kamu davası açılmış ve karar verilmişse kesinleşmiş karar suretinin temin edilerek dosya arasına alınmasından, derdest ise davaların birleştirilmesinden sonra bütün deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sanığın kime, nasıl, ne şekilde, hangi iş ve işlemi nedeniyle ne kadar para verdiği karar yerinde denetime olanak verecek biçimde gerekçeleriyle gösterilerek hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafin ve katılan Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 17/02/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
nın 16.04.2013 günlü, 2012/6-1307 esas ve 2013/151 sayılı kararı uyarınca iddianamedeki olayın anlatım biçimi ve uygulanması istenen yasa maddelerine göre, sanığın müştekiye yönelik gerçekleştirdiği hırsızlık eyleminde; aynı suçun icrası kapsamında değişik zamanlarda hırsızlık eylemini gerçekleştirdiği iddianamedeki anlatımında belirtilmemesi karşısında, sanık hakkında ek savunma hakkı verilmek suretiyle TCK'nın 43. maddesinde belirtilen zincirleme suç hükmü uyarınca cezasının artırılmasına karar verilemeyeceği, mahkemece iddianamede belirtilemeyen 11.02.2015 tarihli hırsızlık eylemi nedeniyle suç duyurusunda bulunulmasının ardından dava açılması sağlandıktan ve iş bu dosya ile birleştirilmesinden sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği halde, hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemle sınırlı olduğu gözetilmeden dava konusu dışına çıkılarak CMK'nın 225/1 ve 226/1. maddelerine aykırı davranılması, Kabule göre de; 2- Marketten toplam değeri yaklaşık 40 TL olan kıyma...
yürütülmekte olan soruşturma dosyasının bulunması karşısında, sanığa yüklenen silahlı terör örgütüne üye olma suçunun temadi eden suçlardan olduğu ve temadinin yakalanma ile kesildiği de nazara alındığında; suç, iddianame ve yakalanma tarihleri de göz önünde bulundurularak olaylar arasında hukuki veya fiili kesinti bulunup bulunmadığının tespiti bakımından anılan dosyanın onaylı bir suretinin iş bu dosya içerisine konulmasından, dava açılması durumunda ise gerekirse her iki dosyanın birleştirilmesinden sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA; bozma sebebine göre sanığın tutuklulukta geçirdiği süre, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı gözetilerek tahliye talebinin reddi ile tutukluluk halinin devamına 27.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bölgesinden bu kongreye katılacak çalışanları ve konuklarının müvekkili firma aracılığı ile rezervasyonlarını yaptırdığını, otellerde bu kişilerin konakladığını ve bu hizmetlerin karşılığı faturalar kesilip, davalıya tebliğ edildiğini, davalının tüm uyarılara rağmen bu hizmetlerin bedelini tam olarak ödemediğini, bakiye alacağın tahsili için girişilen icra takibine de haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir....
Şu halde yapılması gereken iş; 3201 sayılı Yasa kapsamında borçlanmaya konu yapılmış ve rant sigortasına giriş tarihini de kapsayan yurt dışı hizmetlerin, tasfiye edilip edilmediği usulünce yapılacak araştırmayla saptanmalı; tasfiye edildiğinin anlaşılması halinde sigorta başlangıcı ve yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin davacı istemi, yukarıdaki ilkeler çerçevesinde yapılacak değerlendirme sonuca göre karar verilmelidir....
Şu halde yapılması gereken iş; 3201 sayılı Yasa kapsamında borçlanmaya konu yapılmış ve rant sigortasına giriş tarihini de kapsayan yurt dışı hizmetlerin, tasfiye edilip edilmediği usulünce yapılacak araştırmayla saptanmalı; tasfiye edilmediğinin anlaşılması halinde veya tasfiye edilmekle birlikte ... sigortasına giriş niteliğinde bir başka girişin bulunması halinde, varılacak sonuca göre karar verilmelidir....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacıların kooperatif hizmetlerinden yararlanıp yararlanmadıkları, yararlandıkları hizmetlerin bedelini ödemeleri gerekip gerekmediği hususlarında olup, mahkemece, benimsenen bilirkişi heyeti raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacılar, işyeri edindikleri alanın esasen kooperatif ortaklarına ait işyerlerinden oluştuğunu, davalı kooperatifin tüzel kişiliğini devam ettirdiğini bilmelerine rağmen işyeri edinmişlerdir. Kooperatif ortağı olsun veya olmasın kooperatif hizmetinden yararlanan kişilerin bu hizmetlerin karşılığı olan aidatları ya da bedeli ödemek zorunda bulundukları kuşkusuzdur. Başka deyişle, davalı kooperatifin fiilen verdiği hizmet ya da hizmetlerin karşılığını davacılardan vekaletsiz iş görme hükümleri çerçevesinde isteyebileceğinin ilke olarak kabulü gerekir....
Ancak tasfiye edilen yurt dışı hizmetlerin, sigortalılık başlangıcında esas alınıp alınamayacağı konusuna gelince; Türkiye Cumhuriyeti ile ... Federal Cumhuriyeti arasında aktedilen Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin, konuya ilişkin 29.maddesinin 4.bent hükmü, bir kimsenin ... sigortasına girmeden önce, ... rant sigortasına girmiş bulunması halinde, rant sigortasına giriş tarihinin, ... sigortasına giriş tarihi olarak kabul edileceğini belirtmekle birlikte, anılan hükmün uygulanabilirliği, her iki ülke mevzuatına göre dikkate alınabilecek bir sigortalılık süresinin bulunması halinde mümkündür. Sigortalı hizmetlerin tasfiye edilmesi halinde, tasfiyeye uğramış hizmetlerin sosyal sigorta hukuku açısından geçerliliğini yitirmiş sayılması ve artık her iki ülke mevzuatına göre nazara alınabilecek bir sigortalılık süresi kalmayacağından, Türkiye Cumhuriyeti ile ......
Ancak tasfiye edilen yurt dışı hizmetlerin, sigortalılık başlangıcında esas alınabilmesi mümkün de bulunmamaktadır. Zira, Türkiye Cumhuriyeti ile ... Federal Cumhuriyeti arasındaki Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin, konuya ilişkin 29’uncu maddesinin 4’üncü bent hükmü, bir kimsenin ... sigortasına girmeden önce, ... Rant Sigortasına girmiş bulunması halinde, Rant Sigortasına giriş tarihinin, ... sigortasına giriş tarihi olarak kabul edileceğini belirtmekle birlikte, anılan hükmün uygulanabilirliği, her iki ülke mevzuatına göre dikkate alınabilecek bir sigortalılık süresinin bulunması halinde mümkündür. Sigortalı hizmetlerin tasfiye edilmesi halinde, tasfiyeye uğramış hizmetlerin sosyal sigorta hukuku açısından geçerliliğini yitirmiş sayılması ve artık her iki ülke mevzuatına göre nazara alınabilecek bir sigortalılık süresi kalmayacağından, Türkiye Cumhuriyeti ile ......