İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince " Tüm dosya kapsamına göre, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine bir adet çeke dayalı ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine borçlunun yasal süresi içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile yetkiye, borca ve tüm faiz ve ferilere itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve bunun üzerine alacaklının itirazın iptali davası açtığı, mahkemece yapılan yargılama neticesinde İstanbul 1....
İİK'nun 50. ve HMK'nun 447/2. maddelerinin göndermesiyle uygulanması gereken HMK'nun 6. maddesinin 1. cümlesine göre; "Genel yetkili mahkeme, dava açıldığı tarihte davalı gerçek ve tüzel kişinin yerleşim yeri mahkemesidir. Yerleşim yeri, 22/11/2001 tarihli ve 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre belirlenir." HMK'nun 7. maddesine göre ise; "Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir." Anılan hükümler çerçevesinde, birden fazla borçlu varsa, bunlardan birinin ikametgahında takip başlatılabilir ve bu durumda diğer borçlular yetki itirazında bulunamazlar. Ancak anılan hüküm, borçlulardan birinin ikametgahındaki (onun için genel yetkili) icra dairesinde takip yapılması hali içindir. Somut olayda, itiraz eden borçluya ödeme emrinin tebliğ edilemediği, yetki itirazında bulunmayan diğer takip borçlusu ... İnşaat Nak. Tic.Ltd.Şti.'...
Hukuk Genel Kurulu’nun 19/11/2014 tarih ve 2013/12- 2240 Esas 2014/929 Karar sayılı ilamında; borçluların mirası reddetmeleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz niteliğinde olup, ödeme emrinin tebliği üzerine yasal süre içerisinde yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Somut olayda, 26/02/2019 tarihinde vefat eden muris İsmail Akyol tarafından keşide edilen senede dayalı olarak davacı ve diğer mirasçılar hakkında 17/10/2019 tarihinde takibe geçildiği, mirasın reddine ilişkin kararın icra takibinden önce 11/04/2019 tarihinde alındığı, takibin mirası ret süresi geçtikten sonra başlatılmış olduğu, istemin İİK'nın 169. maddesine dayalı borca itiraza ilişkin olup ödeme emrinin davacıya tebliğ edildiği 24/10/2019 tarihinden itibaren yasal beş günlük sürede yapıldığı açıktır....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/184 esas sayılı dosyasında davacıya gönderilen ödeme emrinin iptaline" denilmesine rağmen davalı alacaklı tarafça icra dosyasından birebir aynı ödeme emrinin tekraren taraflarına gönderildiğini, bu icra takibinde doğrudan vekile tebligat yapıldığını, ödeme emri tebligatının bizzat asile tebliği gerektiğini, takip borcuna, ferilerine (faize, çek tazminatına, çek komisyonuna, vs. takibe itirazla müvekkilinin borcu olmadığından borca ve faiz oranın fahiş olduğunu belirterek ödeme emrinin iptali ile şikayet ve itirazlarda bulunmuş, davalı aleyhine tazminata ve yargılama giderine hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde: davacının müvekkile olan borcu nedeniyle bono keşide edildiğini, İstanbul 1....
Ödeme emrinin tebliği üzerine süresinde icra dairesinin yetkisi ile borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu anlaşılmıştır. Davalının icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazı, davacı vekilinin 22.09.2017 tarihli dilekçesiyle kabul edilmiş ve dosyanın Bakırköy İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir. Dosyanın gönderildiği Bakırköy ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayısına kayıt edilmiş, ancak takip nedeniyle ödeme emri borçluya tebliğ edilmediği için davalı tarafça takip dosyasına itiraz edilmemiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde Bakırköy icra dairesinin dosyasına yönelik itirazın iptali istemiş, anılan dosyada itiraz bulunmadığının belirlenmesi üzerine son oturumda Denizli icra dairesinin dosyasına yönelik itirazın iptali istenmiştir. İtirazın iptali davaları, icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardandır....
İcra ve İflas Kanunu'nun 62/1. maddesinde “İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur...” hükmü yer almaktadır. Somut olayda; alacaklı tarafından borçlu “..... aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, örnek 7 ödeme emrinin takip talebinde adı geçen borçluya 02.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği, 08.10.2014 havale tarihli borca ve yetkiye itirazın ise “....” adına yapılmış olduğu, itiraza ilişkin dilekçenin başlık ve sonuç kısmında adı geçen şirketin ünvanının yazılı olduğu, görülmekle; takip borçlusu şirket dışında ayrı bir tüzel kişiliğe haiz üçüncü kişinin yaptığı itiraz borçlu yönünden hukuki sonuç doğurmaz. Takip talebinde borçlu olarak gösterilen ve kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlu şirketin yasal 7 günlük süre içeresinde yapmış olduğu bir borca itiraz bulunmamaktadır....
İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 16 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 168 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "Borca itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Şanlıurfa 2. İcra Mahkemesince "İtirazın kabulü ile takibin durmasına" dair verilen 25.2.2009 gün ve 2008/163-2009/70 sayılı kararın incelenmesi davalı vekilince istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 7.7.2009 gün ve 2009/6640-15096 sayılı ilamı ile; (...İ.İ.K.'nun 168/5. maddesi hükmü gereği borçlunun borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde İcra Mahkemesine bildirmesi gerekir. Somut olayda, alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 nolu ödeme emrinin PTT Genel Müdürlüğü Şanlıurfa PTT Merkez Müdürlüğünün yazısına göre borçlu H....... A… …..'...
Ödeme emrinin tebliği üzerine süresinde icra dairesinin yetkisi ile borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu anlaşılmıştır. Davalının icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazı, davacı vekilinin 22.09.2017 tarihli dilekçesiyle kabul edilmiş ve dosyanın Bakırköy İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir. Dosyanın gönderildiği Bakırköy 16. İcra Müdürlüğünün 2017/19524 Esas sayısına kayıt edilmiş, ancak takip nedeniyle ödeme emri borçluya tebliğ edilmediği için davalı tarafça takip dosyasına itiraz edilmemiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde Bakırköy icra dairesinin dosyasına yönelik itirazın iptali istemiş, anılan dosyada itiraz bulunmadığının belirlenmesi üzerine son oturumda Denizli icra dairesinin dosyasına yönelik itirazın iptali istenmiştir. İtirazın iptali davaları, icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardandır....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı T3 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, müvekkilinin alacaklı olduğu takip dosyalarında yapılan tebligatların usulüne uygun olması nedeniyle her iki takip dosyasında da yapılan itirazın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, usulsüz tebligat iddiasının soyut kaldığını, ispattan yoksun olduğunu, 10 ödeme emrinin tebliği üzerine yasal süresinde yetkiye itiraz edilmediğini, ayrıca borca da itiraz edildiğini, kambiyo hukukuna ilişkin borca itirazda İİK'nın 168. maddesi kapsamında belge ile itiraz edilebileceğini, bu belgeye ne deliller kısmında, ne de dava dilekçesinin ekinde yer verilmediğini, borca itirazın da hukuka aykırı olduğunu, gönderilen balıkların bozuk olduğu iddiasına ilişkin müvekkillerine gönderilen bir ihtarname, ihbarname veya açılmış bir dava da bulunmadığını belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Borçlular ise mirası reddettiklerinden dolayı murisin borcundan sorumlu olmadıklarını ileri sürerek takibin iptalini istemişlerdir. Bir diğer ifade ile borçlu olmadıklarını ileri sürmektedirler. Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 Esas 2014/929 Karar sayılı kararında; borçluların mirası reddetmeleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre, ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede ilgili merciye yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Dairemizce, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, Hukuk Genel Kurulu’nca kabul edilen ilke benimsenmiştir. Şu hale göre, borçluların başvurusu, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın ise takibin şekline göre uygulanması gereken İİK'nun 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük sürede icra dairesine yapılması zorunludur....