Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; davanın konusu kurumun ödeme emrinin iptali istemi olup, tedbiren takibin durdurulması istenmiştir. 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinin 19. fıkrasında iş mahkemesine başvurulmasının alacakların tahsilini durdurmayacağının hüküm altına alındığı, uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirmesi karşısında, davanın esasını çözer mahiyette ve hüküm etkisi doğuracak yönde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, ihtiyati tedbir şartlarının bulunmadığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunun kabulü ile, mahkemenin ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararı ve ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ilişkin ara kararlarının kaldırılmasına, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle; 1)Davalı kurum vekilinin istinaf başvurusunun HMK.'nun 353/1- b.3 maddesine gereğince KABULÜ ile; Ankara 16....

2008 tarihinde takibe koyduğu ihtiyati haciz dosyasında, sonrasında 03.07.2008 tarihinde, aynı takip üzerinden ihtiyati haciz kararının konusu olan çek dışında, konusu 20.06.2007 düzenleme tarihli 21.09.2007- 19.06.2008 vade tarihli her biri 5.450,00 Euro bedelli 4 adet bono için kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine geçtiğini, davalının talebi ve bu talebi kabul eden icra müdürlüğünün kararı usulsüz, haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalının ayrı bir takibin konusu olabilecek bu senetler ile ilgili ayrı takip yapması gerektiğini, müvekkile çıkarılan ödeme emrinin bulunduğu zarfta sadece “yenileme ve ödeme emri” şerhinin bulunduğunu, takip dayanağı belge suretinin ödeme emri ekinde gönderildiğine ilişkin bir açıklama tebligat parçası üzerinde yer almadığını, takip dayanağı belgeler müvekkile tebliğ edilmediğini ve ödeme emrinin iptali gerektiğini, yerel mahkeme müvekkile yapılan tebliğin usulüne uygun olduğu haksız sonucuna vardığını, icra dosyasından müvekkil T1 09.01.2018...

Kat 20 numaralı bağımsız bölümler üzerine tedbir konulduktan sonra, bunların dava konusu olmadıkları gerekçesi ile her iki bağımsız bölüm üzerinden ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmiş ise de, incelenen tapu kayıtlarına göre; binalara A ve B harflerinin verilmediği, 1. Giriş ve 2. Giriş şeklinde adlandırma yapıldığı, satış sözleşmesinde ise B Blok 3. Kat 20 nolu bağımsız bölüm denildiği, buna göre dava konusunun 2. Giriş 3. Kat 20 nolu bağımsız bölüm olduğu anlaşılmakla, bu bağımsız bölüm üzerindeki ihtiyati tedbirin kaldırılması doğru olmamıştır. Bu nedenlerle; davacılar vekilinin istinaf başvurusu yerinde olup, ilk derece mahkemesinin "tedbirin kaldırılması" yönündeki ara kararının 2. Giriş 3....

Mahkemece 07.02.2022 tarihli ara kararıyla davacının ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüyle, her iki temlikin 200.000'er TL'lik bölümünün davalıya ödenmemesine, teminat mukabili karar verilmiş; davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talepli itirazı mahkemece duruşmalı olarak incelenmiştir....

    GEREKÇE: Dairemizce dosya üzerinden tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile 6100 Sayılı HMK'nun 352/1- d ve 355. maddeleri uyarınca istinaf başvuru dilekçesinde açıklanan istinaf sebep ve gerekçeleri ile sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; Davacı tarafça ihtiyati tedbir istemli ödeme emrinin iptali davası açılmış, ilk derece mahkemesince 03/10/2022 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir isteminin reddine dair karar verilmiş, verilen karar davacı tarafça süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı ödeme emirlerinin iptalini ve ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 389 ve devamı maddelerinde ihtiyati tedbir kurumu düzenlenmiştir....

    İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati tedbirin kaldırılmasını isteyen davalı vekili, vekil olarak 13.01.2021 tarihinde dosyaya kayıt yaptırdıklarını, aynı gün tedbirin kaldırılmasını istediklerini, ayrıca dava sürecinde koşulları oluştukça her zaman ihtiyati tedbirin kaldırılmasının talep edilebilecek durumda olup herhangi bir süreye tabi olmadığını, ayrıca esasa ilişkin olarak da ihtiyati tedbir kararının yasal koşullarının oluşmadığı gibi oluşacak zararların değerlendirilmediğini, ihtiyati tedbirin hem talep hem de kaldırılması hususunun davanın her aşamasında talep edilebilir nitelikte bulunduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istinaf konusu etmöiştir....

      Şti. tarafından açılan çek iptali davasında verilen tedbir kararı uyarınca çek bedeli bankada bloke edilerek ödenmemesi hususunda bankaya mahkeme tarafından talimat verildiğini, ihtiyati haciz kararıyla tedbirin etkisiz kılındığını, gösterilen teminatın yetersiz olduğunu belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından uyuşmazlık konusu çek üzerine tedbir konulduğu, davanın da derdest olduğu belirtilerek ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından temyiz edilmiştir. İhtiyati haciz geçici hukukî himaye tedbiri olup, icra takip işlemi niteliğinde bulunmadığından açılan çek iptali davasında Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından 9.1.2009 tarihinde verilen, çekin ibrazı hâlinde ödeme yapılmamasına ilişkin tedbir kararı gerekçe gösterilerek, ihtiyati haczin kaldırılması usul ve yasaya aykırı olup, temyiz edenin sıfatına göre kararın bozulması gerekmiştir....

        İlk derece mahkemesinin 13/10/2020 tarihli duruşmasında; Dava dilekçesinin ve ön inceleme zaptının incelenmesinde, davacı tarafın talebinin dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile 1/32'şer oranında T2 ve T1 4/32 oranın da T4 ve 8/32 oranın da Emine Çelik'e tescili talepli olduğu anlaşılmakla dava konusu taşınmazın uyuşmazlığa konu edilen 14/32 hissesi dışında kalan kısmına konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına, 14/32 hisse kısma ilişkin ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddi ile devamına, ihtiyati tedbirin kaldırılan kısmı ile ilgili olarak Osmaniye Tapu Müdürlüğüne ve Osmaniye 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/654 Esas sayılı dosyasına müzekkere yazılmasına, yönelik ara karar verilmiştir....

        Birliği vekilinin 09/03/2021 tarihli dilekçesi ile ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin mahkemenin 12/03/2021 tarihli ara kararıyla reddedildiği bu kararın istinaf edilmediği anlaşılmaktadır.Davalı ... Birliği vekilinin 01/04/2022 tarihli dilekçesiyle ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebini yinelediği, ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin 06/04/2022 tarihli ara karar ile reddedildiği, bu karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. HMK 341/1.maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinin nihai kararları ile ihtiyati tedbir talebinin reddine ve bu taleplerin kabulü halinde ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilen kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabilir. HMK 396. maddesi “Durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebilir. İtiraza ilişkin 394 üncü maddenin üçüncü ve dördüncü fıkrası, kıyas yoluyla uygulanır.” şeklindedir....

          İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/240 DAVA KONUSU : Ödeme Emrinin İptali KARAR : İzmir 9. İş Mahkemesince, 2021/240 E. sayılı dosya üzerinden verilen, 30.07.2021 tarihli, ihtiyati tedbir isteminin kabulüne ilişkin ara kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davalı SGK Başkanlığı vekili tarafından istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. İSTEM: Prim borçlusunun mirasının reddi gözetilerek ödeme emrinin iptaline yönelik dava kapsamında, takibin dava süresince durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiştir. YANIT: Davalı SGK Başkanlığı vekili; davanın reddi gereğini savunmuştur....

          UYAP Entegrasyonu