"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasında davacı vekilinin talebi üzerine verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Uyuşmazlık, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, yargılama sırasında davalı yüklenici adına kayıtlı, ... İli, ... İlçesi, 442 ada, ... parsel A/..., ..., ... nolu bağımsız bölümlerin tapu kaydına üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmiştir. Davalı vekilinin mahkemenin ihtiyati tedbir kararına yönelik itirazı ise reddedilmiştir. Davalı vekilince, mahkemenin 09.07.2013 tarihli ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine ilişkin karar temyiz edilmiştir. ......
Bunlar ihtiyatî tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş ihtiyatî tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyatî tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceğini düzenlemiştir. İhtiyati tedbir kural olarak paradan başka şeyler (haklar, taşınır ve taşınmaz mallar) hakkındaki davalarda alınır. İhtiyat tedbirde çekişmeli ve bu nedenle dava konusu olan şey (mesela, taşınır veya taşınmaz bir mal) hakkında önleyici nitelikte tedbir alınır. Ayrıca ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğine ilişkin yasal bir düzenleme de bulunmamalıdır. Somut olayda; dava, ödeme emrinin iptali talebi olup, dava konusu ödeme emirlerinin tahsil işlemlerinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı istenmiştir....
Somut olayda; dava, ödeme emrine ilişkin kurum işleminin iptali, plakalara konulan haciz ve yakalama şerhlerinin kaldırılması talebi olup, bu yönde ihtiyati tedbir istenmiştir. İstinafa konu ihtiyati tedbir talebi davanın esasına ilişkin olup, yargılamayı gerektirdiği, yargılamayı gerektiren konuda ve nihai hüküm etkisini doğuracak mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği gibi, 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinin 19. fıkrasında iş mahkemesine başvurulmasının alacakların tahsilini durdurmayacağı düzenlemesine rağmen ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği gibi, karşı tarafın kamu kurumu olması karşısında hakkın elde edilmesinin imkansız hale gelmesi veya zorlaşmasının söz konusu olamayacağı da gözetilerek, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Somut olayda; davanın konusu kurum işleminin, ödeme emrinin iptali istemi olup, tahsilin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı istenmiştir. 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinin 19. fıkrasında iş mahkemesine başvurulmasının alacakların tahsilini durdurmayacağının hüküm altına alındığı, bu düzenlemeye aykırı, ayrıca yargılamayı gerektiren konuda ve nihai hüküm etkisini doğuracak mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, karşı tarafın kamu kurumu olması karşısında hakkın elde edilmesinin imkansız hale gelmesi veya zorlaşmasının söz konusu olamayacağı da gözetilerek, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/85 esas sayılı derdest olan dava dosyasında; "Davalı şirket vekilinin mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararına itirazının duruşmalı olarak incelenmesinde; davacı tarafça dava dilekçesinde bildirilen hususlar, ekinde sunulan sözleşme, ihtarname ve diğer belgelere göre yaklaşık ispat şartının ve ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleştiği, ihtiyati tedbir uygulanan taşınmazın uyuşmazlık konusunu oluşturduğu bu haliyle mahkememizden verilen ihtiyati tedbir kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla ihtiyati tedbire karşı vaki itirazlarının reddine karar vermek gerekmiş; -Davalı vekilinin ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin REDDİNE, " karar vermiştir....
Davalı vekili 12.3.2013 tarihli dilekçesiyle dava konusu miktarı 9.3.2012 tarihinde iflas idaresine geri ödediğini belirterek 18.2.2013 tarihli tedbir kararının kaldırılmasını istemiş, mahkemece davacının tedbir istemi konusunda HMK'nın 389.maddesindeki şartların oluştuğu, mahkemenin yetkili olduğu, davacının iflas idaresi olması nedeniyle taktiren teminat şartı aranmadığı ve ihtiyati tedbirin kaldırılmasını gerektiren bir durum dosyaya yansımadığı gerekçesiyle davalı şirket vekilinin 18.2.2013 tarihli tedbir kararına karşı yapmış olduğu 12.3.2013 tarihli itirazın ve kaldırılması isteminin reddine karar verilmiştir. 6100 Sayılı HMK'nın 394.maddesi ihtiyati tedbir kararına itirazı, 395.madde ise teminat karşılığı tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılmasını, 396.madde ise durum ve koşulların değişmesi sebebiyle tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılmasını düzenlemektedir. Somut olayda davalı ......
Somut olayda; davanın konusu kurumun ödeme emrinin iptali istemi olup, tedbiren takibin durdurulması istenmiştir. 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinin 19. fıkrasında iş mahkemesine başvurulmasının alacakların tahsilini durdurmayacağının hüküm altına alındığı, uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirmesi karşısında, davanın esasını çözer mahiyette ve hüküm etkisi doğuracak yönde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, ihtiyati tedbir şartlarının bulunmadığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunun kabulü ile, mahkemenin ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararı ve ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ilişkin ara kararlarının kaldırılmasına, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle; 1)Davalı kurum vekilinin istinaf başvurusunun HMK.'nun 353/1- b.3 maddesine gereğince KABULÜ ile; Ankara 16....
2008 tarihinde takibe koyduğu ihtiyati haciz dosyasında, sonrasında 03.07.2008 tarihinde, aynı takip üzerinden ihtiyati haciz kararının konusu olan çek dışında, konusu 20.06.2007 düzenleme tarihli 21.09.2007- 19.06.2008 vade tarihli her biri 5.450,00 Euro bedelli 4 adet bono için kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine geçtiğini, davalının talebi ve bu talebi kabul eden icra müdürlüğünün kararı usulsüz, haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalının ayrı bir takibin konusu olabilecek bu senetler ile ilgili ayrı takip yapması gerektiğini, müvekkile çıkarılan ödeme emrinin bulunduğu zarfta sadece “yenileme ve ödeme emri” şerhinin bulunduğunu, takip dayanağı belge suretinin ödeme emri ekinde gönderildiğine ilişkin bir açıklama tebligat parçası üzerinde yer almadığını, takip dayanağı belgeler müvekkile tebliğ edilmediğini ve ödeme emrinin iptali gerektiğini, yerel mahkeme müvekkile yapılan tebliğin usulüne uygun olduğu haksız sonucuna vardığını, icra dosyasından müvekkil T1 09.01.2018...
GEREKÇE: Dairemizce dosya üzerinden tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile 6100 Sayılı HMK'nun 352/1- d ve 355. maddeleri uyarınca istinaf başvuru dilekçesinde açıklanan istinaf sebep ve gerekçeleri ile sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; Davacı tarafça ihtiyati tedbir istemli ödeme emrinin iptali davası açılmış, ilk derece mahkemesince 03/10/2022 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir isteminin reddine dair karar verilmiş, verilen karar davacı tarafça süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı ödeme emirlerinin iptalini ve ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 389 ve devamı maddelerinde ihtiyati tedbir kurumu düzenlenmiştir....
Mahkemece 07.02.2022 tarihli ara kararıyla davacının ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüyle, her iki temlikin 200.000'er TL'lik bölümünün davalıya ödenmemesine, teminat mukabili karar verilmiş; davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talepli itirazı mahkemece duruşmalı olarak incelenmiştir....