Somut olayda; dava konusunun kurumun ödeme emrinin iptali istemi olduğu, dava dilekçesi ekinde yaklaşık ispat kuralını yerine getirecek şekilde bilgi ve belgelerin sunulmadığı ve yargılamayı gerektiren konuda ve nihai hüküm etkisini doğuracak mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği de gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir....
Ayrıca ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğine ilişkin yasal bir düzenleme de bulunmamalıdır. Somut olayda; davanın konusu kurum işleminin, ödeme emrinin iptali istemi olup, tahsilin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı istenmiştir. 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinin 19. fıkrasında iş mahkemesine başvurulmasının alacakların tahsilini durdurmayacağının hüküm altına alındığı, bu düzenlemeye aykırı, ayrıca yargılamayı gerektiren konuda ve nihai hüküm etkisini doğuracak mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, karşı tarafın kamu kurumu olması karşısında hakkın elde edilmesinin imkansız hale gelmesi veya zorlaşmasının söz konusu olamayacağı da gözetilerek, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Somut olayda; davanın konusu kurumun ödeme emrinin iptali istemi olup, 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinin 19. fıkrasında iş mahkemesine başvurulmasının alacakların tahsilini durdurmayacağının hüküm altına alındığı, bu düzenlemeye aykırı, ayrıca yargılamayı gerektiren konuda ve nihai hüküm etkisini doğuracak mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği de gözetilerek, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/31 D.İş sayılı dosyasında As-Kon şirketinin ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilerek teminat mektubunun paraya çevrilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiği, daha sonra bu karara itiraz edilmesi üzerine 16.05.2017 tarihli ek karar ile itirazın kabulü ile ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verildiği, davacının, teminat mektubunun nakde çevrilmesini 03.04.2017 tarihinde talep ettiği bu tarih itibariyle Mahkeme tarafından verilen paraya çevirmeme yönündeki ihtiyati tedbir kararının devam etmekte olduğu, davacının davalı aleyhine başlatmış olduğu icra takibinin 19.04.2017 tarihli olup davalıya ödeme emrinin tebliğ tarihi olan 21.04.2017 tarihi itibariyle de ihtiyati tedbirin devam ettiği, davalı bankanın 31.05.2017 tarihinde teminat mektubu bedelini davacıya ödediği, ancak ihtiyati tedbirin kaldırılmasına dair karar tarihi olan 16.05.2017 tarihinden ödeme tarihi olan 31.05.2017 tarihi arası için faize hükmedilmesi gerektiği, asıl alacak...
Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır” hükmü düzenlenmekle ihtiyati tedbir açıklanmıştır. 5510 sayılı Kanunun 88'inci maddesinde; "Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkilidir. Yetkili iş mahkemesine başvurulması alacakların takip ve tahsilini durdurmaz..." hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda; 6100 sayılı HMK'nın 389. maddesine göre tedbir koşullarının somut olayda bulunmadığı, ihtiyati tedbir şartlarının bulunduğu davacı tarafça ispat edilemediği gibi davacının, salt ödeme emrinin iptalini istemesi, ödeme emrine konu alacakların tahsil ve takibini durdurmayacağından, ayrıca 5510 sayılı kanunun 88....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının sadece tüketici mahkemesinden verilen ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz kararını uygulatabileceğini, ilamsız takip talebinde bulunamayacağını, yerel mahkemenin ödeme emri iptali taleplerini yanlış değerlendirdiğini, Bursa 9. İcra Müdürlüğü’nün 2019/13867 Esas sayılı dosyasından yapılan icra takibinin iptalini, ödeme emrinin iptalini, ve ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına, taşkın haciz şikayetleri ile ilgili icra mahkemelerine başvurmalarının kanun gereği olduğunu çünkü taşkın haciz şikayetinin ihtiyati haczin infazı ile ortaya çıktığını beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, Bursa 9. İcra Müdürlüğü'nün 2019/13867 Esas sayılı dosyasında takibin iptali, memur muamelesini şikayet, ihtiyati haczin infazına ilişkin şikayet ve taşkın haciz istemlerine ilişkindir. Mahkemece, şikayetin reddine, dair karar verilmiştir....
Ltd.Şt.ne devir ve temlik edilmesi nedeni ile, davalı avukat tarafından tasarrufun iptali davası açılıp ihtiyati tedbir kararı aldırdığı, ve mahkemece ihtiyati tedbirin İİK’nun 281/2 maddesi gereğince 30.9.1998 tarihinden itibaren ihtiyati hacze dönüştürülmesine karar verildiği ve davalı avukat tarafından borçlular aleyhine derdest bulunan takip dosyasına icra müdürlüğüne hitaben 9.10.1998 tarihinde verdiği dilekçe ile “.... aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen ... ... ve ... Ltd.Şt. aleyhine ekte sunduğum takip talebi ile esas takibe geçiyoruz ....
aranmaksızın ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, tahakkuk ettirilen prim borçlarına ilişkin ödeme emrinin iptali ile birlikte ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 25/11/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi. Harç-Davacı 24.30 TL. O.H. 24.30 TL....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/361 esas sayılı dosyasının ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetine ilişkin olduğunu, mahkemece şikayetin kabulüne ve ödeme emrinin 02.09.2020 tarihinde tebliğ edildiğinin tespit edildiğinin anlaşıldığı, İİK'nın 364/3. maddesinde uyarınca icra mahkemesi kararının temyiz edilmesinin satıştan başka icra işlemlerini durdurmayacağı, icra mahkemesi kararlarının icrası için kesinleşmiş olması gerekmediği, İİK’nun 78. maddesine göre, ödeme emrinde belirtilen ödeme süresi geçmedikçe, alacaklı tarafça haciz istenemeyeceği, takip kesinleşmeden konulan hacizlerin usulsüz olduğu, Eskişehir 3....