alacak ve işlemiş faiz miktarlarının ayrı ayrı gösterildiği, ödeme emrinde ise yalnızca toplam alacağın yazıldığı ve toplam alacağa takip tarihinden itibaren faiz işletilecek şekilde tahsili talebinde bulunulduğu belirtilerek ödeme emrinin takip talebine uygun düzenlenmediğinden bahisle şikayetin kabulü ile ödeme emrinin iptal edildiği, borca itirazın ise esası incelenmek suretiyle reddine karar verildiği görülmektedir....
Somut olayda, mahkemece 12.09.2012 tarihli, 2012/211 E, 2012/406 K. sayılı kararla ödeme emrinin iptaline karar verilmiş olup, ödeme emrinin iptali halinde borçlunun sair şikayet ve itirazlarının incelenmemesi yerindedir. Ödeme emrinin iptaline karar verilmiş olmakla yeniden ödeme emri tebliği halinde yeni bir itiraz ve şikayet hakkı doğacak ve sair itirazlarla şikayetler borçlu tarafından yeni ödeme emrinin tebliğinden itibaren süresinde ileri sürülebilecektir. Belirtilen sebeplerle mahkemenin sadece ödeme emrinin iptali ile yetindiği 12.09.2012 tarihli, 2012/211 E, 2012/406 K. sayılı kararı yerinde olup, Daire'nin sehven bu hükmün usulen bozulmasına ilişkin 04.03.2013 tarihli, 2012/31611 E, 2013/6977 K. sayılı ilamı yerinde değildir....
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu 8 takip numaralı ödeme emri içeriği kamu alacaklarının asıl borçlu şirketten tahsili amacıyla şirket adına düzenlenen bir kısım ödeme emirlerinin tebliğ edildiğine dair tebliğ alındısının dosyaya sunulmadığı, diğer bir kısım ödeme emirlerine ilişkin olarak ise asıl borçlu şirketin adresinde tanınmadığına ilişkin adres tespit tutanağı düzenlenmişse de ilanen tebliğine dair davalı idare tarafından dosyaya bilgi ve belge ibraz edilmediği, 9 takip numaralı ödeme emri ile 10 takip numaralı ödeme emrinin 1. satırında yer alan kamu alacakları bakımından da şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin ilanen tebliğ edildiğine ilişkin bilgi ve belgelerin dosyaya gönderilmediği, 12 takip numaralı ödeme emrinin 1. satırında yer alan kamu alacağı yönünden, şirket adına düzenlenen ödeme emrinin dosyaya sunulmadığının anlaşıldığı, 10 ve12 takip sayılı ödeme emirlerinin 1. satırı dışında kalan kamu alacakları ve 11 takip numaralı ödeme emrinin 123 ila 139...
Şöyle ki, icra ve iflas kanununda yer alan icra-iflas suçlarında borçlunun cezalandırılabilmesi için icra emrinin borçlunun vekiline değil, kendisine tebliğ edilmiş olması gerekir (Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. baskı, cilt 2, sh: 1280). Cezaların şahsiliği kuralı gereğince, borçlu asilin cezai yönden sorumlu tutulabilmesi için icra ödeme emrinin borçlu asile tebliği zorunludur. Bu durumda ödeme emrinin asile tebliğ işlemi usulsüz olmayıp, vekile de tebliğ edilmemesi noktasında tebliğ işlemi eksikliği söz konusudur. O halde Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken borçlu asile tebliğ edilen ödeme emrinin iptaline karar verilmesi yerinde olmayıp kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 12....
, ödeme emrinin mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararına dayalı kısmı ile ilgili temyiz isteminin konusunun kalmadığı anlaşılmıştır....
A.Ş. ve alacak miktarının 129.155,00 TL olarak gösterildiği ödeme emrinin iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi-borçlu vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Şikayetçi-borçlu vekili temyiz dilekçesinde özetle; icra dosyasında fiziki olarak yer alan ve borçluya tebliğ edilen takip talebi ve ödeme emri ile dosyanın UYAP kaydındaki takip talebi ve ödeme emrinin aynı olması gerektiğini, temyiz konusu kararda da UYAP kayıtlarının esas olduğu belirtilmekle birlikte, takip dosyasındaki fiziki takip talebi ve fiziki ödeme emrinin aynı olması karşısında sadece UYAP kaydındaki takip talebi ve ödeme emrinin iptalinin gerekli ve yeterli olduğu sonucuna varılmasının hatalı olduğu gibi kabul ve gerekçe ile de örtüşmediği belirterek kararın bozularak İlk Derece Mahkemesince verilen kararın onanmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1....
Yukarıda aktarılan Kanunun 55/3. maddesine göre, belediye hududu dışındaki köylerde bulunan borçlulara, ödeme emri muhtarlıkça tebliğ edileceğinden, dava konusu ödeme emrinin, davacının … Köyünde bulunması halinde, adı geçen köyün ihtiyar heyeti azası … tarafından alınması mümkündür. Davacının, … Köyünde olduğu bilinmediği gibi, anılan köyde bulunsa dahi dava konusu ödeme emrinin maddede belirtilen usule uygun olarak adı Köy Muhtarlığınca davacıya tebliğ edildiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır. Diğer yandan, ödeme emrinin dayanağı olan ihbarnamenin, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 93. maddesine göre, davacının bilinen adresine tebliğ edilmesi gerekmektedir....
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu ödeme emrinin dayanağının taraflarına hiçbir zaman bildirilmediği, ödeme emrinin dayanağının bilinmediği, bilmedikleri bir sebeple düzenlenmiş ödeme emrine karşı Mahkemeye başvurdukları, idarî para cezası ile ilgili dava açılıp açılmadığının tespit yerinin Mahkeme olduğu, temyize konu Mahkeme kararında gerekli incelemenin yapılmadığı, Anayasa Mahkemesi'nin idarî para cezasına ilişkin hükmün iptaline karar verdiği, dava konusu ödeme emrinin ve temyiz istemine konu Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir....
Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı da göz önünde tutularak davalı Kurum avukatının 2012/18612 takip sayılı ödeme emrinin iptaline dair karara yönelik temyiz dilekçesinin reddi gerekir. 2-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı Kurum vekilinin 2012/18611 takip sayılı ödeme emrinin iptaline dair karara yönelik bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Kurum avukatının 2012/18612 takip sayılı ödeme emrinin iptaline dair karara yönelik temyiz dilekçesinin kesinlikten REDDİNE, davalı Kurum vekilinin 2012/18611 takip sayılı ödeme emrinin iptaline dair karara yönelik bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 13.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı da göz önünde tutularak davalı Kurum avukatının 2011/163521 takip sayılı ödeme emrinin iptaline dair karara yönelik temyiz dilekçesinin reddi gerekir. 2-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı Kurum vekilinin 2011/163520 takip sayılı ödeme emrinin iptaline dair karara yönelik bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Kurum avukatının 2011/163521 takip sayılı ödeme emrinin iptaline dair karara yönelik temyiz dilekçesinin kesinlikten REDDİNE, davalı Kurum vekilinin 2011/163520 takip sayılı ödeme emrinin iptaline dair karara yönelik bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 20.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.Başkan...