Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Başvuru davacı borçlunun murisi hakkında başlatılan genel haciz yolu ile takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde takip yöneltilen borçlunun murisi davacının takibe ve borca itiraz ve şikayeti ile niteliğindedir. Somut olayda, müteveffa borçlu Fikret Kuşçu'nun hakkındaki takibin kesinleşmesinden sonra borçlunun takip devamında 14/11/2010 tarihinde vefat ettiği, alacaklının miraşçıları takibe dahil etmek isteği ile borçlu mirasçısı davacı T1'ya ödeme emri tebliğ ettirdiği, davacı/mirasçının hakkında çıkarılan ödeme emri nedeniyle avukatı T2 eliyle 01/10/2018 takibe itiraz ettiği ve icra müdürlüğünce 02/10/2018 tarihli kararı ile takibin devamına karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 53. maddesi gereğince mirasçılar hakkındaki takip, ilk takibin devamından ibaret bulunduğu için mirasçılara ödeme emri çıkarılmasına gerek yoktur. Takibin kendilerine karşı devam ettirilmesi yönündeki alacaklı isteminin tebliği ile yetinilmesi yeterlidir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından borçlu aleyhine Erdek icra müdürlüğünün 2019/1121 E sayılı dosyasında kira alacağına istinaden ilamsız icra takibi başlatılmış olup, takibe, yetki borca ve asıl ferilerine itiraz edilmesi üzerine alacaklı tarafından yetki itirazı kabul edilerek dosya İstanbul'a gönderilerek İstanbul 7.icra müdürlüğünün 2019/26057 E sayılı dosya numarasını almıştır....
lehdar borçlu hakkında yapılan takibin iptalinin gerektiğini, ayrıca borca, faize ve oranlarına itiraz ettiklerini beyanla ödeme emri ile takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
Bu durumda, borçluya henüz ödeme emri tebliğ edilmediğinden, borçlunun icra dairesine itirazı sonuç doğurmaz.'' denilerek ödeme emri tebliğ edilmeden yapılacak itirazın sonuç doğurmayacağı belirtilmiştir.İlgili yargıtay kararı da göz önüne alınarak, gerçek borçluya usulüne uygun tebliğ edilmiş ödeme emri bulunmadığından itirazın sonuç doğurmayacağı kabul edilerek davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir....
İİK'nun 58/3. maddesi gereğince; alacak bir belgeye dayanmakta ise, belge aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında icra dairesine verilmesi ve ayrıca Hukuk Genel Kurulunun 02.02.2000 tarih ve 2000/12-50 Esas, 2000/47 sayılı kararında da açıklandığı üzere İİK'nun 61/l. maddesi (2). cümlesi gereğince de belgenin onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesi zorunludur. İİK'nun 58 ve İİK'nun 61. maddelerine göre takibe itiraz edilmesi şikayet yoluyla ödeme emrinin iptaline engel değildir. Somut olayda, takip belgeye dayandığı halde borçlu ... adına çıkarılan ödeme emri tebliğ evrakında, ''Örnek No:7 Ödeme Emri Vardır'' şerhinin bulunduğu, takip dayanağı belge suretinin ödeme emri ekinde gönderildiğine ilişkin bir açıklamanın tebligat parçası üzerinde yer almadığı görülmektedir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2009/29 Esas sayılı dosyası ile şikayetin kabulüne ve davalı borçlu adına çıkartılan ödeme emrinin dayanak belgenin onaylı örneğinin ödeme emri ile borçluya gönderilmediği gerekçesi ile iptaline karar verildiği, bu arada davacı tarafından 09.12.2009 tarihinde eldeki davanın açıldığı, İcra Hukuk Mahkemesinin ödeme emrinin iptaline ilişkin kararı sonrasında yeniden çıkartılan ödeme emrine de davalı tarafından yetkiye, borca ve imzaya itiraz edilmesi üzerine bu kez davacı alacaklı vekilinin 18.05.2010 tarihinde yetki itirazını kabul ettiklerini bildirerek dosyanını ... İcra Müdürlüğüne gönderilmesini talep ettiği ve ... İcra Müdürlüğüne gönderilen dosyasının ... 2. İcra Müdürlüğünün 2010/25318 sayısını aldığı anlaşılmaktadır....
olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Borçluya ikinci kez çıkarılan ödeme emri, ona yeni bir itiraz hakkı tanır (HGK'nun 13.12.2006 tarih ve 2006/12-786/783 sayılı kararı)....
olarak açılan takipteki takip talebi örneği ve ödeme emri belgesinde'' yabancı para alacağının Türk Parası karşılığının (harca esas değer) gösterildiğini, mahkemece bu hususun atlanarak hatalı tespit ve karar verildiğini, gerekçeli kararın aksine ''mahkemece icra emri düzeltilebilecekken ve takibin TL karşılığı üzerinden; takip talebi ve ödeme emrinde yazılı olan fiili ödeme tarihindeki kurun veya takibin açılış tarihindeki kurun üzerinden türk lirası karşılığı tespit edilmesi veya bu durumun bilirkişi marifetiyle tespit edilerek'' ödeme emrinin düzeltilerek takibin TL kuru üzerinden tespit edilecek rakam üzerinden (bilirkişi incelemesi ile tespit edilecek) devamına karar verilmesi yerine eksik ve hatalı değerlendirme ve gerekçe ile karar verilerek takibin iptaline karar verilmesinin yasa ve hukuka aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Yine davacı şirket tarafından faize ve borca itirazda bulunulmuş ise de ; davacı borçlu adına çıkarılan ödeme emri tebligatının 15/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği ve borçlu şirketin ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin itirazının reddine karar verildiği belirlendiğinden davanın 5 günlük yasal süre geçirilerek 22/01/2019 tarihinde açıldığı belirlenmekle süre yönünden davanın reddine karar verilmiştir....
Davacı borçluya ödeme emri TK 21/1' e göre tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Dolayısıyla yukarıda bildirilen kanun maddesi gereğince tebligat usulüne uygundur. Yetki itirazı ilamsız takipte icra müdürlüğüne yapılacak olup;itiraz süresinde değildir. Tüm dosya kapsamında mahkememizde hasıl olan kanaate göre usulsüz tebliğ şikayetinin reddine" dair karar verildiği görülmüştür....