Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kambiyo senetlerinin sözleşme karşılığı verildiği kendilerince de ikrar edildiğini, sunulan ödeme belgelerinin takibe konu kambiyo senetlerine mahsuben olmadığını, ödeme belgelerinde yer alan isimlerle senet alacaklısının farklı olduğunu, hangi borca mahsuben ödendiğinin belli olmadığını, takibe konu senetlerde tanzim yeri olarak tanzim edenin adresinin idari birim olarak belirlenmiş olması, unsurlarının tam ve eksik olduğunu gösterdiğini, davacı Yasin Kahraman'a 18/11/2020 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiş ve davanın 27/11/2020 tarihinde açıldığını bu nedenle Yasin yönünden davanın süre yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, ödeme emri tebligatını almayan diğer borçluların şikayet hakkının bulunmadığını, senet üzerinde yetkili yerin İstanbul Mahkeme ve İcra Müdürlükleri olarak açıkça belirlendiğini, davacı tarafça yetkili yerin açıkça gösterilmesinin zorunlu olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir...
da tebliğ edilmiş olup anılan borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiğine dair dosyada bilgi ve belge bulunmadığı gibi böyle bir iddia ve ispatın da olmadığı, bu borçlu yönünden ... icra müdürlüğünün yetkisinin kesinleştiği, borçlular ..., ... ve ... tarafından 02/06/2015 tarihinde ... İcra Müdürlüğünün yetkisi kesinleştikten sonra icra mahkemesine yetki itirazında bulundukları görülmüştür. Yukarıda açıklandığı üzere HMK'nun 7/1. maddesi gereğince itiraz eden borçlular yönünden ... İcra Müdürlüğünde takip yapılmasında yasaya uymayan bir yön yoktur. O halde, mahkemece, yetki itirazının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile yetki itirazının kabulü isabetsizdir....
İcra Müdürlüğü' nün 2013/2395 sayılı dosyasına ilişkin ödeme emrinin iptaline karar verildikten sonra taraflarına yapılan ödeme emrine yaptıkları itiraz ve şikayetleri inceleyerek bir sonuca gitmesi gerekirken, iptal edilmiş olan ödeme emrine ilişkin olarak verilen kararın bu itirazlar için kesin hüküm oluşturacağı yanılgısına düştüğünü, Daire karar gerekçesine göre ödeme emri iptal kararından sonra gönderilen ikinci ödeme emrine karşı borçlunun yeniden itiraz ve şikayet hakkı doğduğundan önceki itirazların yeni ödeme emri tebliğinden sonra hukuki bir sonuç doğurmayacağını davacı tarafın dava dilekçesi ile ileri sürdüğü itiraz nedenleri incelenip değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğini, yerel mahkemenin kesin hüküm var diyerek, itiraz ve şikayetleri değerlendirmek için gerekli delilleri toparlayıp, inceleme yapmadan, eksik tahkikatla davanın reddine karar verdiğini beyanla devamla; dava dilekçelerindeki olay ve olguları tekrarla; müvekkilinin ilamsız icra...
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından müvekkili aleyhine Rize İcra Müdürlüğünün 2021/5604 Esas sayılı dosyası üzerinden taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, takip uyarınca müvekkiline örnek no 8 ödeme emri ve örnek no 44 icra emri şeklinde ödeme emri ve icra emri tebliğ edildiğini, takibin şekli uyarınca icra emri gönderilemeyeceğini, zira ilamlı takip yapılmasına ilişkin koşulların mevcut olmadığını, öte yandan takibin yetkisiz icra dairesi nezdinde başlatıldığını, borca ve ferilerine itiraz edildiğini ileri sürerek müvekkili hakkında başlatılan takibin ve icra emrinin iptaline karar karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
cirolandığını Ödeme emrinde yıllık yüzde 16,75 oranında faiz talep edildiğini ve ödeme emrinde ihtiyati haciz vekalet ücretinin de ödenmesi istenildiğini, mahkeme ilamına dayalı avukatlık ücreti talebinin; Örnek 4- 5 icra emri ile tebliği gerektiğini. vekalet ücretine işleyen faiz oranına da ayrıca itiraz etiğini belirterek,. ödeme emri ve takibin iptaline, alacaklı aleyhine %20' den aşağı olmamak üzere tazminat ödemesine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalının icra takibinden sonra; fakat ödeme emri tebliğinden önce borcun bir kısmını ödediği, kalan meblağı da ödeme emri tebliğinden itibaren süresinde yatırdığı, asıl borç dışında vekalet ücreti, icra haciz ve masrafları yönünden takibe itiraz ettiği, 7 gün içerisinde yapılan ödemelerde avukatlık ücretinin 3/4 tahakkuk ettirileceği ve icra masraflarından davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, ticari satımdan kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalıya ödeme emri tebliğ edilmeden önce davacının banka hesabına ödeme yaptığı anlaşıldığına göre karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 11.maddesinin 4.fıkrasına yanlış mana verilerek tebliğden önce ödenen bedele vekalet ücretini takdir edilmesi doğru görülmemiştir....
Mahkemece, T3 A.Ş; Ahmet Ergun ve T1 hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle Ankara 7 İcra Müdürlüğünün 2017/21013 sayılı dosyasıyla takip başlatmıştır. Borçlu Ahmet Ergun Ankara 3 İcra Hukuk Mahkemesine 2017/955 Esasla icra emrine itiraza ilişkin dava açmıştır. Mahkeme takibe konu ipotek tüketici kredisi niteliğinde olan konut kredisi ve kredi kartı alacağının teminatı olarak düzenlenmiş olması nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takibe konu yapılabileceğinden şikayeti kabul ederek icra emrini iptal etmiştir. 31/01/2018 tarihinde verilen karar üzerine icra müdürlüğü hem Ahmet Ergun'a hem de davacımız T1'a ödeme emri çıkartmış, 12/04/2018 tarihinde T1'a tebliğ edilmiştir. Artık düzenlenen bu ödeme emri sonrasında T1 yönünden de yeni bir ödeme emri olduğu için yeni haklar doğmuş demektir. T1 ödeme emrine ilişkin itirazlarını icra müdürlüğüne yapacaktır....
Dairelerinin de yetkili olduğunu, takibe konu tebligatın usulsüz olmayıp davacının da ikrar ettiği üzere tebligatın davacının ablasına yapıldığını, ilk derece mahkemesince verilen kararın usule, yasaya ve hakkaniyete aykırı olarak ikame edildiğini ve müvekkili açısından reddinin gerektiğini beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın tamamı yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin 8.000 TL'lik bakiye fatura alacağını tahsil için giriştiği icra takibine davalının itiraz ettiğini, davalının 8.000 TL'yi icra takibinden sonra ödediğini bu nedenle icra harç ve masrafları ile vekalet ücreti yönünden davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve bu alacağa takip tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, davaya dayanak icra takibine konu alacağın 11.08.2009 tarihli mutabakat zabtı başlıklı sözleşmeden kaynaklandığını, sözleşme uyarınca ... Mahkemelerinin yetkili olduğunu, takibe konu borcun ödeme emri müvekkili şirketçe tebliğ edilmeden yani icra takibinden haberdar olmaksızın ödendiğini, bu nedenle davacı talebinin yersiz olduğunu savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata karar verilmesini istemiştir....
düzeltilmesini istemiş, ayrıca yetkiye, imzaya ve borca da itiraz etmiştir....