İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan ilamsız takipte davalıya ödeme emri tebliğ edilmediği, borçlunun 15.08.2018 tarihinde takibe itirazda bulunduğu, itirazın ödeme emri tebliğinden itibaren 7 günlük süre içinde yapılması gerektiği, ödeme emri henüz tebliği edilmeden itiraz süresi başlamayacağından, takip borçlusunun icra takibine itirazının usule uygun yapılmış itiraz kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
Plakalı aracın dava dışı ... idaresinde iken davacı sigorta şirketince kasko sigortası ile sigortalı olana ... plakalı aracı çarparak hasarlanmasına neden olduğu, davacı sigorta şirketinin sigortalısına ödediği hasar bedeli için ... 3.İcra Müdürlüğü'nün 2007/19493 sayılı dosyasından davalı şirket aleyhine 04.10.2007 tarihinde 7.287,22 TL alacak için ilamsız takip başlatıldığı anlaşılmaktadır.Davalı şirkete ödeme emri 24.06.2008 tarihinde tebliğ edilmiş, 01.07.2008 tarihinde borca ve icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edilmiştir. İtiraz alacaklıya tebliğ edilmemiş ise de dosya işlemsiz bırakılmış ve 01.04.2010 tarihinde davacı vekili tarafından dosyanın yenilenmesi istenmiş 05.04.2010 tarihinde bu talep takibe itiraz edildiği gerekçesi ile red edilmiştir. Bundan sonra yine hiçbir işlem yapılmamış ve 19.03.2012 tarihinde davacı alacaklının vekili yetki itirazını kabul ettiğini belirterek dosyanın ...'a gönderilmesini istemiş, dosya ...'...
Rize olduğunu, bu nedenle yetki itirazlarının kabulü ile Rize icra müdürlüğünün yetkili olduğuna karar verilmesini, takibe dayanak bononun zaman aşımı dolmuş olduğundan takibin talikine ve iptaline, işlemiş faize ve işleyecek faize itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, dosya kapsamı ve toplanan delillere göre; davalının davacı tarafça başlatılan ilamlı takipte borcunu ödemediği, iflas yoluyla adi takibe ilişkin ödeme emrine itiraz etmediği ve takip konusu borcunu da ödemediği, takibe konu alacak ilama dayandığı için depo emri gerekmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, İİK'nun 177/4. maddesince davalı şirketin iflasına karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1)Dava, iflas istemine ilişkindir. Davalı şirket hakkında başlatılan ilamlı takip, borcun ödenmemesi üzerine iflas yoluyla adi takibe çevrilmiş, İİK'nun 155. maddesi hükmü uyarınca düzenlenen iflas yoluyla adi takiplere ilişkin ödeme emrine itiraz edilmemesi üzerine, davacı tarafça iflas istemli işbu dava açılmıştır....
süresi içerisinde itiraz ettiğinden takibin durdurulduğu, icra müdürlüğünce itirazın ödeme emri tebliğinden önce veya sonra yapılmasının değerlendirilemeyeceğinden talebin reddine karar verildiği, davacı alacaklı tarafından bu işlem şikayet edilmiş ise de; davalı borçlunun ödeme emri tebliğ edilmeden ancak icra müdürlüğünce ödeme emri düzenlendikten sonra itiraz ettiği İİK'nun 62/1 maddesinde " itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. " hükmü yer almakla birlikte borçluya ödeme emrinin tebliğ edilememesi halinde borçlunun takipten haberdar olup yedi gün içinde itirazını icra dairesine bildirdiğinin ve alacaklının da anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesinin mevcut olduğunun anlaşılması halinde ödeme emri tebliğ edilmese bile borçlunun itirazı geçerli olup icra müdürlüğünce alacaklı vekilinin takibin devamına karar verilmesi talebinin reddine ilişkin işlemi yerinde...
Alacaklının talebi üzerine, mirasçının ek takip talebi ile takibe dahil edilerek hakkında ödeme emri çıkarılması durumunda, şikayetçinin TMK'nun 625. maddesine dayalı şikayetlerini ileri sürmesi her zaman mümkündür. Mahkemece, mirasçılara gönderilen muhtıra, ödeme emri ve ödeme emri tebliğ işlemini iptaline karar verilmesi gerekirken takibin iptaline karar verilmesi hukuka aykırı olmuştur....
ailesi ile birlikte oturacağı bir evi olmadığını, takibin haksız ve hukuksuz olduğunu beyanla, öncelikle takibin tedbiren durdurulmasına, icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmişlerdir Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ödeme emrinin tebliğ olmadığına ilişkin itirazlarının yersiz olup takibe konu ödeme emrini tebliğ aldığını, huzurdaki davanın süresinde açılmadığını, davaya görev ve yetki yönünden itiraz ettiklerini, itiraza konu senedin kanuna uygun şekilde düzenlenmiş olup kambiyo senedi özelliklerini içermekle birlikte davacı borçlunun imzasını taşıdığını, davacı tarafın senedin teminat senedi olduğu iddiasını ispatlayıcı hiçbir belge veya herhangi bir ispat aracını sunmadığını, ispat külfeti altında olan davacının iddiasını yazılı delil ile ispat etmek zorunda olduğunu, davacının takibe konu senede ilişkin ödeme yapıldığına ilişkin hiçbir belge sunmadığını beyanla; davanın reddine, davacının icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar...
Borçlunun bu işleme karşı yasal sürede icra mahkemesine başvurarak icra müdürlüğü işleminin iptalini istediği, mahkemece de ilamsız takibe yasal süre içinde itiraz edilidği gerekçesi ile anılan müdürlüğün işleminin iptaline karar verilmiş ise de bu durum somut olaya uygun düşmemektedir. Zira ödeme emri borçluya 02.02.2005 tarihinde tebliğ edilmiş, takibe itiraz ise 08.02.2006 tarihinde olup aradan 1 yılı aşkın süre geçmiş bulunmaktadır. Mahkemece yapılacak iş, borçlu yapılan tebligatın usulsüz olduğunu öne sürdüğünden bu başvurunun HUMK'nun 76/4. maddesi gereğince hukuki tavsif hakime ait olmakla ödeme emri tebligatının usule uygun olarak yapılıp yapılmadığı araştırılarak ve borçlu adına tebliğ yapılan H.A.'un borçlunun yeğeni olup olmadığı ve aynı çatı altında birlikte oturup oturmadıkları belirlendikten sonra oluşacak sonuca göre tebliğ tarihinin düzeltilip düzeltilmediğine dair bir karar verilmesinden ibarettir....
e ait aracın ... isimli şahsa çarpması neticesinde vefat etmesinden dolayı ... mirasçısına ödenen tazminatın tahsili istemi ile genel haciz yolu ile ilamsız takip başlatıldığı davalı tarafa ödeme emrinin tebliğ edilmesi üzerine borçlulardan mahkememiz dosyasındaki davalı vekili tarafından yasal süresi içinde takipte yetkiye ve borca itiraz edildiği davacı alacaklının yetki itirazını kabul ederek yasal süresi içinde talebi üzerine dosyanın mahkememiz dosyasındaki borçlu davalı ... yönünden Milas İcra Müdürlüğü'ne gönderilmiş olduğu ve 2021/2424 esas sırasına kaydının yapıldığı, Milas İcra Müdürlüğü dosyasında ödeme emri düzenlenmeden ve davalı-borçluya tebliğ edilmeden borçlu vekilinin 20/08/2021 tarihinde borca itiraz dilekçesi sunduğu, itiraz dilekçesinin davacı-alacaklı vekiline 13/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği ve 22/12/2021 tarihinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır....
İcra Müdürlüğünün 2020/28081 Esas sayılı dosyasında kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, 11/01/2021 tarihinde ödeme emrini tebliğ aldıklarını, müvekkiline yalnızca ödeme emri gönderildiğini, takip dayağı çekin onaylı örneğinin gönderilmediğini, bu nedenle ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerektiğini, ayrıca imzaya, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini söyleyerek takibin durdurulmasına, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrinin tebliğ işleminin iptalini şikayet yolu ile ileri sürülebilecek taleplerden olduğunu, imzaya ve borca itiraz davasında ileri sürülemeyeceğini, ayrıca dayanak belgenin ödeme emri ile birlikte gönderildiğini, açılan davanın haksız olduğunu söyleyerek davanın reddini, imzanın davacıya ait olduğunun anlaşılması halinde davacı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesini istemiştir....