İcra Müdürlüğünün 2020/7769 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi yapıldığı, borçluya gönderilen ödeme emrinin 28/09/2020 tarihinde iade edilmesi sonrasında borçluya ödeme emrinin ve dayanak belgenin tebliği için yeniden tebligat çıkarılmadığı, borçlu tarafından 12/10/2020 tarihinde takibe itiraz edildiği anlaşılmıştır. İİK 'nun 62/1. maddesinde; “İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur” hükmü yer almakla birlikte borçluya “ödeme emri tebliğ edilemese” bile, alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesi mevcut bulunduğu sürece borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmemesi şikayet ve itirazda bulunmasına engel teşkil etmez. Bu durumda borçlunun itirazı geçerli olup alacaklının itirazın kaldırılmasını istemekte hukuki yararı vardır....
Mahkemece, davacı tarafından davalı taraf aleyhine başlatılan takip dosyasında davalı borçluya çıkarılan adi kiraya ve hasılat kiralarına ait 13 örnek ödeme emri tebligatının 28/07/2015 tarihinde T.K. 21. maddesine göre muhtara bırakılarak tebliğ edilmesi ve beyan alınan komşu isminin tebligat meşruhatında yer almaması nedeniyle ödeme emri tebligatının yeterli araştırma içermediği ve geçersiz olduğu, bu sebeple 30 günlük ödeme süresi ve dava şartlarının belirsiz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen icra takibi nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Ödeme emri tebliğinin geçerli olup olmadığı ve ödeme emri tebliğ belgesinde bulunması gereken unsurların eksik olması şikayete tabi olup, icra mahkemesine bu iddialara dayalı olarak şikayette bulunulduğuna ilişkin delil sunulmamıştır....
Yol Mevkii Aynalı İş Hanı Kat.4 No. 8 Bingöl" olduğu, bu sebeple yanlış adrese gönderilen ödeme emriyle kesinleştirilen icra takibinin usul ve yasaya aykırı olduğu, davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 24/07/2019 tarihi olarak düzeltilmesine, yetki itirazı yönünden ise borçlunun adresinin Bingöl'de olduğu, davacının yetki itirazı ve seçme hakkı göz önünde bulundurularak HMK'nın 9. maddesi uyarınca davacının adresi ve İİK'nın 50.maddesi yollaması ile HMK'nın 6 ve 10.maddeleri uyarınca, takipte Bingöl İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu gerekçesiyle, davacının diğer itirazları incelenmeksizin, yetki itirazının kabulü ile İstanbul İcra Dairelerinin yetkisizliğine, kararın kesinleşmesi ve talep halinde, takip dosyasının yetkili Bingöl İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar vermiştir....
ve 115. maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Karar süresinde davacı vekilince istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yetkili icra müdürlüğü tarafından düzenlenen bir ödeme emri olmadığından ortada geçerli bir takip de olamayacağı gerekçesiyle karar verildigini, takip talebinin dava dilekçesi olarak değerlendirilmesi gerektiğini, itirazın iptali davasında ödeme emri üzerindeki eksiklikler nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin usule aykırı olduğunu, bu konuda icra Müdürlüğü’nün işlemine karşı şikayetin icra hukuk mahkemesine yapılması gerektiğini, ödeme emrinde borçlu borca itiraz ettiğini, hak kaybının bulunmadığını, yeni bir ödeme emri gönderilmesi düzenlenmiş olup, icra müdürlüğünün ödeme emri üzerine kendi dosya numarasını yazarak yeniden tebliği işleminin usulüne uygun olduğunu, bu nedenle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Davalının itirazı üzerine ayrı ayrı açılan itirazın kaldırılması ve tahliye davalarında; Alaşehir İcra Mahkemesi'nin 29.05.2014 tarih ve 2014/79-106 sayılı kararı ile; takibe konu kira bedelinin ödendiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle itirazın kaldırılmasına, Alaşehir İcra Mahkemesi'nin 18.03.2015 tarih ve 2015/22 Esas-2015/28 sayılı kararı ile; ödeme emrinde açıkça 30 günlük ödeme süresi verilmediği gerekçesiyle davanın reddine kara verilmiş, bu kararlar kesinleşmiştir. Aynı takip talebine dayanarak alacaklı tarafından bu kez davalıya 7 ve 30 günlük süreleri içeren ikinci bir ödeme emri gönderilmiş, bu ödeme emri davalı borçluya 07.05.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2021/17797 Esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine dayalı icra takibi başlatıldığını, takibe dayanak yapılan çekin teminat çeki olup kayıtsız şartsı belirli bir bedeli ödeme vaadi içermediğini, taraflar arasında 12/06/2020 tarihli Gayrimenkul Satış Protokolü akdedildiğini, takibe dayanak çekin de bu sözleşmeye dayalı teminat çeki olarak verildiğini, ayrıca çekin usulüne uygun düzenlenmediğini çek üzerindeki imzanın müvekkil şirket yetkilisine ait olmadığını, takibe dayanak çekin müvekkiline gönderilen ödeme emri tebliğ mazbatasının içerisinde bulunmadığını ve takibe dayanak çekin kasaya alındığına dair bir tutanağın mevcut olmadığını belirterek takibin ve ödeme emrinin iptalini istemiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2019 / 23533 Esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, ödeme emirleri borçlulardan Güner Ateş'e 31.12.2019 tarihinde bizzat tebliğ edildiğini, borçlu vekili 16.03.2020 tarihinde senette idari birim yazılı değilidir diye itirazda bulunduğunu, itirazın süresinde olmadığını ve reddinin gerektiğini, davacının kötü niyetli olduğunu ve ödeme emrine itiraz ederken borca ve imzaya itiraz etmediğini, icra dosyasından konulan haczin fekkini talep ettiğini, alacağın tahsilini imkansız hale getirmeyi hedeflediğini,bu nedenlerle haksız ve süresinde açılmayan davanın reddine.kötü niyetli davacının % 20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "......
Davacı vekili ödeme emrinde yetkisiz icra dairesinin numarasının karalandığını ve ödeme emrinde önceki icra müdürlüğünün adına ve banka hesap bilgilerine de yer verildiğini, ödeme emrinde müvekkilinin adresine yer verilmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptalinin gerektiğini ileri sürmüş ise de; takip dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmeden önceki ödeme emrinde yer alan icra dairesinin adı ve dosya numarası ve banka bilgilerinin üzeri çizilerek iptal edildiği, yetki itirazı sonrasında gönderilen ödeme emrinde yetkili icra müdürlüğünün adı, dosya numarası ve banka hesap bilgilerinin yazılı olduğu, bu hususta eksiklik olmadığı, davacı borçlunun daha önce yetki itirazında bulunduğundan üzeri çizilerek iptal edilen icra müdürlüğü ve dosya numarasını bilebilecek durumda olduğu, kaldı ki bu durumun borçlu yönünden bir karışıklık yaratmadığı, nitekim borçlunun ödeme emrine ve takibe yönelik olarak yasal süre içerisinde Mahkemeye şikayette bulunabildiği, ayrıca yine yasal süresi içerisinde...
Borçlu borcun ödendiği ve bu ipoteğe ilişkin alacağın genel mahkemede yapılacak yargılama ile belirlenmeden ipotekli takibe konamayacağı gerekçeleriyle de icra mahkemesinde takibin iptalini talep etmiştir. Mahkemece alacağın genel mahkemede yapılacak yargılama ile belirlenmeden ipotekli takibe konamayacağından icra takibinin iptaline karar verilmiş ve alacaklı vekilince karar temyiz edilmiştir. İİK.nun 149/b maddesinde "149.maddede yazılı haller dışındaki (ipoteğin kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva ettiği haller dışında) muaccel alacaklar için icra müdürü, borçluya ve varsa taşınmaz sahibi 3.şahsa ....ödeme emri gönderir." İİK.nun 150.maddesinde "Borçlu ve 3.şahıs ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde itirazda bulunabilirler" İİK.nun 150/a maddesinde "Ödeme emrine itiraz hakkında 62'den 72 maddeye kadar hükümler uygulanır.'' şeklinde düzenleme getirilmiştir....
İcra Müdürlüğü’nün 2009/1359 sayılı takip dosyasından 20.01.2009 tarihinde takibe geçmiş, davalı ... İcra Dairelerinin yetkili olduğunu belirterek icra dairesinin yetkisine ve ayrıca borca itiraz ederek takibi durdurmuştur. Açılan itirazın iptali davasında mahkemece ... İcra Dairesi’nin yetkisine itiraz edildiği, ... İcra Dairesince yeniden ödeme emri tebliğ edilmeden itirazın iptali davası açılamayacağı, yeki itirazı üzerine şikayet yoluna gitmeyen davacının dosyasının ... İcra Müdürlüğüne gönderilmesini isteyebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İlamsız icra takibine karşı borçlu icra dairesinin yetkisine, borca ve varsa takip dayanağı belgedeki imzaya itiraz edilebilir, Yetki ile birlikte borca da itiraz edilmişse açılacak itirazın iptali davasında mahkeme öncelikle icra dairesinin yetkili olup olmadığını İİK.’nun 50. maddesi uyarınca inceleyecektir. Yetki itirazına karşı alacaklının şikayet yoluna gitme zorunluluğu bulunmamaktadır. Mahkeme ......