Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, nafakanın artırılmasını gerektirecek şekilde tarafların ekonomik durumlarında bir değişikliğin olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde irat olarak hükmedilen nafakanın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.Hâkim; nafaka takdirinde olduğu gibi nafakanın artırılması veya azaltılması taleplerinde de, küçüğün yaşı, okul durumu ve zorunlu ihtiyaçları ile tarafların ekonomik ve sosyal durumlarını dikkate alarak hakkaniyete uygun bir artırıma hükmetmelidir. Her ne kadar ,nafakaya karar verilen dava tarihinden ,görülen dava tarihine kadar aradan 1 senelik bir zaman geçmiş ise de , bu zaman zarfında da ,müşterek çocuğun ihtiyaçlarında bir artış bulunduğu, günün ekonomik koşullarında paranın alım gücünün nispi de olsa yitirdiği dikkate alınarak önceki nafakanın TMK.nun 4.maddesinde düzenlenen hakkaniyet ilkesine uygun olarak arttırılması gerekir....

    Hal böyle olunca, tarafların tespit edilen sosyal ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocukların yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, ekonomik göstergelerdeki değişim dikkate alındığında, mahkemece; TMK.nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun nafaka artışına hükmedilmesi ve bu suretle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Davacı-karşı davalının ,yoksulluk nafakasına yönelik itirazına gelince; TMK. nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir....

      Her ne kadar ilk derece mahkemesi tarafından müşterek çocuklar ile babaları arasında yaşa göre terditli kişisel ilişki tesis edilmiş ise de; bu hususun hatalı olduğu, çocuklardan Koray'ın Dairemiz inceleme tarihi itibarı ile 3 yaşını doldurduğu, bu tarihten itibaren 2.kademedeki kişisel ilişkinin uygulanır hale geldiği, tesis edilen kişisel ilişkinin de yeterli olduğu, çocuklardan Nisa'nın Dairemiz inceleme tarihi itibarı ile henüz 3 yaşını doldurmadığı, 1.kademedeki kişisel ilişkinin ise Dairemiz inceleme tarihi itibarı ile çocuğun yaşı da gözetildiğinde yetersiz olduğu anlaşılmakla, davacının şahsi ilişkinin refakatinde gerçekleşmesine yönelik istinafının reddine, süresine yönelik istinafının kısmen kabulüne, davalı erkeğin ise istinafının kısmen kabulüne karar verilmiştir. T.M.K'nun 169....

      Asiye Hukuk Mahkemesinin ....sayılı ilamı ile boşanmışlar, müşterek çocukların velayetleri davalı kadına verilmiş, kararda davalı ve çocuklar için herhangi bir nafakaya hükmedilmemiş ve bu karar 21.05.2003 tarihinde kesinleşmiştir. Davalı kadın tarafından 23.07.2004'de açılan dava ile müşterek çocuklar lehine ayrı ayrı 40 TL iştirak nafakasına hükmedilmiştir. Daha sonra davacı koca 25.01.2005 tarihinde çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakalarının kaldırılması talebi ile dava açmış mahkemece dava kabul edilmiş, ne var ki bu gerekçeli karar taraflara usulüne uygun tebliğ edilmemiş ve karar kesinleşememiştir. Son olarak davacı kadın tarafından 22.02.2012'de açılan dava ile çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakalarının ayrı ayrı 300 TL'ye arttırılması talebi ile açılan davada mahkemece davanın kısmen kabulüne nafakaların ayrı ayrı 100 TL'ye arttırılmasına karar verilmiş ve iş bu karar 21.06.2012 tarihinde kesinleşmiştir....

        olmaması için çocuğu babaya vermediğini, çünkü davalının çocuklara yönelik istismar içeren davranışları olduğunu, çocuğu ona vermesi halinde kendisi gibi yetiştireceğini belirterek, baba ile çocuk arasındaki şahsi ilişkinin tamamen ortadan kaldırılmasını istemiş, 01/10/2021 tarihli dilekçesi ile baba ile kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmaması halinde şahsi ilişkinin yatısız olarak kurulmasını talep etmiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacının davasının kabulü ile; Velayetleri davacı babada bulunan müşterek çocuklar ile davalı anne arasında tesis edilen şahsi münasebet günlerinin tamamen kaldırılarak, davalı anne ile müşterek çocuklar ile davalı anne arasında tesis edilen şahsi münasebet günlerinin tamamen kaldırılarak, davalı anne ile müşterek çocuklar Hilal ve Muhammed Selami arasında her ayın 1. ve 3 cumartesi günleri saat 10.00 dan aynı gün saat 17.00 ye kadar, dini bayramların 2. günü saat 10.00 dan aynı gün saat 17.00 ye kadar yatılı olmayacak şekilde şahsi münasebet tesisine, karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müşterek çocukların üstün yararı gözetilerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

        TMK 176/4.maddesine göre ise; “Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir”. Aynı şekilde 331.madde uyarınca; “Durumun değişmesi halinde hakim istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır”. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemelere göre, iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekmektedir. .../... -2- Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 1998/2–656–688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir. Somut olayda; tarafların . .....

          Bilindiği üzere TMK'nun 176/3 Maddesi gereğince , " İrad biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka , alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar , alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması , yoksulluğunun ortadan kalkması yada haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararı ile kaldırılır. Aynı maddenin 4. Fıkrası gereğince tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Hukuk Genel Kurulunun 07/06/1998 tarih, 1998/656- 688 sayılı ilamında, yeme,giyme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür(eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli olan harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği bildirilmiştir....

          Çocuklar için haftalık kişisel ilişki kurulması çocukların üstün yararına aykırılık teşkil edecektir. Ayrıca anne ve çocuklar arasında haftalık bir şahsi ilişki kurulmasına karar verilmiş ise de hangi hafta olduğu belirtilmeyerek infazda tereddüt yaratılmıştır. Bu nedenle davacının kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine yönelik talebinin kabulüne dair gerekçe ile; 1- Davacının velayet değişikliği ve iştirak nafakası taleplerinin reddine, 2- Davacının kişisel ilişki tesisine dair talebinin kabulü ile, Tarafların müşterek çocukları T.C....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı kadın istinaf dilekçesinde özetle: uzman raporuna göre çouğun üstün yararına olmayacak yatılı şahsi ilişki tesisinin hatalı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava kişisel ilişki kaldırılması aksi takdirde sınırlandırılmasına ilişkin olup, davalı kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını, amacına ve yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir (TMK. md. 324/2). Kişisel ilişki kurma hakkı, anne/baba ile çocuğa belirli gün ya da saatlerde görüşme, birbirlerinden haberdar olma, birbirlerinin yaşamında olma, karşılıklı etkilenme yetkisi veren bir haktır....

          UYAP Entegrasyonu