WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesi 2019/450 Esas) Davalı baba ile küçük Ayşenur Demirci'nin arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin REDDİNE, davalı baba ile küçük Ayşenur Demirci'nin arasındaki şahsi ilişkinin sınırlandırılması talebinin KABULÜ ile velayeti davacı anneye verilen müşterek çocuk Ayşenur Demirci ile davalı baba arasında; her ayın 1. ve 3. Cumartesi günleri saat 09:00 dan aynı gün akşam saat 17:00 a kadar, her yıl babalar gününde ve dini bayramların 2. gününde sabah saat 09:00'dan aynı gün akşam 17:00 a kadar olacak şekilde şahsi ilişki tesisine," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı- birleşen dosya davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemenin 2020/523 E.2022/415 K.sayılı kararına karşı asıl davanın reddi ve birleşen davada kişisel ilişkinin sınırlandırılmasına yönelik hüküm yönünden istinafa başvurmuştur....

Aile mahkemesi 2009/347 Esas ile yoksulluk nafakasının artırılması davası açtığı ve nafakanın 500 TL ye çıkarıldığı, kararın 22.10.2009 da kesinleştiği , davalı kadının bekar olduğu, aylık 976 TL gelirinin olduğu, kendine ait evde yaşadığı, iki çocuğu ile birlikte yaşadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar mahkemece; davalının çalıştığı, yoksul olmadığı gerekçe gösterilerek davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş ise de; davalının söz konusu işte asgari ücretli olarak çalışmakta olduğu dosya kapsamına yansıyan belgeler ile sabittir. Davalının günümüz ekonomik koşullarında aldığı nafaka ile geçinmesi mümkün olmadığına göre; işe girip çalışması zorunluluk arzetmektedir....

    Tercih edilen bu düzenleme şekli ile yasa hükümlerinin ağırlatıcı ve nitelikli halleri arasında farklı, adaletsiz ve eşitliğe aykırı sonuçlar doğmaması için yasa koyucunun amacına uygun yorumlar yapılması gerekir. CMK 253 maddesiyle uzlaşma hükümleri yetişkinler için farklı, Suça Sürüklenen Çocuklar için farklı düzenlenmiştir. Yetişkinler için şikayete tabi suçlar ve sınırlı sayılı suçlar uzlaşma kapsamına alınmışken, Suça Sürüklenen Çocuklar açısından şikayete tabi suçlar, sınırlı sayılı suçlar ve mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşulluyla üst sınırı 3 yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlar uzlaşma kapsamına alınmıştır. Yargıtay Ceza Genel Kurulu 22/01/2013 gün ve 2013/17 sayılı kararında bu hususu belirtmiştir....

      Maddesinin şartlarının bulunduğu, bu aşamada anne ile çocuklar uzun süreli ve yatılı şahsi ilişki kurulmasının çocuklar arasında çocukların anneye olan güven duygularının zayıflamış olması sebebi ile uygun olmayacağı, çocukların eğitim hayatlarının ve sosyal yaşantılarının düzene girdiği, kurulacak uzun süreli ve sık görüşmeli şahsi ilişkinin yeniden düzenlerinin bozulmasına yol açabileceği, sosyal inceleme raporundaki çocukların beyanları, kişisel ilişki kararının kesin hüküm oluşturmaması dikkate alınarak davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmekle, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

      Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların boşanması sonucu velâyeti davacı babaya verilen çocukların yaşı ve beyanları, toplanan deliller, uzmanlar tarafından düzenlenen sosyal inceleme raporları dikkate alındığında, dava dilekçesinde buna yönelik bir talep bulunmayıp, kişisel ilişki süresinin azaltılması konusunda istemde bulunulduğu, anne ile çocuklar arasında boşanma/velâyet kararı ile kurulan kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasını gerektirecek bir durumun kanıtlanmadığı, Re'sen incelenecek bir delil de bulunmadığı gerekçesiyle davacının bu yönden istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin yargılama gideri ve vekâlet ücreti konusuna ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bölümlerinin kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davacı yararına yargılama gideri ve vekalet ücretine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

        Mahkemece;davanın kabulü ile;davalı için daha önce İzmir 5.Aile Mahkemesinin 2011/903 esas,2012/476 karar sayılı ilamı ile takdir edilen aylık 450.- TL ' lik yoksulluk nafakasının dava tarihi olan 20/05/2014 tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Türk Medeni Kanununun 176/3.maddesinde, yararına yoksulluk nafakası takdir edilen kadının evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması halinde mahkeme kararı ile nafakanın kaldırılacağı öngörülmüştür. Somut olayda; tanık beyanları kadının evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşadığını kabule yeterli değildir.Bu nedenle yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılması doğru görülmemiştir. Ancak Türk Medeni Kanununun 176/4.maddesine göre; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir"....

          GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı dava dilekçesinde özetle; müşterek çocuğun velayetinin tarafına verilmesini, aksi kanaatte olunması durumunda müşterek çocukla aralarındaki kişisel ilişkinin artırılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir. SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacının velayete ilişkin davasının feragat nedeniyle reddine, şahsi ilişkinin artırılması talebinin kabulü ile davacı baba ile müşterek çocuk arasındaki şahsi ilişkinin tesis ve devamına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve vekalet ücreti yönlerinden, istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

          Mahkemece ,davaların reddine karar verilmiş,hüküm davalı karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Yoksulluk nafakasının artırılmasına ilişkin temyiz itirazları yönünden; TMK'nın 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına veya azaltılmasına karar verilebilir. Bu yasal hüküm gereğince iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsünün gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. ./.....

            Dava, velayetin kaldırılması istemine ilişkindir. Dava, babaanne tarafından açılan torunları Burak can, Yiğit Eren, Kumsal Eylül'ün babalarının vefatı üzerine sadece annede bulunan velayetin kaldırılarak kendiisinin vasi olarak atanmaları için ihbarda bulunulması, talebini içeren davadır. Anne ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir (TMK m.348). Velayetin kaldırılması kararı ana veya baba için ağır sonuçlar doğuran bir karardır. Asıl olan ana/babası sağ olan velayete tabi çocuğun, velayet altında bırakılmasıdır....

            Dava, velayetin kaldırılması istemine ilişkindir. Dava, babaanne tarafından açılan torunları Burak can, Yiğit Eren, Kumsal Eylül'ün babalarının vefatı üzerine sadece annede bulunan velayetin kaldırılarak kendiisinin vasi olarak atanmaları için ihbarda bulunulması, talebini içeren davadır. Anne ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir (TMK m.348). Velayetin kaldırılması kararı ana veya baba için ağır sonuçlar doğuran bir karardır. Asıl olan ana/babası sağ olan velayete tabi çocuğun, velayet altında bırakılmasıdır....

            UYAP Entegrasyonu