Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı-k.davacı kadın istinafında, baba ile çocuk arasında şahsi ilişki kurulmasının hatalı olduğunu belirtmiş ise de, baba ile ilgili çocuğun cinsel istismarı suçundan Ereğli Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2020/142 E. - 2021/24 K.sayılı ilamı ile müşterek çocuğun çelişkili ifadeleri ve tüm dosya kapsamında sanık babanın atılı suçu işlediği hususunun sabit olmaması nedeniyle beraatine karar verildiği, müşterek çocuğun mahkemece alınan ifadesinde babasının derdinin annesi ile olduğunu, kendisi ile ilgili babasının olumsuz davranışlarından söz etmediği, babasının kendisine kötü bir şey yapmadığını beyan ettiği, ancak çocuğun annesinin etkisinde kaldığı anlaşılmış olup, baba ile çocuklar arasında şahsi ilişkinin kaldırılmasını gerektirir bir durumun tespit edilememesi nedeni ile müşterek çocuklar ile baba arasında şahsi ilişki tesis edilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir....

Davacı kadının şahsi ilişkinin kaldırılması talebinin incelenmesinde ise; müşterek çocuk Baran yönünden dosyada beyanları yer alan tanık beyanları ( bu çocuğun davalı baba tarafından darp edildiğinde dair beyanlar ) ve müşterek çocuk Taha Berk yönünden ise dosyada yer alan kendi beyanı ( babası ile görüşmek istemediğine dair beyanı ) dikkate alınarak ilk derece mahkemesi tarafından baba ile çocuklar arasında tesis edilen şahsi ilişkinin kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Davalı vekilinin ziynet alacağı talebinin reddi ,davacı vekilinin ziynet alacağının tam kabulü gerektiği istinaf isteminin incelenmesinde ; Kural olarak düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Kadına ait ziynetler, koca tarafından bozdurulup, değişik amaçlarla harcanmış olabilir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakasının KaldırılmasıVeya Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece müşterek çocuk için hüküm altına alınan iştirak nafakasının kaldırılması veya azaltılması davasının reddine karar verildiğinin anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar...

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/638 Esas 2008/346 Karar sayılı ilamı ile davalı için belirlenen 275,00 TL yoksulluk nafakasının tarafların mali ve içtimai durumları, paranın satın alım gücü ve hakkaniyet dikkate alınarak 75,00 TL eksiltilmek suretiyle 200,00 TL olarak dava tarihinden geçerli olmak üzere devamına, karar verilmiş, hüküm süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-) Davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması/azaltılması talebine ilişkindir. Kural olarak, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....

      Asıl dava iştirak nafakasının artırılması, karşı dava ise iştirak nafakasının kaldırılması veya azaltılmasına ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nunda genel yetkili mahkeme 6.madde de düzenlenmiştir. Buna göre; ''Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.'' Ayrıca; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 177. maddesinde ise nafaka davalarında yetkili olan mahkeme düzenlenmiştir. Buna göre; "Boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir. Bu düzenleme ile, genellikle ekonomik ve mali açıdan güçsüz durumda olan nafaka alacaklılarının; nafaka yükümlüsünün (davalının) bulunduğu yer mahkemelerinde masraf yapıp, gelerek dava açmaları ve bu suretle mağdur olmaları önlenmek istenmiştir. Burada zayıfı korumak amacı ile genel yetki hükmü getirilmiş ve seçimlik hak tanınmış bulunmaktadır....

        Mahkemece; "Tüm dosya kapsamı toplanan bilgi, belge ve delilerin değerlendirilmesinde; Asıl dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının kaldırılması-azaltılması istemine, karşı dava ise, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi istemine ilişkindir, a) ASIL DAVA YÖNÜNDEN; TMK’nın 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verilebilir, TMK.'nın 331.maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler, yukarıda sözü edilen yasal düzenlemelere göre; iradın azaltılması veya kaldırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....

        Taraflar arasındaki iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasının kaldırılması – indirilmesi (asıl dava), iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması (karşı dava) davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı (karşı davalı) vekilince temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde 2011 yılında davalı eski eş için hükmolunan 200 TL yoksulluk, müşterek çocuklar yararına hükmolunan 200 TL iştirak nafakalarının değişen koşullar nedeniyle kaldırılması veya indirilmesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini talep etmiş; ve karşı dava dilekçesi ile de davacı tarafından davalıya ödenmekte olan yoksulluk nafakası ile iştirak nafakalarının aylık 300,00'er TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulü ile müşterek çocuklar Berat Kaya ve Burakcan Kaya'nın velayetlerinin davacı anneye verilmesine, davalı baba ile çocuklar arasında şahsi münasebetin tesisine karar verilmiş, hüküm davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; 18/04/2019 tarihli 3 nolu celsede her bir çocuk için 500,00'er TL iştirak nafakası talebinde bulunulduğunu, gerekçeli kararda bu hususun değerlendirilmediğini, HMK. 305/A maddesi uyarınca ek karar ile iştirak nafakası talep ettiklerini ancak bu kez taleplerinin reddedildiğini kararın bu yönde değerlendirilerek Yeniden bir karar verilmesini talep etmiştir....

          mahkemesince anlaşmalı boşanma kararında anne ile çocuklar arasında önceden anlaşmalı boşanma kararında kurulan şahsi ilişkinin kaldırılmasına karar verilmemiş ise de, verilen kararın, önceki kararı usulen ortadan kaldırdığı ve infaza elverişli olduğu, bunun sonuca etki etmeyeceği, sadece bu duruma işaret etmekle yetinilmesi gerektiği anlaşılmakla, davalının yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-1 m.sine göre esastan reddine oy birliği ile karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Nafakanın Artırılması - Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, nafakanın artırılması ve kişisel ilişkinin kaldırılmasına ilişkin olup, ilk derece mahkemesince aylık 600,00 TL iştirak nafakasına ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı kadın tarafından nafaka miktarı, davalı erkek tarafından ise, nafaka miktarı ile kişisel ilişki düzenlemesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

            UYAP Entegrasyonu