yasal temsilcisi olan annesinin, suça sürüklenen çocuk hakkında verilen hükmü CMK’nun 262/1. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuğun annesinin temyize hakkı bulunduğuna karar verilerek yapılan incelemede; UYAP ortamından alınan nüfus kayıt örneğine göre, suça sürüklenen çocuk ...’ın karar tarihinden sonra, 07/08/2020 tarihinde öldüğü anlaşılmakla, TCK’nun 64/1 ve CMK'nun 223/8. maddeleri uyarınca, ölüm nedeniyle hakkında düşme kararı verilip verilmeyeceğinin yerel mahkemece değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafii ve annesinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan sebepten dolayı isteme aykırı BOZULMASINA, 26/04/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı anne dava dilekçesinde; davalılardan ... ile kesinleşen kararla boşandıklarını, ortak çocuk 2015 doğum tarihli ...’nın velayetinin kendisine verildiğini, çocuğun kendisi ile yaşadığını ve maddi/manevi tüm ihtiyaçlarını kendisinin karşıladığını, davalı babanın çocukla ilgilenmediğini, çocukla görüşmediğini, çocuğun babasını tanımadığını, soyadlarının farklı olması sebebi ile resmi işlemlerde zorluklar yaşadığını, çocuğun okul hayatına başlayacağını ve bu durumun psikolojisini olumsuz etkileyeceğini iddia ederek, ortak çocuğun “...” olan soyadının kendi soyadı olan "..." olarak değiştirilmesini talep ve dava etmiş, ilk derece mahkemesi tarafından ise " müşterek çocuğun annesi ile aynı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması HÜKÜM : Beraat Gereği görüşülüp düşünüldü: 5237 sayılı TCK.nın 234/1. maddesinde düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda on sekiz yaşını bitirmeyen çocuğun annesi ile babasının çocuk üzerinde sahip oldukları velayet haklarının koruma altına alınması nedeniyle atılı suçun mağdurun anne ile baba olması ve çocuğun velayet hakkına sahip annesinin, kovuşturma evresinde alınan ifadesinde sanıktan şikayetçi olduğunu belirterek davaya katılmasına karar verilmiş ise de; gerekçeli kararın usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen beraat hükmünü temyiz etmemesi karşısında, mağdura yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin hükmü temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 07.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
CEVAP Davalı karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava ile dilekçeler aşamasında sunulan dilekçelerinde özetle; davacı karşı davalının iddialarının asılsız olduğunu, taraflar evlendiklerinden beri davacı karşı davalı erkeğin annesi ve babası ile birlikte yaşadıklarını, müvekkilinin ayrı eve çıkmak istediğini fakat erkeğin kira ile uğraşamam annemden ayrılamam dediğini, erkeğin annesinin sürekli evliliğe olumsuz müdahalede bulunduğunu, annesinin kadına eziyet ettiğini, müvekkilinin hamile olduğu dönemde erkeğin annesi ve kardeşi tarafından çocuğun zorla aldırılmak istemesi ile ilgili ceza yargılaması yapıldığı ve tarafların ceza aldığını, müvekkilinin bildiklerini söylemekten dolayı tehdit edildiğini, baskı, zulüm sebebiyle stres ve acı çektiğini, ortak çocuğun ihtiyaçlarının giderilmediği, davacı karşı davalının annesinin müvekkili üzerinde baskı ve hakimiyet kurduğunu, bu evde benim sözüm geçer dinlemezsen mutlu olamazsın dediğini, müvekkilinin hamile olduğunu öğrendiğinde davacı...
Taraflar arasındaki davacı tarafından açılan Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı asıl tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı asıl tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi Gereği görüşülüp düşünüldü: 5237 sayılı TCK'nın 234/3. maddesinde düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda on sekiz yaşını bitirmeyen çocuğun annesi ile babasının çocuk üzerinde sahip oldukları velayet haklarının koruma altına alınması nedeniyle atılı suçun mağdurun anne ile baba olması ve çocuğun velayet hakkına sahip annesinin duruşmada alınan ifadesinde şikayetçi olduğunu beyan etmesine karşın yüzüne karşı okunan hükmü temyiz etmediği anlaşıldığından, mağdura yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin hükmü temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 07.12.2020 günü oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun kaçırılması veya alıkonulması HÜKÜM : Beraat Gereği görüşülüp düşünüldü: 5237 sayılı TCK.nın 234/1 maddesinde düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda on sekiz yaşını bitirmeyen çocuğun annesi ile babasının çocuk üzerinde sahip oldukları velayet haklarının koruma altına alınması nedeniyle atılı suçun mağdurun anne ile baba olması ve kayden 18.08.2011 doğumlu olup suç tarihinde 18 yaşından küçük olan mağdurenin velayet yetkisi elinde bulunan annesinin şikayetinden vazgeçmesi karşısında, mağdura yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin hükmü temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 16.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi Gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Suça sürüklenen çocuğun annesinin velayeten temyiz isteminin incelemesinde; Kayden 01.01.1997 doğumlu olan suça sürüklenen çocuğun, yargılama aşamasında 18 yaşını ikmal etmiş olması karşısında, annesinin velayeten temyiz hakkı bulunmaması nedeniyle, temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 2- Suça sürüklenen çocuk müdafi ve katılan vekilinin temyiz istemlerine gelince; Suç tarihi itibariyle 15 yaşını doldurup 18 yaşını doldurmayan suça sürüklenen çocuğa yüklenen suçun yasa maddesinde öngörülen cezasının türü ve üst sınırı itibariyle 5237 sayılı TCK.nın 66/1-e ve 66/2. maddelerinde belirlenen 5 yıl 4 aylık olağan dava zamanaşımı süresinin karar tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve suça sürüklenen çocuk müdafinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmekle sair yönleri...
Aynı Yasanın 336/3 maddesine göre de "Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir." hükmü yer almakta ise de, çocuğun annesinin reşit olmadığı anlaşılmaktadır. Somut olayda, küçüğün adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresinin “... Mahalle Güven Sokak No:10/A ... -... ” olarak gösterildiği anlaşıldığından davanın Kozan Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Kozan Sulh Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 11.9.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Değişen koşullar nedeniyle alınan 2 . raporda ise; 2017 doğumlu Yahşihan'ın ilk rapor düzenlendikten sonraki süreçte okula başladığı ve annesinin çalıştığı okula devam ettiği ,1 ayın yarısından fazlasında annesinin yanında kaldığı, yaklaşık 2,5 haftası annesinin yanında kaldığı, ilk alınan sosyal inceleme raporundan sonraki bazı koşulların değişmesi, çocuğun okula başlaması, okulun açık olduğu süreçlerde çoğunlukla annesi ile birlikte kalması, çocuğun babaannesi ile yalnız kalmaktan çekindiğine dair beyanları, müşterek çocuğun babaanne ve babasının kendisine kötü davrandığını ve annesi ile yaşamak istediğini açıkça dile getirmesi gözönünde bulundurularak müşterek çocuğun velayetinin değiştirilerek anneye verilmesi ve baba ile kişisel ilişki tesisi düzenlenmesinin uygun olacağı görüşü mahkemeye bildirilmiştir....