Bu durumda, bedel artırım davası veya kamulaştırma işleminin iptali davası açan hak sahipleri hakkında kamulaştırma işleminin kesinleştiği dikkate alınarak davacı idare vekiline tapu maliklerinin veraset ilamları ibraz ettirildikten sonra bedel artırımı veya kamulaştırma işleminin iptali için dava açan hissedar veya mirasçıları belirlenerek bu kişiler yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle eksik inceleme ile davanın tüm davalılar yönünden reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 20.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İmar planının iptali için açılan davada şüyulandırma işleminin iptaline karar verilmesi halinde ortada imar parseli kalmayacağından paydaşlığın giderilmesi davası da konusuz kalmış olur. Bu durumda mahkemece sözü edilen idari yargı kararının kesinleşip kesinleşmediği üzerinde durularak kesinleştiğinin saptanması halinde tapuda infazının sağlanması için taraflara süre ve olanak verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme sonucu hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 11.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili, sözleşme akdedildikten sonra imar mevzuatındaki değişiklikler nedeniyle inşaat ruhsatının ....07.2007 tarihinde alınabildiğini, inşaat yapılacak taşınmazda yapılan şüyulandırma ile Maliye Hazinesi'ne de pay verildiğini, Hazine'nin payının davacı ve dava dışı diğer paydaş tarafından satın alınarak ....02.2011 tarihinde tapuya tescil edildiğini, bu nedenle arsa maliklerinin bu tarihe kadar kat irtifakı kuramadıklarını, bu sürelerin teslim süresine eklenmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin ....02.2013 tarih ve 2012/6485 Esas 2013/1105 Karar sayılı ilamıyla bozulmuştur. Bu kez, davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. ... ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nun 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki imar uygulaması nedeniyle bedel artırımı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – 1- Bilirkişi kurullarınca incelenen ve değer biçmeye esas alınan .... parsel sayılı taşınmazın, bilirkişi raporlarında belirtilen tarihteki satışına ilişkin alıcı, satıcı, satış tarihi, satış bedeli ve yüzölçümünü gösterir şekilde tapu kayıtlarının Tapu Sicil Müdürlüğü’nden getirtilerek, 2- Dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazların ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibariyle fiili imar uygulaması sonucu...
Çelebi Belediye Başkanlığınca usullerine uygun şekilde kamulaştırıldığı ve kamulaştırma kararının davacıya 29.1.2001 günü tebliğ edildiği ancak davacı tarafından süresi içerisinde bedel artırımı davası açılmadığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafından idari Yargı Merciinde açılan kamulaştırma işleminin iptaline ilişkin davada mahkemece reddedilmek suretiyle kesinleşmiştir. Böylece idari ve adli yönden kesinleşmiş bulunan kamulaş- tırmadan kaynaklanan çekişmesiz bedelin hak sahibi davacıya istem gibi ödenmesine karar verilmesi gerekirken davalı idarenin 2942 Sayılı Yasanın 17. maddesine göre tescili sağlama imkanına sahip bulunduğu hususu da gözetilmeden davacının ferağ vermediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Gereği düşünüldü: -K A R A R- Başvurucu vekili; davalı tarafça zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı araç sürücüsünün kusurlu hareketi nedeniyle meydana gelen kazada müvekkilinin yaralandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 40.100TL bakıcı giderlerinin 04.12.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. 28.03.2014 tarihli dilekçesi ile bedel artırımı talebinde bulunmuş ve talebini poliçe teminat limiti olan 200.000,00.-TL'na arttırmıştır. Davalı vekili; davanın reddini istemiştir. Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; başvurunun kabulü ile 200.000,00.-TL tutarındaki bakıcı giderleri tazminatının, 04.12.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davacı ..., davalı kooperatife konut alanı içinde tahsis olunan arsaların kamulaştırılması sırasında arsa maliklerine ödenen kamulaştırma bedel farkının, taraflar arasında aktedilen sözleşmenin 7.maddesi uyarınca davalıdan tahsili için itirazın iptali istemli eldeki davayı açmıştır. Davalı kooperatif, davacı tarafından kooperatife tahsis edilen parsellere ilişkin açılmış dava ve ödenmiş bir bedel farkı bulunmadığını savunmuştur. Davacı tarafından “... Toplu Konut” alanında bulunan ve kamulaştırılan parsellere ilişkin dava dışı 3.kişilerce açılmış bedel artırımı davalarına ilişkin karar suretleri ve ödemeleri güncellenmiş değerleri ile birlikte gösterir bir kısım hesap özeti dosyaya sunmuştur....
nın payının anataşınmazın şuyulandırılmasından önceki malikler tarafından satın alınmasının teklif edilmesi, verilen süre içerisinde bu teklifin kabul edilip edilmediği beklenip bunun sonucuna göre 54. maddenin üçüncü fıkrası uyarınca işlem yapılması gerekirken, davalının payının değerini sadece toptan eşya fiyat endeksi uygulamak suretiyle belirleyen bilirkişi raporu alınması ve anataşınmazda en fazla pay sahibi olana satın alınması teklifinin yapılması suretiyle hüküm kurulması, mahkemece kurulan hükümde, dava konusu taşınmazın zemininde pay sahibi olan davalı ... hissesi yönünden ortaklığın giderilmiş sayılmasına ve tapu kaydında yer alan "Taşınmaz malda şüyulandırma sureti ile hissedar olan ... hissesi zemine yöneliktir." şerhinin kaldırılmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, dava konusu parseldeki davalı ...'...
Sayılı dosyası ile dava açtığını, bu davada fazla mesai talebinin fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak açıldığını ve alınan bilirkişi raporunda ikili bir hesaplama yapıldığını, söz konusu rapor sebebi ile fazla mesai yönünden ilk hesaplama doğrultusunda bedel artırımı yapıldığını, derdestlik sebebi ile davanın reddine karar verilebilmesi için; birinci dava ile ikinci davanın taraflarının, konusunun, müddeabihlerinin ve dava sebeplerinin aynı olması gerektiğini, İstanbul 33. İş Mahkemesinde açmış olduğu davada fazla mesai talebinin miktarının farklı olduğunu, bu sebeple iki dava arasında müddeabihin de farklı olduğunu, davada ıslah değil bedel artırımı yapıldığını, tüm bu hususlar dikkate alındığında zamanaşımına uğramamış fazla mesai yönünden dava hakkında esasa girilerek yargılama yapılması gerektiğini belirtmiştir. Mahkemece dosyaya toplanan deliller incelenmiştir....
Ajans da elektrik hattına sağlanan gücün yetersiz kalması üzerine davacı tarafın yönlendirmesiyle 20.11.2017 tarihinde güç artırımı talebinde bulunulduğunu, talep üzerine güç artırımı yapıldığını, müvekkili şirket ile Enerjisa yetkilileri arasında yapılan bir görüşmede, müvekkilinin güç artırımı işlemi sonucunda bedelini ödeyerek binaya sağladığı güç bakımından bir miktar kapasite boşluğu doğduğu ve ... Ajans’ın bu kapasite boşluğundan faydalanarak kendi güç artırımını bu yolla sağladığı haricen öğrenildiğini, diğer bir deyişle, ... Ajans'ın talep ettiği güç artırımının tamamının, davacı tarafından müvekkilinin ödemiş olduğu bedel karşılığında yaptırıldığı bilgisi edinildiğini, davacı tarafın müvekkiline daha düşük bedelle sözleşme konusu işleri yerine getirebilmesi mümkünken, müvekkilinin daha fazla bedel ödemek durumunda kaldığını, davacının ......