Davalı, 72.000 liralık senedin teminat amaçlı verilmediğini, taşınmazın temlikinden sonra vaadedilen taşınmaz yerine başka bir yerin teslim edilmesi üzerine zararının karşılanması amacı ile verildiğini, tapuda ödenen bedelin iadesi olmadığını bildirerek davanın reddini savunmuş, davalı vekili 28.02.2014 günlü oturumda senet almalarının nedeni olarak müvekkilinin yapmış olduğu harcamalar olduğunu bildirmiştir. Mahkemece, tapu iptali ve tescil isteği bakımından davanın kabulüne ilişkin karar, Dairece; ''... özellikle davalı vekilinin Cumhuriyet Savcılığına verdiği şikayet dilekçesindeki beyanları ile 28.02.2014 günlü oturumdaki açıklamaları, senet arkasındaki şerh ve bilirkişi raporu gözetildiğinde davalının icra marifetiyle davacıdan tahsil ettiği bedelin zararın tazmini niteliğinde olmayıp, çekişmeli taşınmaz için davacıya ödediği bedelin iadesi olduğu dolayısı ile temlikin bedelsiz kaldığı sonucuna varılmaktadır....
Ancak; 1-Davalılar dava konusu taşınmazda paydaş olduğu halde yazılı şekilde tam paya göre hüküm kurulması, 2-Dava konusu taşınmazın tapu kaydının davalıların payı oranında iptaline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru olmadığı gibi, 3-28.04.2018 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7139 sayılı yasanın 6. maddesi gereğince Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü harçtan muaf hale geldiği ve bu nedenle davacı idarenin harçtan muafiyetine karar verilmemesi gerektiğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a-2 nolu bendinden (67.655,90) rakamlarının çıkartılmasına, yerine (65.874,42) rakamlarının yazılmasına, b-5 nolu bendinden (67.655,90 TL bedelin tapu maliklerinin tapu hisseleri oranında) ibaresinin çıkartılmasına, yerine (67.655,90 TL'nin davalıların tapu kaydı ve versaet ilamındaki hisseleri oranında) ibaresinin yazılmasına, c-Ayrı bir bendi olarak (Davalı olmayan mirasçılar Sinan, Sinem ve Güldes Çağırtekin’in payına düşen ve depo edilen 1.781,48-TL’nin davalılardan...
Belediyesi bakımından taraf sıfatı kalmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına; diğer davalılar ve dahili davalı yönünden ise, imar şuyulandırma işlemlerinin idari yargı yerinde iptal edilmedikçe imarla alınan tapu kayıtlarının yolsuz tescil niteliğinde olduğundan söz edilemeyeceği gibi, bu konuda açılan tapu iptal ve tescil davaları ile tazminat davalarının da dinlenme imkanı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı Hazine vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 22.06.2010 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat Gülçin Türkucu ile temyiz edilen vekili Avukat ... Özcan ve diğer temyiz edilen vekili Av....geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı....
Kişilere devrinin engellenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, haklı davalarının kabulü ile dava konusu taşınmazların davalı adına olan kaydının iptali ile davacı T3 adına tescilini, tapu iptal ve tescili mümkün olmaması halinde taşınmazın dava tarihindeki değerinden ödenmeyen borç olması halinde bu borcun mahsubu ile kalan bedelin, dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacı T3'a ödenmesini yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir. B)İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 04/04/2022 tarih 2022/261 Esas 2022/172 Karar sayılı ilamı ile; "Davanın, HMK'nın 114/1- c ve 115/2 maddeleri uyarınca Usulden Reddi ile; Mahkememizin görevsizliğine" karar verilmiştir....
Köyü 107 ada 31 parsel sayılı taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu belirterek, tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili istemiyle Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmıştır. Mahkemece verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin önceki hüküm, Yargıtay tarafından özetle; “dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede dava tarihinden sonra orman kadstrosu yapıldığından tapu iptali ve tescil talebi elde tutularak orman kadastrosuna itiraza dönüşen dava yönünden kadastro mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi” gereğine değinilerek bozulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 36. maddesi gereğince davalılar adına tescil edilen tapu kaydının idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dosya içerisinde bulunan tapu kayıtlarına göre dava konusu taşınmazların 06.08.1991 tarihinde hükmen tescil edildiği anlaşılmakla, bu tapu kayıtlarının oluşmasını sağlayan mahkeme kararları tespit edilerek onaylı bir suretinin Tapu Sicil Müdürlüğü ile ilgili mahkemesinden temin edilerek dosya içerisine konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 28.09.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tesbiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava 4650 sayılı kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tesbiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
Yargılamanın iadesi sebepleri HMK'nın 375. maddesinde tahdidi olarak sayılmıştır. Davacıların ileri sürdüğü yargılamanın iadesi sebeplerinin HMK'nın 375/1.maddesinde tahdidi olarak sayılan yargılamanın iadesi sebeplerinden hiçbirisine uymamaktadır. Davacının yargılamanın iadesi sebebi olarak ileri sürdüğü tüm hususlar İstanbul Anadolu 13.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/424 Esas sayılı dava dosyası ile yapılan yargılamada değerlendirilmiş ve tartışılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davadan dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı Mehmet Ali ve davalı Satiye tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR 1) 03.05.1972 tarih ve 5208 yevmiye, 207 cilt, 77 sahife, 5 sıra no ile tapuda kayıtlı olan..ı mevkiinde kain taşınmazın tüm tedavülleriyle ve dayanak belgeleriyle birlikte tapu kaydının, 2) .....
Mahkemece dava konusu taşınmazın özel orman olarak sınırlandırma işleminin ve tapu kaydının iptali ile Devlet ormanı vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, elatmanın önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 20. Hukuk Dairesince yapılan temyiz incelemesi sonucu 06.05.2019 gün 2019/409-2019/3129 Esas, Karar sayılı ilamı ile karar “Dava konusu taşınmazın kök parseli olduğu anlaşılan 381 sayılı parselin 1964 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında dava dışı ... adına tespit edildiği, Orman İdaresinin komisyona itiraz ettiği, komisyonca itirazın kabulü ile taşınmazın tapulama dışı orman olarak bırakılmasına karar verildiği, tespit maliki ...'...