Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

de (...) 2007 yılında maaşlı olarak çalışmaya başladığını, yıllarca davalı şirketin değişik birimlerinde ücret karşılığı çalıştığını, müvekkilinin davalı şirkette çalıştığı dönemde davalı şirket tarafından kendisine hiçbir bilgi verilmeden, davalı şirketin ...Şubesi’ne, ...Şubesi’ne, ...Şubesi’ne ve ...Şubesi’ne “Şube Müdürü” olarak seçildiğini ve Ticaret Siciline tescil edildiğini henüz öğrendiğini, davalı şirket yönetim kurulunun, müvekkilinin haberi ve bilgisi dışında toplanarak müvekkilini, şirket şubesine şube müdürü olarak tayin edip, üstelik bu kararı Ticaret Siciline tescil ettirdiğini, müvekkilinin söz konusu şirketten ayrıldığını, halihazırda davalı şirketle herhangi bir bağının bulunmadığını, keza müvekkilinin şube müdürü sıfatıyla yapmış olduğu herhangi bir iş ve işlem olmamasının da bunun kanıtı olduğunu, Ticaret Sicil Memurluğu tarafından da müvekkilinin bilgisi dışında, bizzat başvurusu olmadan, müvekkilinin şube müdürü olarak tescili işlemlerinin yapılmasının hukuken hatalı...

    Mahkemece, toplanan kanıtlara göre, dava konusu iş yerinin şube niteliğinde olduğu, şube niteliği olan iş yerinin bağımsız muhasebesinin bulunmamasının şube olarak tesciline engel teşkil etmeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne dair tesis edilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizce onanmıştır. Davalı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir....

      N:21/Z24 Eskişehir (Eskişehir Avm) adreslerindeki faaliyet yerlerinin hiçbirinin T1 tescil edilmediğinin tespit edildiğini, davalı şirketin merkez adresine şube tescili için davet yazıları gönderildiğini, şirketin eşit hisseli iki kardeş tarafından yönetildiği anlaşıldığından şube tescili başvurusunda bulunması için şirkete 15 gün süre verildiği halde bugüne kadar herhangi bir şubenin kaydı için başvuru yapılmadığını ileri sürerek, davalı şirketin Arifiye Mah. Hamamyolu Cd. N:60 Eskişehir, Arifiye Mah. Köprübaşı Cd. N:38 Eskişehir, Eskibağlar Mah. Üniversite Cd. No:21/Z24 Eskişehir adreslerinde bulunan işyerlerinin şube olarak T1 tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Davacı, 09/10/2019 tarihli delil listesine ilişkin dilekçesinde dava konusu 34 XX 810 plakalı aracın trafik sicil kayıtlarına dayanmış olup, davanın niteliği gereği aracın trafik tescil kayıtlarına ihtiyaç duyulmuştur. Buna göre; anılan aracın trafiğe çıkışından itibaren davacıya intikaline kadar kimler adına tescil gördüğü Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şube Müdürlüğü'ne müzekkere yazılarak öğrenilmesi, sonrasında Dairemize gönderilmesi için dosyanın geri çevrilmesi gereklidir. Bu itibarla, 34 XX 8101 plakalı aracın trafiğe çıkışından itibaren davacıya intikaline kadar kimler adına tescil gördüğü Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şube Müdürlüğü'ne müzekkere yazılarak, müzekkere cevabı geldiğinde dosyanın istinaf incelmesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmek üzere mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine oybirliğiyle varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ecrimisil KARAR Davaya konu ... plakalı araca ilişkin trafik tescil kayıtlarının ilgili Trafik Tescil ve Denetleme Şube Müdürlüklerinden getirtilerek dosya arasına konulup ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Yerel Mahkemesıne GERİ ÇEVRİLMESİNE, 22.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        GEREKÇE : Dava, "şube işlemlerine dayalı tescil" talebine ilişkindir. Davacı tarafından, davalı ... Sigorta A.Ş.'nin ... Mah. ... Cad. No:... ... İş Merkezi Kat .. Seyhan ADANA adresinde faaliyet gösteren iş yerinin şube olduğu, bu nedenle ticaret siciline tescili gerektiği ileri sürülmüş, davalı taraf savunmasında, dava konusu yerin davalı şirketin Adana Bölge Müdürlüğü olduğunu, şube niteliğinde bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiş, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili tarafından İstinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK.nun 355.maddesi gereğince istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davaya konu yerin şube niteliğinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. T.T.K.'...

          Dosyanın incelemesinde; davacı, davalının Zonguldak ili Çaycuma ilçesinde bulunan işletmesinin şube olarak faaliyet göstermesi nedeniyle davalıyı şube tescili için tescile davet etmesine rağmen, süresinde tescil işlemi gerçekleştirilmediği gerekçesiyle davalının Çaycuma işletmesinin şube olarak tescili için eldeki davayı açtığı, davalının Çaycuma işletmesinin şube vasfında olmayıp Zonguldak şubesinin irtibat bürosu vasfında olduğu gerekçesiyle davanın reddini istediği, ilk derece mahkemesince bilirkişi kuruluyla dava konusu işletmede 22/10/2021 tarihinde keşif yapıldığı, bilirkişi heyetinin 17/11/2021 tarihli bilirkişi raporunu sunduğu, ilk derece mahkemesince işletmenin şube vasfını taşıdığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....

          nin Kahramanmaraş şubesinde 03/12/2013-28/02/2014 tarihleri arasında şube müdürü olarak görev aldığını, davalı kurumun 2013/12-2014/1. ve 2. aylara ait dava dışı şirketin ödenmeyen SGK prim borçlarını davacıdan talep ettiğini belirterek davacıya gönderilen haciz bildirisi emrinin iptalini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, Kahramanmaraş Ticaret Sicil Müdürlüğünün cevabi yazısına göre, davacının dava dışı şirkette 24/12/2013 tescil tarihi itibariyle aksi karar alınana kadar şube müdürü olduğu, bu tarihten itibaren herhangi bir yetki işlemi değişikliğinin yapılmadığı, davacının 03/12/2013 tarihli karar ile Kahramanmaraş şube müdürü olarak atandığı, 24/12/2013 tarihinde bu kararın tescil edildiği, şubeyi münferit imza ile temsil ve ilzam yetkisi verildiği, davacının müdürlük görevinin halen devam ettiğinin anlaşılmasına göre davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Tescil Şube Müdürlüğü'ne hitaplı “mağdur ... adına kayıtlı .. plakalı aracın üzerine haciz şerhi konmasının” talep edildiği elden takip şerhli yazıyı tamamen sahte olarak oluşturdukları, sanık ...'in de daha sonra bu yazıyı kapalı zarf içerisinde Soma'da oturduğunu bildiği tanık ...'a vererek Trafik Tescil Şube Müdürlüğü'ne ulaşmasını sağladığı, bu sahte oluşturulmuş yazıya istinaden de suça konu araç üzerine haciz şerhi işlendiği, ardından yine tamamen sahte olarak oluşturulan ve üzerinde sanık ...'e ait fotoğraf bulunan 18/04/2006 tarihli ... İcra Müdürlüğü'nün ......

              Mahkemece bozma ilamına uyularak Trafik tescil Müdürlüğünden tescil kayıtları istenmiş ise de, bozma ilamında davaya konu aracın plakası maddi hata yapılarak 06 DU1443 yerine 06 DV 1443 olarak belirtilmiş, Mahkemece de maddi hata yapıldığı farkedilmeksizin yanlış araca ilişkin tescil kayıtları getirtilerek karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu