Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

./12/2012 gün ve 2012/544-2012/544 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: Dava davalı şirketin fesih ve tasfiyesi, olmadığı takdirde şirketten çıkmaya izin ve çıkma payının ödenmesi istemlerine ilişkin olup davacı yan davalı şirketin mevcut gayrimenkullerinin .... kişilere devir ve temlikinin önlenmesi yolunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece iş bu talep .../12/2012 tarihli kararla reddedilmiş, bilahare davacı asil aynı yoldaki tedbir talebini .../1/2013 tarihli dilekçesiyle yinelemiş olup davacı yanın da bu dilekçeye istinaden verildiğini ileri sürdüğü .../1/2013 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine dair kararın temyizi talebinde bulunduğu dosya kapsamıyla anlaşılmaktadır....

    DAVA KONUSU : Şirketin Fesih ve Tasfiyesi KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı ve fer'i müdahil vekilince ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin %25 hisseli ortağı olduğunu, şirket ortakları arasında yaşanan çekişmeler ve açılan davalar nedeniyle şirketin yönetilemez hale geldiğini, nihayetinde organsız kalan şirkete mahkemece yönetim kayyımı atandığını, ortaklar arasındaki güven sorunları, şirketin uzun yıllar ciddi faaliyetinin bulunmaması, organsız kalınması nedeniyle haklı nedenlere binaen şirketin feshini talep etme hakkının doğduğunu ileri sürerek davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    isimli şahsa devrettiğini, davalı şirketin feshi ve tasfiyesi istenilen davada, dava tarihi itibari ile borçlu ortağın ortaklığı sona ermiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; dava konusu olayda feshin, dava dilekçesinin davalılara tebliğ tarihi olan 05.02.2010 tarihinde beyan edilmiş olduğunun kabulü gerektiği, davalı şirketin ortaklarından birisinin kişisel alacaklısına olan borcunu ödememesi sebebiyle İİK m. 94 ile TK m. 522/I’deki fesih şartlarının 05.07.2010 tarihi itibariyle oluşmuş bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile, ...'nın 556.maddesine göre davalı ... Tic. Ltd. Şti'nin fesih ve tasfiyesine, feshedilen şirkete tasfiye memuru olarak ...'nin tasfiye memuru olarak atanmasına, tasfiye memuruna aylık 600.00 TL ücret takdirine karar verilmiştir. Kararı davalı şirket ve davalılardan ... vekili temyiz etmiştir....

      Bu nedenlerle, davalı şirketin ticari faaliyetini terk etmesi ve amacını gerçekleştirmesinin mümkün görünmemesi ve hem de uzun bir süredir yönetim organlarının oluşmaması nedeniyle TTK 529/b ve TTK 530/1 maddesi çerçevesinde şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesi gerektiğinden, davalı şirketin haklı sebeple feshi ve tasfiyesine ilişkin davanın kabulü gerektiği, şirketin organsız olması sebebiyle TTK 529 ve devamı maddeleri gereğince tasfiyesine karar verilen şirketin TTK 536, 538, 540, 545 maddeleri gereğince tasfiye işlemlerinin yürütülmesi bakımından şirkete, tasfiye konusunda uzman -----atanması uygun bulunarak aşağıdaki hüküm tesis etmek gerekmiştir....

        temsilcisi olarak seçildiği ve yetki süresinin dolduğu ve yeni atama yapılmadığı, şirketin Vergi Dairesi ve SGK kayıtlarında mükellefiyet kaydının bulunmadığı, şirket merkezinde herhangi bir faaliyetinin bulunmadığı, gayri faal olduğu nazara alındığında davaya konu şirketin gayesine ulaşmasının mümkün olmadığı, bu nedenle fesih ve tasfiye koşullarının oluştuğu sonucuna ulaşılarak; DAVANIN KABULÜ İLE, ...'...

          Karar sayılı dosyasından aynı talepte bulunulduğu ve şirketin fesih ve tasfiyesine karar verildiği, iş bu kararın henüz kesinleşmediği, derdest olduğu, anlaşılmakla davanın derdestlik dava şartı nedeniyle reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur....

            Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir....

              İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi'nin 02/02/2023 tarih ve 2020/278 Esas - 2023/56 Karar sayılı kararında; "Dava, davalı şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Türk Ticaret Kanunu 636.maddesinde limited şirketlerin Sona erme sebepleri ve sona ermenin sonuçları düzenlenmiş olup TTK.m.636/3 de “Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir” hükmü getirilmiştir. ...Limited şirketin fesih ve tasfiyesi isteminin şirkete yöneltilmesi zorunlu ve yeterli olup şirket ortağına husumet yöneltilemeyeceğinden davalı ...'na karşı açılan davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir." gerekçesi ile davacının davalı ...'na yönelik davasının HMK 114/1-d ve HMK 114/2 gereği usul yönünden reddine, davalı ...'ne yönelik davasının kabulüne karar verilmiş ve verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

                Ayrıca fesih talebinin mutlaka fesih istenmesi şeklinde açıkça olması zorunluluğu yoktur. Örneğin ortağın, ortaklığa getirdiği sermayenin iadesini istemesi, ortaklığın feshi ve tasfiyesi istemini de kapsamaktadır. Adi ortaklığın sona ermesi ile birlikte ortaklık tasfiye aşamasına girer. Ortaklar arasındaki hukuki bağ, tasfiye tamamlanmadan ortadan kalkmış kabul edilemez. Tasfiye, ortaklar arasındaki ortaklık ilişkisinin tamamen sona erdirilmesine yönelik kanuni bir usuldür. Tasfiye ile artık ortaklık malvarlığı para haline dönüştürülecek, borçlar ödenecek, sermaye değerleri ortaklara iade edilecek ve geri kalan meblağ ortaklar arasında kar ve zararın paylaşılması esasına göre dağıtılacaktır. Adi ortaklığın tasfiyesi ya tarafların anlaşması suretiyle ya da bizzat mahkemece yapılır. Taraflar tasfiye konusunda anlaşmadığı takdirde ortaklığın tasfiyesinin mahkemece TBK’nın 642 vd. madde hükümlerine uygun olarak yapılması gerekir....

                  Her ne kadar ihyası istenilen şirketin-------Ticaret Sicil Müdürlüğünden sicilinin terkin tarihi olan 15/08/2014 tarihi nazara alındığında dava tarihi olan 15/08/2022 tarihi itibariyle 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği görülmekte ise de davacı tarafından davaya dayanak gösterilen ------ Asliye Ticaret Mahkemesi 'nin -------Karar sayılı kesinleşen fesih ve tasfiye kararı bulunduğundan bu kararın tescil ve ilanı gerektiğinden mahkememizce hak düşürücü süre nazara alınmayarak davacının hukuki yararı bulunduğu da göz önüne alınarak-----Ticaret Sicil Müdürlüğünün ----- sicil numarasında kayıtlı iken şirketin 15/08/2014 tarihinde sicilden resen terkin edilen ------Karar sayılı şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin kararın------- Ticaret Siciline tescil ve ilanı ile sınırlı olmak kaydı ile TTK 547. maddesi uyarınca ek işlemler sonuçlanıncaya kadar ihyasına ve tasfiye memuru olarak şirketin son yetkilisi------atanmasına, davanın niteliği ve davalı tarafın yasal hasım olması nedeniyle davalının...

                    UYAP Entegrasyonu