Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

çok uzun süredir şirket ile ilişkilerini kestiklerini, şirket faaliyetlerinin yürütebilmesi için gerekli ve zorunlu kararlar alınamadığını, şirket faaliyetlerini yürütmenin imkansız hale geldiğini, müvekkilinin davalı ve eşi ... ile müteaddit defalar görüşerek şirketin zarara uğradığını, biriken vergi borçlarının ödenmesi gerektiğini acil olarak toplantı yapılıp kararlar alınması gerektiğini bildirmesine rağmen, gerekli ilgi ve alakayı göstermeyerek olumsuz yaklaşım ve davranışları ile şirketin faaliyetlerininin engellediklerini, davalı şirketin şuan itibari ile sadece Ticaret Sicilinde kayıt üzerinde göründüğünü, şirketin aktif halde olmadığın, şirketin devamı ve amacını gerçekleştirmesinin imkansız hale geldiğini, kurumlar vergisi beyannamelerinde de şirketin devamlı olarak zarar ettiğinin görülebileceğini, biriken vergi borçları ve diğer tüm borçların müvekkili tarafından ödenmiş olup şirketten alacaklı durumda olduğunu, ortak ...’nun şirket borçları ile ilgili herhangi bir ödemesi...

    çok uzun süredir şirket ile ilişkilerini kestiklerini, şirket faaliyetlerinin yürütebilmesi için gerekli ve zorunlu kararlar alınamadığını, şirket faaliyetlerini yürütmenin imkansız hale geldiğini, müvekkilinin davalı ve eşi ... ile müteaddit defalar görüşerek şirketin zarara uğradığını, biriken vergi borçlarının ödenmesi gerektiğini acil olarak toplantı yapılıp kararlar alınması gerektiğini bildirmesine rağmen, gerekli ilgi ve alakayı göstermeyerek olumsuz yaklaşım ve davranışları ile şirketin faaliyetlerininin engellediklerini, davalı şirketin şuan itibari ile sadece Ticaret Sicilinde kayıt üzerinde göründüğünü, şirketin aktif halde olmadığın, şirketin devamı ve amacını gerçekleştirmesinin imkansız hale geldiğini, kurumlar vergisi beyannamelerinde de şirketin devamlı olarak zarar ettiğinin görülebileceğini, biriken vergi borçları ve diğer tüm borçların müvekkili tarafından ödenmiş olup şirketten alacaklı durumda olduğunu, ortak ...’nun şirket borçları ile ilgili herhangi bir ödemesi...

      çok uzun süredir şirket ile ilişkilerini kestiklerini, şirket faaliyetlerinin yürütebilmesi için gerekli ve zorunlu kararlar alınamadığını, şirket faaliyetlerini yürütmenin imkansız hale geldiğini, müvekkilinin davalı ve eşi ... ile müteaddit defalar görüşerek şirketin zarara uğradığını, biriken vergi borçlarının ödenmesi gerektiğini acil olarak toplantı yapılıp kararlar alınması gerektiğini bildirmesine rağmen, gerekli ilgi ve alakayı göstermeyerek olumsuz yaklaşım ve davranışları ile şirketin faaliyetlerininin engellediklerini, davalı şirketin şuan itibari ile sadece Ticaret Sicilinde kayıt üzerinde göründüğünü, şirketin aktif halde olmadığın, şirketin devamı ve amacını gerçekleştirmesinin imkansız hale geldiğini, kurumlar vergisi beyannamelerinde de şirketin devamlı olarak zarar ettiğinin görülebileceğini, biriken vergi borçları ve diğer tüm borçların müvekkili tarafından ödenmiş olup şirketten alacaklı durumda olduğunu, ortak ...’nun şirket borçları ile ilgili herhangi bir ödemesi...

        Yukarıda yapılan tespit ve yasal düzenlemeler doğrultusunda somut olayın değerlendirmesine gelince, davalı şirketin 01.02.2019 tarihinden bu yana her hangi bir ticari faaliyetinin bulunmadığı, şirketin faaliyette bulunması için gerekli fide tohum vs.ye sahip olmadığı, şirketin 2018 yılı mizanında gözüken stokları 2019 yılında tasfiye ettiği, hali hazırda stokunun bulunmadığı, davacı ortağın imzasının taklit edilmesi suretiyle genel kurulun çağrısız olarak toplandığı ve rızası hilafına kararlar alındığına dair gerekçeyi içeren, Ankara 10. Asliye ... Mahkemesinin 2019/127 Esas ve 2020/295 Karar sayılı dosyasındaki karara karşı davalı şirketin istinaf kanun yoluna başvurmadığı sadece davacı tarafından istinaf kanun yoluna gidildiği, davalı şirketin iki ortaklı olup, davacı dışında şirketin diğer ortağı olan yönetim kurulu başkanı ve temsilcisi olan ...'...

          Şirketin içerisinde bulunduğu bugünkü durum da bu durumu ispatlar niteliktedir. Sonuç olarak; şirketin ticari faaliyetinin bulunmadığı, işleyen çarklarının olmadığı ve dolayısıyla gayri faal olduğu dikkate alındığında TTK m.531 uyarınca davalı şirketin feshi yönünde karar verilebileceği kanaatine varılmaktadır. Davalı şirketin ticari faaliyetinin bulunmadığı, işleyen çarklarının olmadığı ve dolayısıyla gayri faal olduğu dikkate alındığında TTK m.531 uyarınca davalı şirketin feshi yönünde karar verilebileceği.." yönünde görüş belirtmiştir. --- Sayılı ilamında "........

            Yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; ortaklar kurulu kararı olmaksızın devredilen taşınmaz hissesinin davalı şirketin tek taşınmazı olduğu, taşınmazın hâli hazırda mağaza olarak davalı şirket faaliyetlerinde kullanıldığı, şirketin faaliyetini bu taşınmaz üzerinde sürdürdüğü, davalı şirket kayıtlarında ve ana sözleşme üzerinde yapılan incelemede şirketin faaliyet konuları ile ilgili taşınmaz devrinin yapılabileceğinin düzenlendiğini, şirketin 2012 yılı itibariyle borç ödemelerine yetecek derecede nakdi kasasında bulundurduğu, taşınmazın devri sonrasında davalı şirketin faaliyetinin sona erdiği anlaşılmaktadır. 24. Her ne kadar davalı şirketin ana sözleşmesinde düzenlenen faaliyet alanları arasında taşınmaz alım-satımı mevcut ise de; burada bahse konu edilen taşınmazlar, şirketin olağan iştigal konusu ve faaliyetleri arasındaki işlerle ilgili taşınmazlar olup davalı şirketin üzerinde faaliyet sürdürdüğü tek taşınmazının bu kapsamda olduğu söylenemez. 25....

              incelenerek hazırlanacak raporda şirketin ---- yıldan beri zarar ederek faaliyet gösterdiği ortaya çıktığı durumda şirketin kötü yönetildiği ve haklı sebeple şirketin feshinin gerekeceğinin açık olduğunu tüm bu nedenlerle davalı şirketin feshine ----- mahkeme aksi kanaatte ise müvekkilinin davalı şirkette olan paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin tespit edilerek şirket ortaklığından çıkartılarak, payların gerçek değerinin müvekkiline ödenmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Şti. unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesi; davacı şirketin rayiç özvarlığının 31.12.2015 tarihinde (-) 886.509,69 TL olduğu, iyileştirme projesinde şirketin 30.06.2020 tarihi itibariyle borca batıklıktan çıkarak rayiç özvarlığının (+) 42.418,21 TL'ye ulaşmasının hedeflendiği, ancak erteleme talep eden şirketin 30.09.2020 tarihinde halen (-) 22.279.155,76 TL borca batık olduğu, şirketin revize edilen iyileştirme projesindeki satış ve kârlılık hedeflerine ulaşamadığı gibi ulaşmasının da mümkün gözükmediği, davacı borçlu şirketin yapısal iyileşmesinin artık mümkün olmadığı, sunulan iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olmadığı gerekçesiyle iflas erteleme talebinin reddine ve şirketin iflasına karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ Karar yasal süresinde davacı ve müdahil ... AŞ vekili tarafından istinaf edilmiştir....

                    ----katıldığı, dava dışı----- bilanço ve gelir tablosu üzerinde yapılan incelemeler neticesinde, dava dışı şirketin sermayesinin ----yıllarında yalnız 2020 yılında zararının olduğu, diğer yıllarda şirketin kar elde ettiği, 2020 yılında şirketin zararının 452.276,03 TL olduğu, dava dışı şirketin 2020-2021 yıllarında ----- koruyamadığını, şirketin sermayesinin tamamının kaybedildiği, şirketin borca batık durumda olduğu, şirketin 5 yıllık gelir tablosu üzerinde yapılan incelemelerde, şirketin 2020 yılında brüt satış zararının 264.963,67 TL, faaliyet zararının 493.780,69 TL olduğu; diğer yıllarda şirketin kar elde ettiği ve kar dağıtımının mümkün olmadığı, taraflara kar dağıtımı ya da hak huzur ödemesi yapılmadığı, Dava dışı şirketin mali müşavirinin bu hususta “herhangi bir huzur hakkı kararı alınmadığı na ilişcin beyanda bulunduğu, bu yönde karar defterinin talep edildiği ancak karar defterinin incelemeye ibraz edilmediği, davacı ve davalı tarafa dava dışı şirketten ödemeler yapıldığı, ancak...

                      UYAP Entegrasyonu