Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İşletme konusunu ve amacını yerine getiremez hale geldiğini, şirketin tasfiyesi için ticaret siciline başvuru yapıldığı zaman ticaret sicilinden mahkemeye başvurulup veraset ilamı alınması gerektiği söylendiğini, bunun üzere müvekkili tarafından konuyla alakalı dava açıldığı ve 2022 yılında mirasçılara veraset ilamı verilerek şirketin payları dağıtıldığını, akabinde ticaret sicil tarafından bütün mirasçıların şirketin kapatılması yönünde irade koymaları gerektiği veya dava yolu ile tasfiye işleminin gerçekleştirilebileceğinin, bunun dışında şirketin kapatılamayacağının taraflarına söylendiği, şirket mirasçıları ulaşmakta sorun yaşandığını ve şirketin kapatılamadığını, müvekkilinin çalışmayan şirketin vergisini ödediğini, tüm bu nedenlerle şirketin tasfiyesini talep ve dava etmiştir....

    Karar sayılı karar ile “temsil süresi biten şirketin son müdürünün ve şirket ortağının şirket adına dava açamayacağı” gerekçesiyle usulden reddedildiğini belirterek, organsız kalan şirketin organ eksikliğini tamamlamak, şirketin iş ve işlemlerini yürütmek amacıyla şirketin son imza yetkilisi olan ...’ın şirkete koşulsuz onayıyla kayyım olarak atanmasını istediğini, bu durumun her iki tarafın ortak kararı olması nedeniyle gerekirse mahkeme huzurunda ifade vermeyi beyan ve taaahüt ettiklerini belirtmiştir....

      Dava, 6102 sayılı TTK'nın geçici 7. maddesi uyarına Ticaret Sicil Müdürlüğü'nce re'sen terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulü ile şirketin tasfiye işlemlerinin tamamlanması için ihyasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. 6102 sayılı TTK'nın geçici 7. maddesinde hangi hallerde şirketlerin sicilden resen terkin edileceği düzenlenmiştir.Davalı ... Sicil Müdürlüğü'nce şirkete ve şirket ortaklarına gönderilen yazıda infisah sebebi farklı gösterildiği gibi, şirketin infisahı için gösterilen sebeplerin TTK geçici 7. maddesine uygun olmadığı anlaşılmaktadır.Bu durumda mahkemece şirketin ihyasına karar verilmesi gerekirken, şirketin tasfiye işlemlerinin tamamlanması için ihyasına karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....

        Az yukarıda açıklandığı üzere davacılar şirketin kar payı dağıtmaması suretiyle ortaklarını mağdur etmesi, şirketin ihtiyacı olmamasına rağmen kredi alarak şirket faaliyetlerinde kullanmaması, şirketin işletmelerine ait bir kısım unsurları satması, 159 numaralı spariş avans bakiyesinin gerçek olup olmadığının anlaşılamadığı sebeplerine dayanarak bu sebepleri şirketin feshi için haklı sebep olarak ileri sürmüşlerdir....

          - K A R A R - Davacı vekili, 10.4.2006 tarihinde kurulan müvekkili şirketin yeraltı, yerüstü maden ve tabii kaynakların çıkarılması, işletilmesi, satışı, kiraya verilmesi işleri ile uğraştığını, ayrıca Bilecik’te mermer ocağı işlettiğini, önemli yatırımlar yapan şirketin yerli ve yabancı şirketlerin tekliflerini iptal etmeleri nedeniyle zor durumda kaldığını, iş makinaları ve araçları muhafaza altına alınan, malzemelerine el konulan, işçilerin ücretlerini ödeyemeyen şirketin üretime devam edemeyeceğini, ... isimli firma ile ön anlaşma yapan şirketin çok miktarda hammadde alarak işlediğini, firmanın ürünü almaktan vazgeçmesi nedeniyle mali durumunun bozulduğunu, borca batık hale gelen şirketin mali durumunu düzeltebileceğini, yapılmayı taahhüt ettiği işlerden yıllık 2000 TL. kâr elde edebileceğini ileri sürerek iflasın bir yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Somut olayda davacı şirketin 1.200.000.-TL olan sermayesinin tamamının ödenmediği anlaşılmakta olup iyileşme alınacak sipariş ve elde edilecek kâra dayanmaktadır. Öte yandan bir kısım alacaklılar şirketin borca batık durumda olmadığı yönünde de itirazlarda bulunmuşlardır. Bu durumda mahkeme, öncelikle şirketin ödenmeyen eksik sermayesinin tamamlanıp tamamlanmadığı ve şirkete yeni kaynak temini yönünden davacıdan bilgi alınıp, şirketin aktiflerinin rayiç değerleri itirazlar gözetilerek yeniden saptanıp şirketin borca batık durumda olup olmadığı belirlendikten sonra, alınacak siparişler ile elde edilecek kar ile mali durumun nasıl iyileştirileceğinin konusunda uzman yeni bir bilirkişi kurulundan alınacak rapor ile saptandıktan sonra uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmek gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/398 Esas KARAR NO : 2022/240 DAVA : Şirketin İhyası DAVA TARİHİ : 12/07/2021 KARAR TARİHİ: 09/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin ihyası talep edilen şirketin ortakları olduklarını, şirketin TTK geçici 7.maddesi gereğince terkin edildiğini ancak kendilerine bildirim veya ihtarda bulunulmadığını, şirketin hala üzerinde mal varlığını olduğunu bunların tasfiyesi ile sınırlı ihya kararı verilmesini talep etmiştir. Şirketin sicil dosyası dosya içerisine alınmıştır. Ticaret sicil müdürlüğünden terkin işleminin şirket yetkililerine tebliği hususu sorulmuş alınan cevapta tebligat parçasının bulunamadığı ancak ilgili tebliğin 6 ve 8.maddeleri gereğince yapılan ilanın tebliğ yerine geçtiğinin bildirildiği görülmüştür. Eldeki dava şirketin ihyası talebidir....

                - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin güneş enerjisi alımı, satımı, imalatı, plastik boru imalatı ve satışı yapan bir kuruluş olduğunu, "izboru" olarak marka tescil belgesine sahip olduğunu, 26.11.1996 tarihinde kurulan şirketin 30.04.2007 tarihi itibariyle sermayesinin 1.000.000.-YTL. olduğunu, hammadde yetersizliği, ...’den yapılan ithalat nedeniyle şirketin mali durumunun bozulduğunu, ancak taahhütlerinde ve imalatlarında sorun bulunmadığını, güneş enerjisi sistemine yönelen şirketin "izboru" markası ile PPRC boru üretimine başladığını, işletme sermayesi eksikliği haricinde şirketin sorunu bulunmadığını, 5 adet sözleşme imzalandığını, almış olduğu işlerde nakit sıkıntısı olmayan şirketin, nakdi sermaye ihtiyacı sağlanarak üretime başlanacağını, tüm borçların 4 yılda ödenebileceğini ileri sürerek iflasın 1 yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini talep yetmiştir....

                  - K A R A R - Davacı vekili, Malatya’da 1995 yılında kurulan şirketin muamele merkezinin ...’ya taşındığını, 500.000 YTL sermayesi olan şirketin her türlü inşaat, tadilat ve montaj işleri yaptığını, ...’den ihale alan şirketin inşaat sektöründeki olumsuz gelişme nedeniyle mali durumunun bozulduğunu, borca batık hale gelen şirketin ... Suşehri toplu konutlarının yapım işinin taşeron ... İnşaat Ltd.Şti. ile birlikte üstlendiğini, ayrıca 10.1.2007 tarihinde ... İnşaat A.Ş ile taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, ... Malatya İlköğretim ve Elazığ İlköğretimokulu inşaatlarının 30.1.2007 tarihi itibariyle geçici haliflerine müracaat edildiğini, şirketin işletme sermayesi eksikliği haricinde sorunu bulunmadığını ... sürerek iflasın 1 yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin 1970 yılından beri nakliye ve yolcu taşımacılığı işletmeciliği ile uğraştığını, son zamanlarda yolcu taşıma ücretlerinin düşmesi, hava yolu ulaşımında fiyat indirimlerinin olması, hammadde fiyatlarında artış ve tefecilere olan borçlar nedeniyle şirketin gelir kaybına uğrayarak ödeme güçlüğü içerisine düştüğünü, borca batık durumda bulunan şirketin iyileştirme projesinde öngörülen tedbirler doğrultusunda mali yapısının yeniden ıslahının mümkün olduğunu ileri sürerek müvekkili şirketin iflasının 1 yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, borca batık durumda bulunan şirketin davanın devamı süresince bir kısım borç ödemeleri yaptığını, şirketin kâr elde ettiği ve nakit akışının sağlandığı gerekçesiyle davacı şirketin iflasın 1 yıl süreyle ertelenmesine karar verilmiş, hüküm müdahil Mercedes Benz A.Ş.vekilince temyiz edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu