aksine ihtiyati tedbir konusu menkul ve gayrimenkuller ile hak ve alacakların davalı şirketin demirbaşı olup, dava konusu olduğunu, müvekkilinin dava sonunda haklı çıktığı takdirde alacağını tedbir konulması talep edilenlerden alacağını, davanın konusunun ticari şirketin feshi ve şirketten çıkma payının ödenmesi olmakla birlikte ihtiyati tedbir taleplerinin konusunun da davalı ticari şirkete ait mal ve hakların satılmaması için kayıtları üzerine tedbir konulması istemine ilişkin olduğunu, dava konusu davalı şirketin feshi mümkün olmadığı takdirde çıkma payı kendisine öderek müvekkilinin ortaklıktan çıkması olduğunu, müvekkilinin alacağı çıkma payı karşılığının ödenmesinin istenildiğini, daha önce satış yapılan ortaklık hissesinin karşılığının dahi ödenmediğini, müvekkilinin telefonlarına çıkılmadığını, kendisinin yok sayılarak hakkının zayi edilmek istendiğini, davalı şirket mallarının satılma ihtimali, şirketin genel kurul yapılarak sermaye arttırımı ihtimali gözetilerek mevcut durum...
Mevcut düzenlemeler ve yukarıdaki açıklamalar karşısında somut olaya gelindiğinde, işbu dava davalı anonim şirketin ortağı olan davacının haklı sebebe dayalı olarak anonim şirketin feshi, mümkün olmadığı takdirde anonim şirket ortaklığından çıkma, çıkma payı, kar payı ve şirketten alacak istemine yöneliktir. İlk derece mahkemesince davacı yanın ihtiyati tedbir talebinin ancak uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, tedbir talebine konu taşınır ve taşınmazlar ile hak ve alacakların uyuşmazlık konusu olmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. İhtiyati tedbir talep eden davacı tarafından anonim şirketin feshine ilişkin dava dilekçesindeki iddialara dair haklı sebebin varlığına ilişkin yaklaşık ispat koşulunu sağlayan herhangi bir bilgi ve belge dosyaya ibraz edilmemiştir....
HUKUKİ GEREKÇE Dava, haklı nedene dayalı şirketin fesih ve tasfiyesi, bu talep yerinde görülmediği taktirde ortaklık payının ödenerek ortaklıktan çıkmasına izin verilmesine yöneliktir. 6102 sayılı TTK'nun sona erme sebepleri ve sona ermenin sonuçları başlıklı 636/3.maddesindeki; "Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağın payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir." Çıkma ve çıkarılma başlıklı 638/2.maddesindeki; "Her ortak haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilirler..." hükümlere göre şirketin feshine, bu talep kabul olunmadığı taktirde ise şirketten çıkmaya izin verebilmek için haklı sebeplerin varlığı gerekir....
nun diğer davalı şirkette % 50 oranında ortak ve her ikisinin de yetkili imza sahibi olduğunu, davacının bu güne kadar şirketten para kazanamadığını, diğer davalının şirketi şahıs şirketi gibi yönettiğini, bilgi vermediğini, şirketin üçüncü şahıslara ve kamuya borcu biriken bir şirket haline geldiğini ve günden güne zarar ettiğini, TTK madde 551/2'de sevk olunan haklı sebeplerin oluştuğunu belirterek davacının ortaklıktan çıkma hakkının kabulüne, mümkün olmadığı takdirde davalı şirketin fesih ve tasfiyesi ile tasfiye veya çıkma payının davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiş olup, yargılama sırasında çıkma payına ilişkin talebinden feragat etmiştir. Davalı ..., davanın reddini istemiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme 1. Uyuşmazlık, limited şirketin haklı nedenle feshi olmadığı takdirde ortağın şirketten çıkarılması istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6102 sayılı Kanun'un 636 ncı maddesinin üçüncü fıkrası. 3. Değerlendirme Dava 6102 sayılı Kanun'un 636 ncı maddesine dayalı limited şirketin feshi istemine ilişkindir....
Davaların ve taleplerin kanuni dayanakları; dava tarihlerinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK'nun 551/2. maddesi ile, TTK'nun 543/1. maddesi yollaması ile, TTK'nun 161 ve 162.maddelerinden ibarettir. Mahkememizin 2014/670 Esas, 2018/68 Karar sayılı ilamı ile; asıl davada, davalı şirketin şirket merkezinde ticari bir faaliyetinin bulunmadığı, şirketin yönetim işlerine ilişkin davacı şirket ortağına bilgi verilmediği, davalı şirketin halen faal olmadığı, ticari bir faaliyetinin bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının davalı ... İhr. Tic. San. ltd....
ya ait olduğunu, şirketin kurulmasından bu yana şirket müdürünün sürekli para istediğini ancak ödenen paraların nereye harcandığı konusunda bilgi vermediğini, şirketin kiraları ve masraflarını ödenen paralardan ödenmediğini, buna rağmen sürekli Almanya'da bulunan müvekkillerinden para talep edildiğini, müvekkillerine şirketin yaptığı faaliyetler konusunda hiçbir bilgi verilmediğini, bu sebeplerle davacı müvekkillerinin şirketin feshini talep etmekte haklı olduklarını, fesih taleplerinin mümkün olmadığı takdirde şirketten çıkarılmaları talebi zımmında bu davayı açtıklarını bildirmiş, şirketin fesihine olmadığı takdirde davacıların ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, TTK'nun 636 (3) maddesi uyarınca haklı sebep iddiasıyla davalı şirketin feshi istemine ilişkindir. Ticaret sicil kayıt örneğinden davalı şirketin üç ortaklı olup ortaklarının davacılar ile dava dışı ortak ... oldukları, ...'...
feshi ve çıkma payı alacağına ilişkin davasının özel dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/771 KARAR NO : 2022/378 DAVA :Ortaklıktan Çıkma ve Çıkma Payının Ödenmesi Olmadığı Takdirde ŞirketinFeshi DAVA TARİHİ : 25/12/2020 KARAR TARİHİ : 13/05/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ortaklıktan Çıkma ve Çıkma Payının Ödenmesi Olmadığı Takdirde Şirketin Feshi davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı şirketin % 33 oranında ortağı olduğunu, eski ortaklar ... ve ...'ın şirket ortağı olmayan ...'ı temsil ve ilzama yetkili müdür olarak atadıklarını, ...'ın ...'ın oğlu olduğunu, bahsi geçen iki ortağın İzmir 2. ATM'nin .../... Esas sayılı şirkete kayyım atanması talepli dava sonrasında paylarını ... isimli kişiye devrettiklerini, ...'nun o zamandan beri şirket ortağı olduğunu, ...'ın temsil görevine son verildiğini, ...'...
Ancak, bu nitelikte bir davada davalı şirket ortağına husumet düşmeyeceği gözden kaçırılması doğru olmadığı gibi davacının, dava dilekçesinde çıkma yönünde irade açıklamasında bulunduğu gözetilmek suretiyle TTK’nın 636/3 maddesinde şirketin feshi yerine ortağı şirketten çıkarma ve/veya başkaca kabul edilebilir bir çözüme karar verilebileceği de düzenlenmişken bu konuda neden bu şekilde bir taktir hakkı kullanıldığı gerekçesi ortaya konulmadan doğrudan şirketin fesih ve tasfiyesine hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. 2- Davacı, dava dilekçesinde çıkma ve şirketin fesih ile tasfiyesi dışında davalı şirket adına kayıtlı markanın kendi adına tescilini de talep etmiş olup, bu talep çıkma, fesih ve tasfiye istemlerinden farklı nitelikte olup, mahkemece bu husustaki talebin tasfiye aşamasında ayrıca değerlendirilecek bir talep olarak gözetilmesi ve bu talebe ilişkin olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru görülmemiştir. 3- Kabule göre de taraflar arasında güven ilişkisinin zedelendiği...