Davalı şirketin, davacının ortaklıktan çıkarılmasına bir itirazı olmadığı, davalı şirketin itirazının, davacının çıkma payının davadan önce taşınmaz, araç ve para verilerek ödendiği noktasında olduğu, bu durumda TTK'nın 636/3.maddesinde belirtilen haklı sebeplerin varlığını tartışmaya gerek olmadığı kanaatine varılmıştır. Davalı tarafça, davacının çıkma payının davadan önce taşınmaz, araç ve para verilerek ödendiği savunulmuş ise de davacının davalı şirketteki payına karşılık bir çıkma bedeli ödendiğinin ispat edilemediği görülmüştür. İlk derece mahkemesince depo kararı yerine getirilmediği için şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmiş ise de çıkma payı için depo kararına gerek yoktur....
Kararı, davacı vekili ile davalı şirket vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dava şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda yazılı gerekçeyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davacı dava dilekçesinde, terditli olarak şirketten çıkmasına izin verilmesini ve çıkma payının tahsilini talep etmiş, yargılama sırasında çıkmaya izin verilmesi ve çıkma payına ilişkin taleplerinden vazgeçerek, şirketin fesih ve tasfiyesini istemiştir....
feshi istemi ile ilgili olarak, şirketin dava dışı ortağı ----tarafından aynı istemle dava ikame edildiği ve Mahkememizin----sayılı esasında derdest olduğu belirlenmiştir....
Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; mahkemenin müvekkilinin çıkma payını hesaplayarak buna hükmetmesinin daha adil olacağını, zira dava açarken şirketi temsilcisinin yetkilerinin tedbiren kaldırılıp şirkete kayyum atanmasını istediklerini ancak bunun kabul edilmemesi nedeniyle şirketin aktif varlığının neredeyse tükendiğini, şirketin fesih ve tasfiyesi ile menfaatinin ihlal edildiğini ve vergi borçlarından sorumluluğu doğduğunu, davalı temsilcinin ise hakkında ihtiyati tedbir istenmesi nedeniyle taraf olarak gösterildiğini, bu nedenle bu davalı bakımından kurulan hükmün de doğru olmadığını, dosya kapsamında yapılan çıkma hesabının da doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, limited şirketin haklı nedenle feshi istemine ilişkindir. 2....
Sayılı ilamında; "..Dava, haklı nedenle limited şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Şirketin feshi davasının ortaklık tüzel kişiliğine karşı açılması gerekli ve yeterli olup, şirket ortağına husumet yöneltilmesi doğru değildir. Bu durumda, davalı ortaklara karşı açılan şirketin feshi davasının husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davalı ortaklar aleyhine sonuç doğuracak şekilde karar verilmesi isabetli görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir." şeklinde kabul edildiği anlaşılmıştır. Davacının tasfiye halindeki dava dışı ... Tic. Ltd. Şti.'nin aktif ve pasifleri ile hissesinin gerçek değerinin tespiti ve tasfiyesini (ortaklıktan çıkma veya şirket feshi) talep ettiği, dava dışı ... Tic. Ltd. Şti.'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava TTK 636/3 gereğince limited şirketin fesih ve tasfiyesi, olmadığı taktirde ortaklıktan çıkma istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın limited şirketin fesih ve tasfiyesini gerektirir haklı sebep olgusunun bulunup bulunmadığı, haklı sebep bulunmakta ise istem yerine davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine, davacı ortağın şirketten çıkarılmasına, duruma uygun başka bir çözüme hükmedilip hükmedilmeyeceği noktalarında toplandığı anlaşılmıştır. Dosyanın bilirkişi heyetine tevdii ile uyuşmazlık konularına ilişkin olarak bilirkişi raporu tanziminin istenmesine karar verilmiş olup, Bilirkişi SMMM ... ve Ticaret Hukukçusu Prof. Dr. ...'...
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dava, haklı sebeple şirketten çıkma ve mümkün olmadığı takdirde şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK'nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede; Somut olayda davacı, davalı şirket aleyhine ortaklıktan çıkma ve olmadığı takdirde şirketin fesih ve tasfiyesi istemiyle eldeki davayı açmış, Mehmet Ali Akyol vekili Av....
GEREKÇE: Dava, anonim şirketin haklı sebeple feshi ve tasfiyesi, tasfiye payının ödenmesi, olmadığı takdirde TTK 531 hükmü gereği payının ödenerek davacının haklı sebeple şirketten çıkmasına ilişkindir. Mahkemece, davalı şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin talebin reddine, davacıların ortaklıktan çıkma ve çıkma payı ödenmesine yönelik talepleri bakımından kabulüne, davacıların ortaklıktan çıkmalarına izin verilmesine, çıkma paylarının davacılara ödenmesine karar verilmiştir. Hükmün, davalı şirket ve katılma yoluyla davacılar tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya Dairemizde ön önceleme safhasında bulunduğu aşamada davalı vekilinin 26/09/2023 tarihli dilekçesi ile istinaf talebinden feragat ettiğini bildirmesi üzerine dosya re'sen ele alındı.Feragata ilişkin; HMK 349/2 maddesinde, ''Dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş ve henüz karara bağlanmamış ise başvuru feragat nedeniyle reddolunacağı'' düzenlenmiştir. Feragatin geçerliliği kayıtsız ve şartsız olmasına bağlıdır....
Karşı davanın TTK 636/3 maddesi gereğince şirketin fesih ve tasfiyesi kabul olmadığı takdirde ortaklıktan çıkma talebine ilişkin olduğu ve uyuşmazlığın karşı dava yönünden karşı dava dilekçesinin 5. Sayfasında belirtilen işlemler nedeniyle şirketin feshi sebeplerinin oluşup oluşmadığı ortaklıktan çıkma talebinin yerinde olup olmadığı noktasında toplandığı, 2. Şirketin ekonomik değeri konusunda, B...31.12.2020 tarihli kaydi değer bilançosuna göre; varlıkların borçları karşılama oranı (2.648.469,91 TL2.178.376,22 TL —) 1,21 olarak hesaplanmış olup, varlıkların borçlarını karşılama oranının 1'in üstünde olması sebebiyle davalı şirketin borca batık olmadığı, 3....
Dr. ... tarafından düzenlenen 25/03/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; davalı şirketin ticaret sicil adresinde şirkete ulaşılamadığı, şirket ticari defter ve kayıtlarının incelenemediği, şirketin faal olup olmadığı ve faal ise adresinin belli olmadığı; davacı taraf iddialarının aksinin davalı tarafça ispatlanamadığı, bu nedenlerle davacının haklı sebeple ortaklıktan çıkma koşullarının oluştuğu yönünde görüş bildirilmiştir. Alınan bilirkişi kurulu raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır. Davacı taraf iddiası, alınan ve benimsenen bilirkişi kurulu raporu, toplanıp değerlendirilen tüm delillere göre; davacının davalı şirketin ortağı olduğu, şirket ortakları arasında ortaklığı çekilmez kılacak nitelikte ......