ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/533 KARAR NO : 2021/953 DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) DAVA TARİHİ : 26/08/2021 KARAR TARİHİ : 15/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ------ %50 hissesini devralarak şirket ortağı olduğunu, davalının ----aynı zamanda münferit imza yetkilisi müdürü olduğunu, söz konusu hisseleri devralmadan önce yapılan incelemelerde şirketin iyi durumda, gelişmeye açık bir şirket izlenimi verdiğini, şirket cirosunun davalı tarafından manipüle edilerek şişirildiğini, müvekkilinin satın aldıktan sonraki hızlı düşüş ile farkettiğini ve yanıldığını anladığını, müvekkilinin şirket hakkında gerçeğe aykırı bilgi verilerek zarara uğratıldığını, davalının bankalardan ---- müvekkiline ait çekleri vermeye ikna ettiğini...
nin ortağı olduklarını, şirket ortağı olan...ve ...'ın, şirket hisselerini davalı ...'a noter aracılığı ile devrettiklerini, şirket ana sözleşmesinin şirket hisselerinin devrini yasakladığını, müvekkillerinin açık iradesine rağmen davalı ...'ın ortak olma ısrarını sürdürdüğünü, şirket yönetim kurulunun bir an önce şirket pay sahipliği konusundaki belirsizliğe son vermek için, şirket anasözleşmesinin 6/son maddesi ve TTK'nın 418/4.maddesinin verdiği yetkiyi kullanarak, davalıya devredilen 552 payın yargılama aşamasında belirlenecek rayiç değerinin mahkeme veznesine veya banka hesabına depo edilmesi karşılığında, davacı ortaklara devri için dava açmalarına karar verdiğini, ileri sürerek davalıya devir edilen 552 paydan 138 payın ...'e, 138 payın ...'e, 138 payın ...'a ve 138 payın ...'a devrine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davalı müvekkilinin ... ve ...'...
in müdür olarak atandığı, dava tarihi itibariyle davacı şirketin yetkili temsilcisinin ise... olduğu, dava konusu yapılan 15.01.2009 tanzim, 15.01.2010 vade tarihli 135.000,00 TL bedelli senedin ise alacaklısının ..., borçlularının ise davacı şirket, davalı ... ve dava dışı şirket ortakları ... ve ... ile davacı şirketin yeni yetkilisi ve ortağı... olduğu, davacı şirket tarafından davalı aleyhine cumhuriyet savcılığına yapılan şikayet sonucunda takipsizlik kararı verildiği ve kararın kesinleştiği, dava konusu senetin alacaklı tarafından takip konusu yapıldığı ve dosya borcunun davacı şirket tarafından ödendiği, her ne kadar davacı tarafça senedin müdürlükten ayrıldıktan sonra davalı tarafından sahte olarak düzenlendiği iddia edilmiş ise de, senedin altında davacı şirket dışında davalı ve dava dışı şirket ortakları ve şirketin yeni yetkilisi...'...
Şirket ortağı, ortağı olduğu şirket tüzel kişiliğinden ayrı bir kişiliğe sahip olup, TMK anlamında gerçek kişi olduğundan şirkete göre 3. kişi sayılır. TTK'nun yukarıda açıklanan maddeleri uyarınca şirket ortakları, şirket sözleşmesiyle koymayı taahhüt ettiği sermayeden dolayı şirkete karşı borçlu olduklarından ve borçlu şirketin, şirket ortağındaki sermaye alacağının haczine engel yasal bir düzenleme de bulunmadığından sermaye alacağının haczi mümkündür. Kaldı ki, borçlu şirketin, 3. kişi şirket ortağı nezdinde sermaye borcu dışında tamamen özel hukuktan kaynaklanan ve paraya çerilmesi mümkün, İİK'nun 89. maddesi kapsamında haczedilebilecek nitelikte başkaca hak ve alacaklarının bulunabileceği de kuşkusuzdur....
Bu haczin şirket pay defterine işlenmesi zorunludur;ancak haciz, şirket pay defterine işlenmemiş olsa bile şirkete tebliğ tarihinde yapılmış sayılır. 6102 sayılı TTK'nun 133. maddesinin ikinci bendine göre gönderme yapılan İİK'nun 94/1. maddesine göre anonim şirket payının haczi, alacaklıların borçlu şirket ortağının şirket payı ve hissesini haciz talebine ilişkin olup, doğrudan anonim şirketin borcundan dolayı ortakların pay ve hisselerinin haczi mümkün değildir.O halde mahkemece, borçlu şirketin isteminin kabulü ile usule uygun olmayan icra müdürlüğünün 10.11.2014 ve 14.01.2015 tarihli haciz işlemlerinin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Şirket ortağı, ortağı olduğu şirket tüzel kişiliğinden ayrı bir kişiliğe sahip olup, TMK anlamında gerçek kişi olduğundan, şirkete göre üçüncü kişi sayılır. TTK'nun yukarıda açıklanan maddeleri uyarınca şirket ortakları, şirket sözleşmesiyle koymayı taahhüt ettiği sermayeden dolayı şirkete karşı borçlu olduklarından ve borçlu şirketin, şirket ortağındaki sermaye alacağının haczine engel yasal bir düzenleme de bulunmadığından sermaye alacağının haczi mümkündür. Kaldı ki, borçlu şirketin, 3. kişi şirket ortağı nezdinde sermaye borcu dışında tamamen özel hukuktan kaynaklanan ve paraya çevrilmesi mümkün, İİK'nun 89. maddesi kapsamında haczedilebilecek nitelikte başkaca hak ve alacaklarının bulunabileceği de kuşkusuzdur....
nun şirket hesaplarından çeşitli miktarlarda para çekerek kendi menfaatlerine kullandıkları, bu suretle sanıkların şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda; sanık ...'nun diğer şirket ortağı olan katılan ile arasındaki ilişkinin hizmet ilişkisi değil ortaklık ilişkisi olduğu, yetkili ortak olan sanığın şirket hesabından para çekip kullanması durumunun suç konusu olamayacağı, bu durumun taraflar arasında hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğu ve sanık ...'nun şirket hesabından para çektiğine dair delil bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanıklar hakkında üzerlerine atılı suçtan kurulan beraat hükümlerinde isabetsizlik görülmemiştir....
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu ödeme emri içeriği vergi borçlarının tahsili için asıl borçlu şirket adına düzenlenen ... tarih ve ...takip numaralı ödeme emrinin "..." ve şirket müdürü ...'...
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu ödeme emri içeriği vergi borçlarının tahsili için asıl borçlu şirket adına düzenlenen ... tarih ve ... takip numaralı ödeme emrinin "..." ve şirket müdürü ...'...
çok sayıda ödeme emri tebliğ edildiğinden, taraflarınca sözlü olarak mutabık olunan anlaşma uyarınca hiç vakit kaybedilmeden davalar açıldığını, vergi daireleri nezdinde veri işlemleri takibi yapıldığını, dava dilekçesi ekinde sunulan, borçlu şirket vekili -------- gönderilen ve bilgi kısmında şirket kanuni temsilcileri ile müvekkili şirket ortaklarından -----bulunduğu mailler incelendiğinde, ------- itibariyle tebliğ edilen ödeme emirlerinin kendileriyle paylaşılmaya başlandığı, dava açılmasının, gerekli işlemlerin yapılmasının talep edildiğinin görüleceğini, yargılama süreci ve vergi daireleri nezdindeki işlemler devam ederken danışmanlık sözleşmesi hazırlandığını, taraflarınca hazırlanan taslak sözleşme ------- borçlu şirket vekili mail adresine gönderildiğini, borçlu şirket vekili tarafından şirket kanuni temsilcisi de bilgi kısmına eklenerek maile cevap verildiğini, mail ekinde üzerinde değişiklik yapılan -----sunulduğunu, aynı dönemde borçlu şirket vekili ile müvekkil şirket ortağı...