Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın sorumluluğu, 1.283,88-TL ile sınırlı) 67,21-TL BSMV (davalı ...'ın sorumluluğu 64,19-TL ile sınırlı ), 1291***378 nolu tek hesap (KMH)yönünden 8.264,15-TL asıl alacak 994,77-TL işlemiş faiz (davalı ...'ın sorumluluğu 903,96-TL ile sınırlı) , 49,74-TL BSMV (davalı ...'ın sorumluluğu ile 45,20-TL ile sınırlı) üzerinden davalı şirket yönünden toplam 19.770,36-TL, davalı ... yönünden toplam 19.611,71-TL alacağının bulunduğunu..." belirttiği görülmüştür. DEĞERLENDİRME: Davacı tarafça davalı şirket lehine kullandırılan, diğer davalının müşterek ve müteselsil kefili olduğu ticari Kredi Sözleşmesi uyarınca ticari kredi ile sözleşme uyarınca açılan KMH hesabından kaynaklı borcun ödenmemesi üzerine yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali talep edilmiş, davalılar tarafından cevap verilmemesi davanın inkarı olarak değerlendirilmiş olup; Davacı banka ile davalı şirket arasında arasında 16.02.2018 tarihinde 100.000 00 TL limitli GKS imzalandığı, davalı ...'...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava; yöneticinin sorumluluğu nedeni ile açılan alacak davasıdır. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. 6102 sayılı TTK. 644 atfı ile limited şirketlerde de uygulanan yöneticilerin sorumluluğuna ilişkin TTK. 553/1 maddesine göre, yöneticiler kanundan ve esas sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri taktirde; hem şirkete, hem pay sahiplerine hemde şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludur. Aynı yasanın TTK.555/1 maddesine göre şirketin uğradığı zararın tazminini şirket ve her bir pay sahibinin isteyebileceği, ancak pay sahiplerinin tazminatın ancak şirket adına ödenmesini isteyebilecekleri düzenlenmiştir. Bu düzenleme kuşkusuz ortaklığın doğrudan, ortağın da dolaylı zarara uğraması haline ilişkindir....

      Taraflar arasındaki şirket yöneticisinin sorumluluğu davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın bir kısım davalılar tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, esas hakkında yeniden hüküm kurulması suretiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin murisinin Teknik Doğrama...Ltd. Şti.'...

        GEREKÇE: Dava anonim şirket yöneticisinin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir....

          GEREKÇE : Dava anonim şirket yöneticisinin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir....

          Şirket yöneticisinin ortaklığa verdiği zarar, şirket ortaklarının dolaylı zararı olarak sonuç doğurur. Limited şirketlerde TTK'nın 644. maddesinin yollamasıyla 553. maddesi uyarınca şirket yöneticileri Kanun ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde hem şirkete, hem de pay sahipleri ve şirket alacaklılarına karşı şirkete verdikleri zarar sebebiyle sorumlu olurlar. Ancak TTK'nın 555. maddesi uyarınca şirket pay sahipleri dolaylı zarar nedeniyle açacakları davalarda hükmedilecek tazminatın kendilerine değil ancak ortaklığa verilmesini isteyebilirler. Davacı ile davalının % 50 oranında ortak ve hissedar oldukları dava dışı şirketin 18.04.2004 tarihli karar ile 10 yıl süre ile birlikte, 08.12.2015 tarihinden itibaren münferiden davalı tarafından temsil edildiği sabittir. Davacının azil ve sorumluk iddiaların haklılığının denetlenebilmesi için ticari defterlerin ve şirket kayıt ve belgelerinin incelenmesi gerekir....

            Taraflar arasındaki şirket yöneticisinin sorumluluğu davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü. I. DAVA Davacılar vekili dava dilekçesinde; 31.03.2019 tarihinde yapılan Mahalli İdareler Seçiminden sonra seçilen ... Yönetiminin Karasu Belediyesinin tüm paylarına sahip olduğu şirket Karasu Karsaş İnş. San. Tic....

              in 133.000,00 TL itibari pay değerine herhangi bir itirazda bulunmadığını ve tutanağı imzaladığını, yine aynı tutanakta pay oranı olarak yazılmış bulunan %13,3 orana da itiraz etmediğini, davalı şirket ortağı ve yönetim kurulu üyesi ... ... D ... ile davalı şirket ortağı ve yönetim kurulu başkanı ...'nın yönetim kurulu üyeleri olarak şirkete verdikleri zararlardan TTK kapsamında sorumlu olduklarını, sonuç olarak bahsi geçen 2019/349 sayılı dosyada genel kurul kararının iptaline yönelik talebin reddini, müvekkilinin ortağı olduğu şirket tüzel kişiliğini kasten zarara uğrattıkları sabit olan şirket ortağı ve şirket yöneticisi olan davalılardan kasıtlarıyla şirketi uğratmış oldukları zarardan şimdilik 1.000,00 TL'nin müşterek ve müteselsil olarak tahsilini talep etmiştir. 2. Davacı vekili 05/10/2021 tarihli talep açıklama dilekçesi ile; sermaye artırımının davalının ve şirket ortağı ve aynı zamanda o dönem yönetim kurulu başkanı olan ...'...

                Dava, limited şirket yöneticisinin sorumluluğuna ilişkin olup davalının, davacı şirket müdürü olarak görev yaptığı 02.08.2004 -14.08.2006 tarihler arasında davacı şirket adına ... Belediyesi’nden 5 adet taşınmazı 275.000,00 TL bedel karşılığında satın alarak 10.07.2003 tarihinde şirket defterlerine kaydetmek suretiyle giriş bedelinin aktifleştiği, satış bedelinin şirket kasasından ödendiği daha sonra davalının şirket adına kayıtlı taşınmazları 17.11.2005 tarihinde dava dışı ... ’ya temlik ettiği; ancak temlik bedellerini şirkete ödemediği zimmetinde tuttuğu anlaşılmaktadır. Taşınmazların ... ’ya temlik edildiği tarih itibariyle davalının şirket yöneticisi olarak şirkete ait taşınmazların satışından elde edilen bedellerin şirkete aktarılmaması yöneticinin sorumluluğunda olduğundan yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir....

                  İcra Müdürlüğü'nün 2010/16766 esas sayılı dosyası ile 16.12.2010 tarihinde takibe geçtiği ve şirket merkezinde bulunan ürünler ile şirkete ait aracı haczettirdiğini, oysa bu kişinin şirketten herhangi bir alacağının bulunmadığını, bu kişi ile şirket arasında herhangi bir ticari işlem yapılmadığını, şirketin temsilcisi olan davalının şirketi borçlandırıcı işlemleri bilerek yaptığını, TTK'nın 543/1. maddesi atfı gereğince TTK'nın 161. maddesine göre şirket müdürü davalı ...’ın şirket müdürlüğü görevinden azlini, müvekkilinin şirket müdürü olarak atanmasını talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu