Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, 1)İİK’nın 333/a maddesine aykırılıktan kurulan hükme yönelik yapılan incelemede; Sanığa isnat edilen İİK’nın 333/a maddesinde düzenlenen “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi gerekmekte olup, öncelikle borçlu şirketin bağlı bulunduğu vergi dairesinden öğrenilerek muhasebecisi veya şirket ortaklarından gerektiğinde zabıta marifetiyle ticari defterlerin temin edilerek, takibin kesinleştiği tarih olan 17.01.2012 tarihi itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olup olmadığının tespiti için borçlu şirket defter ve belgeleri ile banka hesapları üzerinde karşılaştırılmalı olarak bilirkişi...

    ortağı yapılmasının mümkün bulunmadığını, şirket yönetim kurulu üyelerinin yürütülen bu faaliyetler nedeniyle defalarca yargılandıklarını ve mahkum edildiklerini, yapılan bu yargılamalar neticesinde şirket defterlerinde bulunan kayıtların gerçeği yansıtmadığının tespit edildiğini, TTK'nın 336. maddesi uyarınca davalı ...'...

      Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Sanığın yetkilisi olduğu borçlu şirket hakkındaki icra takibine ihtiyati haciz kararı ile başlandığı ve bu karar uyarınca yapılan haciz işlemleri sırasında, şirket yetkilisi sanığın işleyecek sürelerden feragat ettiği ve takibin kesinleştirilmesini istediği ancak bu aşamaya kadar henüz ödeme emrinin tebliğ edilmediğinin anlaşılması karşısında, İİK'nın 20. maddesi uyarınca sanığın anılan beyanının hüküm ifade etmeyeceği ve dolayısıyla şirket hakkındaki takibin kesinleşmemesi nedeniyle sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, Kabule göre de, 1- Sanığa isnat edilen İİK’nın 333/a maddesinde düzenlenen “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim...

        ./06/2015 gün ve 2015/7706 - 2015/8613 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı Bankanın müşterisi olduğunu, müvekkilinin çalışanı olan dava dışı ... tarafından müvekkili şirket yöneticisinin imzası taklit edilmek suretiyle davalı Bankadan kredi kullanıldığını, bu kredilerin çalışan ... tarafından zimmete geçirildiğini, davalı bankanın gerekli dikkat ve özeni göstermemesi nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek, 95.150,00 TL’nin temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

          Davacı yan, davadışı şirket müdürlüğünden 2003 tarihinde azledildiğini, daha sonra davadışı şirkete ait 2005 yılında keşide edilen iki ayrı çekin karşılıksız çıkması nedeniyle davalı bankanın şirket yöneticisi olarak kendisini bildirmesi üzerine gıyabında para cezasına mahkum olduğunu, para cezasının hapse çevrilmesi sonucu yakalanma ve gözaltına alınması sonucunda, zorunlu olarak para cezalarını ödemek zorunda kaldığını, uğradığı maddi ve manevi zararın davalıların gerekli dikkat ve özeni göstermemesinden kaynaklandığını ileri sürmekte, davalı yan ise diğer savunmaları yanında, şirket yöneticisinin değiştiğinin kendilerine bildirilmediğini, bu nedenle davacının zararından sorumlu olmadıklarını savunmaktadır. Davacının, 2005 yılında keşide edilen çeklerin keşidecisi davadışı şirketin müdürlük görevinden 27.8.2003 tarihinde azledildiği, bu tarihten sonra şirket müdürü olarak bir başka kişinin atandığı vakıası taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir....

            , böylece davacının şirket yöneticisinin bilgisi dahilinde işlem yaptığı anlaşılmakla feshin haklı nedenle olmadığı kanatine varılmıştır....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/267 Esas KARAR NO: 2021/361 DAVA: Adi Ortaklık yöneticisinin temsil yetkisinin kaldırılması ve Yönetici kayyumu atanması DAVA TARİHİ : 12/04/2021 KARAR TARİHİ: 26/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan Adi Ortaklık yöneticisinin temsil yetkisinin kaldırılması ve Yönetici kayyumu atanması davasının yapılan ön incelemesi sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili ihtiyati tedbir talepli sunduğu dilekçesinde özetle; müvekkili -------olup ----- şirketlerinden biri olduğunu, ---- kapsamında yemek hizmetleri sözleşmeleri imzaladığını, ---- açılan ihalelere her bir projeye ayrı olarak ve sadece o ihale kapsamında adi ortaklık sözleşmesi imzalayarak ihalelere girdiğini, ihalelerde pilot ortağın müvekkili şirket olduğunu, ----yatırılması gibi hususların müvekkilinin sorumluluğunda olduğunu, davalılardan ----- imzalanan proje gerçekleştirme amaçlı üç adet adi ortaklık sözleşmesi bulunduğunu, bu üç adi ortaklığın adresinin müvekkili şirket olan ----adresi...

              Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı-3.kişi ... tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Davacı alacaklı, üçüncü kişi şirket ile borçlu şirket arasında organik bağ bulunduğunu, her iki şirketin bir birinin devamı olduğunu, haciz mahallinde borçlu şirket yöneticisinin hazır bulunduğunu ve borçlu şirkete ait evrak ele geçirildiğini, üçüncü kişi şirket yetkilisi Muhammet'in 3.kişi şirket kuruluna kadar borçlu şirket çalışanı olduğunu açıklayarak davanın kabulü ile üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                T.C kimlik numaralı ...' ın denetçi kayyım olarak atanmasına, davalı şirket yöneticisinin kararlarının denetçi kayyımının onayına tabi tutulmasına, kayyıma yapacağı iş ve mesai karşılığında aylık 1.500,00 TL ücret takdirine, kayyımlık ücretinin davalı şirket aktifinden karşılanmasına, kayyımca her ay şirket ile ilgili rapor düzenlenmesine ve mahkememize sunulmasına..." karar verilmiştir. İTİRAZ: Davalılar vekili 28/10/2021 tarihli dilekçesiyle özetle; mahkemenin vermiş olduğu denetçi ara kararının hatalı olduğunu, atanan kayyıma davalı şirket yöneticisinin kararlarının denetçi kayyımın onayına tabi tutulmasına şeklinde karar verildiğini, bu hususun denetçi kayyımlıkla çeliştiğini, ayrıca denetçi kayyıma ödenen giderin davayı açan tarafça karşılanması gerektiğini, denetçi kayyım için verilen ücretin de fahiş olduğundan bahisle maddi hataların giderilmesini mahkeme aksi kanaatte olursa dilekçenin istinaf başvuru dilekçesi olarak nazara alınmasını talep etmiştir....

                  ın sorumluluğu ıslah beyan dilekçesi dikkate alınarak 1.506.727,85-TL ile sınırlı olmak üzere ve bu miktar esas alınmak üzere), miktarının % 20'sine isabet eden icra inkar tazminatının tek olarak -tahsilde tekerrür olmamak üzere- davalılardan tahsili ile davalı şirket aleyhine isabet eden icra inkar tazminatı 371.345,57-TL, davalı ... aleyhine isabet eden icra inkar tazminatı 301.345,57-TL ile sınırlı olmak üzere davacıya verilmesine, 4-... 10. İcra Müdürlüğünün ... E.sayılı takip dosyasına istinaden olmak üzere ve dava açıldığı 23/01/2018 tarihinden sonra ve 20/04/2018 tarihinde davalı şirket tarafından davacıya ödendiği ispatlanan 350.000,00-TL ödeme miktarının, ... 10 . İcra Müdürlüğünün ... E.sayılı takip dosyasında sadece davalı ......

                    UYAP Entegrasyonu