Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a da husumet yöneltilemeyeceğini, TTK'nin 405. maddesi gereğince anonim şirket ortaklarının sermaye olarak şirkete verdiklerini geri isteyemeyeceklerini, müvekkili şirketlerin tasfiye halinde olmadıklarını,1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalı ...Ş adlı şirketten 30.855 Euro bedelle bu şirketin davalı ... ....İht. Paz.ve Tic. A.Ş adlı şirketteki bir kısım hisselerini satın aldığı, ancak şirket muhasebe kayıtlarında davacının söz konusu şirkete para ödediğine ilişkin bir kayda rastlanılmadığı, taraflar arasında hukuki sonuç doğuracak biçimde sahih bir ortaklık ilişkisinin mevcut olmadığı, somut olayda para toplama amacının güdüldüğü, davacının zararından davalı şirket ve şirket yöneticisinin de haksız fiil hükümleri uyarınca müştereken ve müteselsilen sorumluluklarının bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, davacıyla davalı ... .......

    tekrar aynı konuyu gündeme getirdiğini, bu pozisyonu kabul etmezse işten çıkartılacağı söylendiğinden yöneticisinin baskı ve tehdidi ile yeni görevi kabul ettiği, 09.09.2019 tarihinde yeni lokasyonda göreve başladığı, Ekim ayı ara performans değerlendirmesinde yöneticisinin olumlu görüş bildirdiğini, tüm görevlerini eksiksiz yaptığını, buna rağmen 19.12.2019 günü son yöneticisi tarafından çağırılarak işten çıkartıldığını ve ertesi gün İK ile görüşeceğinin bildirildiğini, görüştüğünde şirket küçülmeye gittiği için kendisini seçtiklerinin ifade edildiğini, ikale sözleşmesi imzalanması teklifini reddettiğini, haklı fesih sebebi yaratmak adına savunma istendiğini ve 27.12.2019 tarihinde iş akdinin sona erdirildiğini, fesih tarihindeki net maaşının 7.000- TL, brüt maaşının 10.700- TL olduğunu, feshin son çare olması ilkesine uygun davranılmadığını, fesih dışında hiçbir çözüm önerisi sunulmadığını, arabuluculuk aşamasında da anlaşma sağlanamadığını belirterek Feshin gecersizliğinin tesniti ile...

    Örneğin, ortakların kâr payı dağıtımı konusunda ya da şirket yöneticisinin sorumluluğu konusunda ortaya çıkacak uyuşmazlıkların tahkim yoluyla çözümleneceğine dair tüm ortakların anlaşma yapmaları mümkündür. Nitekim, TTK'nın 561. maddesinin gerekçesinde, sorumluluk davalarının tahkime elverişli olduğu açıkça benimsenmiştir. Bu bağlamda, somut olayda olduğu gibi, şirket ortakları, şirket yöneticisinin yönetim görevini esas sözleşme ve yasaya uygun yerine getirmediği iddiasıyla açılacak davaların hakemde görüleceğine dair anlaşma yapabilirler. Buna engel bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Diğer bir deyişle, eldeki dava şirket yöneticisinin azline ilişkin olup TTK'nın 630/2. maddesi gereğince, her ortak haklı sebeplerin varlığında yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebilir. Buradaki mahkeme kavramına, hakem de dahil kabul edilmelidir....

    DAVA KONUSU : Şirket Yöneticisinin Azli ve Tazminat KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

    ait bir yetki olduğu, dava tarihinden sonra yapılan genel kurul toplantılarında şirket kar payının dağıtılmasına karar verildiği, anılan kararın iptali için davacının iptal davası açması nedeniyle bu iddiaya bağlı olarak şirket yöneticisinin temsil yetkisinin sınırlandırılmasının söz konusu olamayacağı, ayrıca, davalı yöneticiye ödenen müdürlük maaşının genel kurul kararıyla sağlandığı ve bu konunun da davacı tarafından açılan davada ihtilaf konusu olduğu, dolayısıyla bu iddialarla ilgili genel kurul kararları alınıp, daha sonra da bunların iptali için davalar açılmış olduğundan, bu sebeplere bağlı olarak yöneticinin temsil yetkisinin sınırlandırılamayacağı, davacı boşanma protokolünden kaynaklanan maaş ödemesinin de yapılmadığını ileri sürmekte ise de, 25/07/2007 ve 19/10/2007 tarihli protokollerin davacı ile davalı arasında düzenlenip boşanma kararının fer'i niteliğinde olduğu, şirketin işbu sözleşmelerin tarafı olmaması sebebiyle şirket tüzel kişiliğine herhangi bir borç ve mükellefiyet...

      Geri çevirme sonrası gelen evraklardan, yapılan zabıta araştırma neticesi bir kısım daire sakinlerine ait iletişim bilgilerinin Mahkemeye bildirildiği, Takbis malvarlığı kaydı sorgulama çıktılarının dosya arasına alındığı, davalı Apartmana ait tapu kayıtlarının getirtildiği, davacı vekilinin yazılı beyanı doğrultusunda davalı Apartmanın Yöneticisi olduğu belirtilen şahsa gerekçeli kararın tebliğ edildiği ancak her türlü şüpheden uzak bir biçimde Apartman Yöneticisinin usulüne uygun tespit edilemediği anlaşılmakla; davalı apartmanda görev yapan yöneticilerin görev tarihleri, mevcut olan eldeki karar defterleri davalı apartman yönetiminden sorularak ve yapılacak zabıta araştırması ile Apartman Yöneticisinin kim olduğu hususu araştırılarak alınacak yazı cevapları doğrultusunda tespit olunan Apartman Yöneticisine, Apartman Yöneticisinin belirlenememesi halinde tüm kat maliklerinin mernis sisteminde kayıtlı adreslerinin belirlenmesiyle bu adreslere gerekçeli karar tebliğ edilerek temyiz süresi...

        Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava dilekçesinde, davacının.....maliki olduğunu, işhanı yöneticisinin ... olduğunu, genel kurul yapmadan işhanının bodrum katını ve arka bahçesini, işhanının yan tarafında bulunan davalı.........

          nın 405. maddesi gereğince anonim şirket ortaklarının sermaye olarak şirkete verdiklerini geri isteyemeyeceklerini, müvekkili şirketin tasfiye halinde olmadığını, zamanaşımı süresinin dolduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ile davalı şirket arasında geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığı, somut olayda para toplama amacının güdüldüğü, davalıların bu durumu bilip birlikte hareket ettikleri, davacının zararında davalı şirket ve şirket yöneticisinin haksız fiil hükümleri uyarınca müştereken ve müteselsilen sorumluluklarının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacı ile davalı şirket arasında geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine, bu nedenle 93.000 EURO'nun dava tarihi olan .../04/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir....

            Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, üçüncü kişi konumunda olan davalı ....nin ortağı ve yöneticisinin borçlu şirket ortaklarının oğlu olması nedeniyle borçlu davalı Şirketin mali durumu ile alacaklıları ızrar kastını bilen veya bilmesi gereken kişilerden olduğunun anlaşılmasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalı .... vekili- nin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 152,84 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ...'den alınmasına 1.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, üçüncü kişi konumunda olan davalı ....nin ortağı ve yöneticisinin borçlu şirket ortaklarının oğlu olması nedeniyle borçlu davalı Şirketin mali durumu ile alacaklıları ızrar kastını bilen veya bilmesi gereken kişilerden olduğunun anlaşılmasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalı .... vekili- nin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 152,84 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ...'den alınmasına 1.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu