Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tasarrufun İptali ile Terekeye İade-Tenkis Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm muris muvazaasına dayanan tasarrufun iptal edilerek paranın terekeye iadesi, olmadığında miras nedeniyle alacak-tenkis istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 17.07.2014 tarihli 2014/2 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 17.11.2014 (Pzt.)...

    Terekeye dahil bir taşınmaz hakkında bir mirasçı, diğer mirasçılar aleyhine tek başına miras payı oranında adına tescil istemi ile dava açabilirse de, 3. kişiye karşı miras payının adına tescili istemiyle dava açması hukuken mümkün değildir. Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların tereke malları üzerinde belli pay veya payları olmayıp, haklarının terekenin tamamını kapsadığı, TMK'nın 702. maddesine göre topluluk devam ettiği sürece tasarrufi işlemlerde tüm ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerektiği açıktır. Mirasçılardan birinin terekeye karşı 3. kişi konumunda olan birisi aleyhine kendi payı hakkında açtığı dava, diğer mirasçıların paylarını kapsamadığından ve aynı zamanda onlar adına açılmadığından, davaya diğer mirasçıların katılması (icazet vermesi) veya terekeye temsilci atanması suretiyle devam edilmesine olanak yoktur....

      teşkili sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi, miras payının adına tescilini talep etmesi halinde ise iştirak halinde mülkiyette mirasçılardan birinin kendi adına tescil isteyemeyeceği hususu dikkate alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği” gereğine değinilmiştir....

        Davacı ... ve arkadaşları, irsen intikal, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, taşınmazın 2/3 payının tapu kaydının iptali ve miras payları oranında adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar ..., ..., ... ve ..., dava konusu taşınmazı, murisleri ... ile ... ve...'nun birlikte satın aldıklarını ve İsmail'in payını murislerine sattığını iddia ederek, taşınmazın 2/3 payının tapu kaydının iptaliyle murisleri ... mirasçıları adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Açıklanan haliyle davacıların, elbirliği mülkiyetine konu kök muris ... Kalemoğlu terekesi adına dava açtıklarının kabulü gerekir....

          Noterliğinin 16/12/20216 tarih 27840 yevmiye numaralı mirasçılık belgesine göre muris T11'ın 19/05/2007 tarihinde vefatı ile terekesi 28 pay kabul edilerek 7 payının Hatice Karaman'a, 3'er payının T5, T7, T1, T9, T6, T7 ve T4'ya aidiyetine karar verilmiştir. TMK'nun 640. maddesine göre "Birden çok mirasçı bulunması halinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir.Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. Mirasçılardan birinin istemi üzerine sulh mahkemesi, miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atayabilir. Mirasçılardan her biri, terekedeki hakların korunmasını isteyebilir. Sağlanan korumadan mirasçıların hepsi yararlanır." Mirasçılar arasında uyuşmazlık olsa da olmasa da terekeye temsilci atanması istenebilir....

          ya ait olduğu ve mirasının paylaşılmadığı iddialarına dayanılarak, taşınmazların terekeye döndürülmesi istemiyle açılan tapu iptal ve tescil davasıdır. Bu tür davalarda, mirasçının, mirasçı olmayan üçüncü kişiler aleyhine, miras payının adına tescili istemiyle dava açması mümkün değil ise de, kayıt maliki olan mirasçı ya da mirasçılar aleyhine, kendi miras ./... 2013/2768 - 4133 Sayfa: 2 payının adına tescili istemiyle tek başına dava açmasına usulen bir engel bulunmamaktadır. Diğer taraftan, bir mirasçı ya da üçüncü kişi aleyhine, taşınmazın terekeye döndürülmesi istemiyle açılacak davalarda ise mirasçılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır....

            Davacı ... ve ..., miras yoluyla gelen hakka dayanarak taşınmazların 1/5 payının tapu iptali ve adlarına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile çekişmeli 123 ada 14 ve 128 ada 16 parsel sayılı taşınmazın 1/5 payının davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar ... ve ... adına, 4/5 payının davalı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, davacılar ... ve ..., çekişmeli taşınmazların kök muris ... 'a ait olduğu ve mirasının paylaşılmadığını ileri sürerek, taşınmazların 1/5 payının adlarına tescili istemiyle dava açmışlar ve mahkemece davacıların talebi doğrultusunda karar verilmiştir....

              a satılıp devredilmesi ve davacının da seçimlik hakkını kullanarak davasını terekeye göre üçüncü kişi durumunda bulunan ...'ya karşı tapu iptali ve tescil olarak devam ettirmesi nedeniyle dava bu aşamadan sonra terekeye göre üçüncü kişiye karşı yürüyen bir dava niteliğini almıştır. Başka bir ifadeyle, başlangıçta mevcut olan aktif dava ehliyeti, taşınmazın terekeye göre üçüncü kişi konumundaki şahsa satılması ve davanın da bu şahsa yöneltilmesiyle birlikte ortadan kalkmıştır. HMK'nın 115/3. maddesi gereğince, dava koşullarının davanın başından itibaren yargılamanın sonuna kadar hatta karar kesinleşinceye kadar mevcut olmaları zorunlu olduğundan, böyle bir durumda, yargılamaya devam edilebilmesi için murisin diğer mirasçılarının davaya katılımının sağlanması, muvafakatlerinin alınması ya da terekeye temsilci atanması gerekmektedir. Hal böyle olunca, davacı tarafa muris ...'...

                Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/69 Esas sayılı dosyasının 24.05.2012 tarihli duruşmasında davacı vekiline dava konusu taşınmazın terekeye iadesi için dava açıldığı anlaşılmakla, diğer mirasçılardan vekaletname sunmak ya da TMK 640. md gereğince terekeye temsilci tayini için dava açıp dosya numarasını bildirmek üzere iki haftalık kesin süre verilmiştir. Bu durumda mirasçı olmayan 3. kişi ...’e karşı dava konusu taşınmazların mirasçılık belgesindeki paylar oranında tüm mirasçılar adına tescili talebi ile dava açıldığı ve ilgili mahkeme tarafından da terekeye temsilci atanması yönünde ara karar kurulduğu anlaşılmakla araştırma yapılarak davacının talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, isteğin reddi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 13.03.2019 oybirliğiyle karar verildi....

                  ile davalı ...’a karşı açılan yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve terekeye iade isteğine ilişkin olduğu, davacı tarafa, muris ...'in miras şirketine temsilci tayini için dava açmak üzere süre verildiği, davanın derdest olduğu ve eldeki temyize konu davanın sonucunu beklediği anlaşılmıştır. Dosyada mevcut veraset ilamına göre muris ...’in mirasçılarının, ..., ..., isimli kişiler olduğu anlaşılmıştır. .. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/417 Esas sayılı dosyasında devam etmekte olan tapu iptali ve tescil davasında taraflarının tamamı mirasçı olmadığından ve 7 nolu parseldeki 4 nolu bağımsız bölümün tapusunun iptali ile terekeye iadesi talep edildiğinden bu kişilere karşı açılacak olan davada mirasçıların tümünün davaya katılmaları yahut terekeye temsilci tayini gerekmektedir. Mahkemece bu husus gözardı edilerek yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu