Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Koltuk Teks.İnş.Nak.Truzim İhracaat İthalat San.Tic.Ltd.Şti'nin ortaklarından olan davacı , diğer ortakların dava dışı şirketi zarara uğrattığı, şirketi zarara uğratacak işlemler yapıldığı, şirket alacaklarının kendi hesaplarına geçirildiği, kendisine kar payının ödenmediği belirterek şirketteki kar payının ödenmesi amacıyla açılan davanın şirkete karşı açılması gerekirken ortaklara karşı açılmış olması nedeniyle davanın HMK 114 ve 115/2 maddesi uyarınca pasif husumet nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir....

    nın ... isimli kişiden davalı şirketin hisselerini devraldığını, ödenen anapara ve fazin ödenmesi için davalı şirkete gönderilen ihtara, murisin şirket ortağı olduğundan bahisle cevap verildiğini, anonim şirketlerin gücünü ve sermayesini ortaklarından alan, bu sermaye ile ticari faaliyetlerini yürüten ticari kuruluşlar olduklarını, şirket ortaklığının belli bir süreyle sınırlandırılamayacağını, anonim şirketlere egemen olan temel ilkelerin başında sermayenin korunması ilkesinin yer aldığını, sermayenin korunmasına yönelik emredici hükümler getirildiğini, TTK'nın 405. maddesi uyarınca pay sahiplerinin sermaye olarak şirkete verdiklerini geri isteyemeyeceklerini, davalı şirketin müvekkillerinin murisinin parasını alıp kullanmasına rağmen uzun süredir kâr payı vermemesinin iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı şirkete yatırılan 10.000 TL anaparanın ve faizinin, olmadığı kâr payının yatırılış tarihinden itibaren yasal faizi...

      Davalılar ..., ... ve ... vekili, müteveffa ... ile davacıların murisi arasında şirket paylarının devrine ilişkin yazılı bir anlaşma bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar vekili, müvekkillerine davacıların murisi tarafından yapılmış bir ödemenin olmadığını, şirket payının devrine ilişkin bir işlemin yapılmadığını, davacıların tüm iddialarının asılsız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil ... ve müşterekleri ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Sivrice Asliye Hukuk Mahkkemesinden verilen 28.11.2007 gün ve 27/62 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece, iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi olan terekede, davacıların tüm mirasçılar katılmaksızın veya terekeye temsilci tayin edilmeksizin kendi başlarına hareket ederek miras payları oranında iptal ve tescil istemelerinin mümkün olmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmiştir. Elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda mirasçıların birbiri aleyhine tek başına miras payının iptaline ilişkin dava açmaları mümkün olup oybirliği aranmaz (HGK.23.10.1996 tarih, 1996/7-522 Esas, 1996/713 Karar)....

          ye ait olduğunu, ölümü ile miras payı oranında kendisine intikal ettiğini ileri sürerek, miras payının adına tescili istemiyle ... terekesine göre üçüncü kişi olan tespit maliki ...'ye husumet yönelterek dava açmış olup, bir mirasçının terekeye ait bir mal, hak veya alacaktan yalnızca kendi payına düşen kısım için dava açması halinde, el birliği mülkiyeti hükümlerine tabi payı üzerinde tek başına tasarrufta bulunmak yetkisi bulunmadığından davanın reddi gerekeceği açıklanarak, kök muris ...'nin, davacı dışında başka mirasçılarının da bulunduğu ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2014/9 Esas, 2014/4 Karar sayılı veraset ilamından anlaşıldığına göre çekişmeli 139 ada 95 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesinin usulsüz olduğuna" değinilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden paydaş olduğu 33215 ada 1 ve 1904 ada 9 parsel sayılı taşınmazlardaki payının, dava dışı oğlu Kazım tarafından hileli yollarla alınan vekaletname kullanılmak suretiyle, vekil oğlunun eşi olan davalıya satış yoluyla temlik edildiğini, satışların karşılığı olarak bedel ödenmediğini ileri sürerek, tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı, bedellerin ödendiğini belirterek davanın redddini savunmuştur....

              Yine dosyada alınan değer hesabına ilişkin ilk bilirkişi raporunda şirketin taşınmazlar haricinde mallarının rayiç değerleri üzerinden hesaplama yapıldığında şirket değeri 4.811.367,65 TL, bu tutar içindeki davalı-karşı davada davacı T.. G..'in payının ise 240.568,38 TL olduğu belirlenmişken, sonrasında taşınmazların değeri de tespit edildikten sonra davalı-karşı davada davacı T.. G..'in hisse değerinin dava tarihi itibariyle 214.183,74 TL olduğu bildirilmiş, mahkemece de 214.219,75 TL ortaklık payının tahsiline hükmedilmiştir. Bu durumda, şirket malvarlıklarının değerleri ve ortaklık payına ilişkin bilirkişi raporlarının uyumlu olduğu söylenemez. Ortaklık payının, şirketin faaliyet konusu da gözetilerek alanında uzman bilirkişi kurulundan, karar tarihine en yakın rayiç değer verilerine göre şirketin reel özvarlığı hususunda rapor alınıp saptandıktan sonra hüküm altına alınması gerekir. Bu suretle mahkemece, davalı-karşı davada davacı T.. G..'...

                Eldeki dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuki nedenlerine dayalı olarak terekeye döndürülme, olmazsa tenkis isteğiyle açılmış olup; Adli Tıp Kurumu raporuna göre mirasbırakanın işlem tarihinde hukuki ehliyeti haiz olduğu saptanmış; Mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda, ehliyetsizlik iddiası yönünden davanın reddine, muris muvazaası yönünden yapılan inceleme neticesinde ise, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu benimsenmek suretiyle muris muvazaası yönünden davanın kabulü ile dava konusu 1928 parsel sayılı taşınmazın tevhidi ile oluşan 199 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 40843/77158 payının tapu kaydının iptali ile mirasçılar adına tesciline karar verilmiştir. Davacı, terekeye döndürülme isteğiyle açtığı eldeki davayı, miras payına hasretmemiş; Mahkemece de, bütün mirasçılar adına tescil hükmü kurulmuştur....

                Kişilere satılmaması ve devredilmemesi için teminatsız olarak tedbir kararı verilmesine, esas sermaye payının gerçek değerine uygun bir şekilde hesaplanarak ödenmesi ve dava süresince ------şirket adına yapılan ve yapılacak işlerden Türk Ticaret Kanunu'nun 638.maddesi uyarınca hak ve borçlarının dondurulması ve yine davacı vekil edenin dava süresince meydana gelecek olan borçlardan dolayı teminat altına alınmasını, müvekkilinin davalı şirketten çıkmasına, ayrılma akçesinin esas sermaye payının gerçek değerine uyacak şekilde hesaplanarak müvekkiline ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

                  DAVA : Ticari Şirket (Ortaklık Kar Payının Tespitine İlişkin) İSTİNAF KARARININ KARAR TARİHİ : 31/05/2023 YAZIM TARİHİ : 05/06/2023 Davacı tarafından davalı aleyhine Konya ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ......

                    UYAP Entegrasyonu