. - DAVA : Şirket Ortağı Olmadığının Tespiti ve Alacak İSTİNAF KARARININ KARAR TARİHİ : 24/09/2021 YAZIM TARİHİ : 28/09/2021 Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye . Ticaret Mahkemesi'nin ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 04/07/2018 NUMARASI : 2018/41 ESAS 2018/450 KARAR DAVA KONUSU : Şirket Ortağı Olunmadığının Tespiti ve Alacak KARAR : Taraflar arasındaki şirket ortağı olunmadığının tespiti ve alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davacının davalı şirket ortağı olmadığının tespitine, alacak talebinin reddine yönelik olarak verilen hükme karşı taraf vekillerince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin yatırılan paraların istenildiği her an geri ödeneceği garantisi ile davalı tarafa DM cinsinden yüklü miktarda para yatırdığını, ancak talep etmesine rağmen yatırdığı parayı geri alamadığını ileri sürerek, haksız fiil hükümleri gereğince şimdilik 20.000,00 TL'nin dava tarihden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı, bunların kötüniyetli el ve işbirliği içinde olduğunu iddia etmektedir.Davalı ... tarafından şirket adına yapılan temlikler de 12.11.2002 tarihinde yapıldığına dair tarih bulunmaktadır.Ciroya tarih atılması mutad ve uygulamada görülen bir şey değildir.Davalı ... alacağının neden kaynaklandığına dair somut bir iddia ileri sürüp delil de getirmemiştir.Öyle olunca tarihin sıf cirolara ğeçerlilik sağlanmak amacıyla 4.6.2003 protokol tarihinden önceki bir tarih atıldığı kanısını uyandırmaktadır.Hal böyle olunca davalı A.... ile Kızı davalı ... nin kötüniyetli oldukları, el ve işbirliği içinde bulunduklarının kabulü gerekir.Davalı A.... şirket ortağı ve yöneticisi olarak bu ciroyu yaptığına göre sorumluluğu vardır.Yukarıda açıklanan nedenlerle Davalılar A.... ,... ve ... İnşaat Koll.Şti hakkında davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken , yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
de aşan sürelerle fazla mesai de yapmak suretiyle, ayda 30 gün üzerinden günlük 3 öğün yemek yardımı ve kendine tahsis edilen araçlardan da gidiş geliş yardımı alarak, en son asgari ücretin 6,24 katı olan 2250 $ ve ilaveten pirim karşılığı, hizmet akdine dayalı çalıştırılan müvekkilinin, 2014 yılı Şubat, Mart ve Nisan ayına ait hak edilen maaş ve primleri ile tüm döneme ait hak edilen tatil ve fazla mesai alacaklarının ve de şirket nam ve hesabına yapılan bir kısım masrafları karşılığının, tam olarak ödenmeden, haksız bildirimsiz iş akdinin feshi sebebiyle; fazlaya dair hakları saklı tutularak, kısmı alacak davası olarak ileri sürülen, ücret alacak bedeli olarak 6.000,00 TL, pirim alacak bedeli olarak 3.000,00 TL., kıdem tazminat alacak bedeli olarak 500,00 TL., ihbar tazminat alacak bedeli olarak 2.500,00 TL, yıllık izin ücret alacak bedeli olarak 15.000,00 Tl, belirsiz alacak davası olarak ileri sürülmüş, fazla mesai alacak bedeli olarak 250,00 TL , hafta tatil alacak bedeli olarak...
Takip dayanağı senedin incelenmesinde; ... uluslar arası Nakliyat Ticaret Limited şirketi tarafından düzenlenmiş bono olduğu, keşide ve vade tarihinin 15/04/2013 olduğu, lehTARIN...Ticaret Limited şirketi olduğu, kefil olarak ...'in yer aldığı anlaşılmıştır. DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava kefil tarafından ödenmek zorunda kalan senet borcunun rücusu için başlatılan icra takibinden dolayı borlu olmadığının tespiti davasıdır. Davacı icraya konulan senedi keşide eden ... uluslar arası Nakliyat Ticaret Limited şirketi şirketin eski ortağı olduğunu, senedin şirket adına düzenlendiğini, kendisinin senedi imzalamadığını senetten dolayı borçlu olmadığını, senet bedelini ödeyen kefilin kendisine rücu hakkının olmadığını belirtmektedir. Dosya kapsamına giren icra dosyalarının incelenmesinde ; Senet bedelini ödeyen kefilin, senedi keşide eden şirketin eski ortağı olan davacı hakkında takip yaptığı anlaşılmıştır. Takibe konu senedin şirket adına keşide edildiği, ...'...
Ayrıca devir sözleşmesinde, ek ödeme ve yan edim yükümlülükleri; rekabet yasağı ağırlaştırılmış veya tüm ortakları kapsayacak biçimde genişletilmiş ise, bu husus, önerilmeye muhatap olma, önalım, geri alım ve alım hakları ile sözleşme cezasına ilişkin koşullara da belirtilir. 2) Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun onayı şarttır. Devir bu onayla geçerli olur. TTK.MADDE 598- (1) Esas sermaye paylarının geçişlerinin tescil edilmesi için, şirket müdürleri tarafından ticaret siciline başvurulur. (2) Başvurunun otuz gün içinde yapılmaması hâlinde, ayrılan ortak, adının bu paylarla ilgili olarak silinmesi için ticaret siciline başvurabilir. Bunun üzerine sicil müdürü, şirkete, iktisap edenin adının bildirilmesi için süre verir. " ibaresinin bulunduğunu, müvekkilinin şirket ortağı olmadığının tespiti ile hisse devrinin TSM'ne bildirilmesi talebiyle iş bu davayı ikame zarureti hasıl olduğunu belirtmiş , davacının......
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle, limited şirket hissesinin devri nedeniyle ortaklık sıfatının noterden yapılan hisse devir tarihi itibariyle sona erdiğinin tespiti istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş; bu karara karşı davacı asil tarafından yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacı, dava dışı şirketteki hisselerini noterden diğer şirket ortağına satıp devrettiğini, ancak devrin ticaret sicile işletilmemesi nedeniyle şirket ortağı olarak göründüğünü, bu nedenle bazı hukuki sorunlara maruz kaldığını, şirket hisselerini devrederek dava dışı şirkette bağı kalmadığından, şirket ortağı olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.TTK'nın 595. maddesinde limited şirket hisse devrinin ne şekilde gerçekleşeceği hüküm...
-TL. tutarlı iki adet çeke dayalı olarak davalı yanca müvekkili ve dava dışı keşideci şirket aleyhine takip başlatılmış ise de, bu çeklerin davalı şirket cirosuyla müvekkiline intikal ettikten sonra müvekkilince tekrar ciro edilerek davalıya teslim edildiğini, böylece geriye doğru ciro sonucu müvekkilinin davalıya karşı alacak ve borçluluk sıfatlarının birleştiğini, böylece çekler nedeniyle müvekkilinin bir sorumluluğunun bulunmadığını belirterek borçlu olmadığının tespitine, % 40 oranında tazminatın davalıdan tahsilini istemiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2016/457 Esas KARAR NO: 2021/404 DAVA : Ticari Şirket (Sermaye Koyma Borcuna İlişkin) DAVA TARİHİ: 15/04/2016 KARAR TARİHİ : 08/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Sermaye Koyma Borcuna İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların aralarında --------altında ----- olarak belirlendiğini, şirket ana sözleşmesinin ------- taraflarca imza altına alındığı ve şirket faaliyetlerine başlandığını, şirket ana sözleşmesinde de açıkça görüleceği gibi şirket sermayesinin ---- olarak belirlendiğini ve taraflarca hisse bedelinin ---- ödenmek üzere taahhüt yapıldığını, geçen ------ zarfında davalı tarafın sermaye koyma borcunu yerine getirmediğini, ayrıca davalı tarafın taahhüt ve yükümlülüklerini yerine getirmemesinden ötürü alacaklıların yasal işlem başlattığını, kira borçlarından ötürü gayrimenkul sahibinin ---- dosyası ile --- tutarında İcra takibi başlattığını, ----...
Ayrıca Limited Şirketlerde şirket ortağının şirket tüzel kişiliğine sermaye koyma borcu olması ve şirket tüzel kişiliğinin şirket ortağında mal hak ve alacağının bulunması halinde şirketin alacaklıları tarafından İİK mad. 89 uyarınca bu alacak kalemlerinin haczinin mümkün olduğu, şirket ortağının şirket tüzel kişiliğine karşı üçüncü kişi konumunda olduğu, bu durumda haciz ihbarnamesinin şirket ortağına da gönderilebileceği anlaşılmıştır. Dosyadaki verilere göre davacının borçlu şirket ortağı olması dava dışı şirkete sermaye koyma borcunun bulunması ve davacının davalı şirkete herhangi bir borcunun olmadığı yönünde iddiasını ispatlar delillerin tespit edilememesi nedeni ile davacı tarafın üçüncü haciz ihbarnamesi nedeni ile borçlu olmadığının tespiti isteminin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur....