E) Gerekçe: Somut olayda davacı, dava konusu senedin işe girerken boş olarak ve teminat amacıyla düzenlenip işveren vekili olarak hareket eden ...’a verdiğini, Ahmet’in gayrı resmî şirket ortağı olduğunu ileri sürmüş ve kanıt olarak da tanık beyanına dayanmıştır. Mahkemece, ilgili şirketin ticaret sicil kayıtları getirtilmiş ve SGK kayıtları araştırılarak davalı ...’in olay tarihinde şirket ortağı veya işveren vekili olmadığı gerekçesi ile davacı tanıkları dinlenilmeden görevsizlik kararı verilmiştir. Dairemiz incelemesinden bozma yoluyla geçen Mersin 3. İş Mahkemesi’nin 2012/672 esas sayılı emsal dosyasında mahkemece verilen görevsizlik kararı, “...’ın işyeri ile ilgisinin araştırılması, şirket ortağı olup, olmadığının tespit edilmesi, şirketle bağlantısının olması durumunda iş mahkemesinin görevli olacağı, aksi hâlde genel mahkemenin görevli olacağı” gerekçesi ile bozulmuştur....
E) Gerekçe: Somut olayda davacı, dava konusu senedin işe girerken boş olarak ve teminat amacıyla düzenlenip işveren vekili olarak hareket eden ...’a verdiğini, Ahmet’in gayrı resmî şirket ortağı olduğunu ileri sürmüş ve kanıt olarak da tanık beyanına dayanmıştır. Mahkemece, ilgili şirketin ticaret sicil kayıtları getirtilmiş ve SGK kayıtları araştırılarak davalı ...’in olay tarihinde şirket ortağı veya işveren vekili olmadığı gerekçesi ile davacı tanıkları dinlenilmeden görevsizlik kararı verilmiştir. Dairemiz incelemesinden bozma yoluyla geçen .... İş Mahkemesi’nin 2012/672 esas sayılı emsal dosyasında mahkemece verilen görevsizlik kararı, “...’ın işyeri ile ilgisinin araştırılması, şirket ortağı olup, olmadığının tespit edilmesi, şirketle bağlantısının olması durumunda iş mahkemesinin görevli olacağı, aksi hâlde genel mahkemenin görevli olacağı” gerekçesi ile bozulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Sahte fatura düzenleme HÜKÜMLER : Mahkumiyet Sanıklar hakkında “2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarından açılan kamu davasında; sanık ...’ın savunmasında, ... isimli muhasebecinin yanında çaycı olarak çalıştığını, bu kişinin sigorta yaptıracağını söyleyerek kendisini notere götürdüğünü, şirket ortağı olduğundan ve şirket adına düzenlenen belgelerden haberinin olmadığını beyan etmesi, sanık ...’ın savunmasında, eczacı kalfası olduğunu, ...’nın teklifini kabul ettiğini, şirket ortağı olduğundan haberinin olmadığını, hiçbir belgede imzasının bulunmadığını beyan etmesi, Mersin .......
asıllarının dosyada mevcut olması ve şirket kuruluşundan sonraki bir kısım yoklama tutanaklarında sanığın imzasının bulunması ve ...ve şirketin diğer ortağı olan ...’nin tanık sıfatıyla dinlenmemiş olması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, 2009 ve 2010 takvim yıllarında düzenlenen faturaların sanık tarafından bizzat düzenlenmemiş olduğu kabul edilse bile cezaevinde bulunduğu tarih itibarıyla şirketin faaliyeti nedeniyle kazanç elde edip etmediğinin ve sahte fatura düzenleme fiiline iştirakinin bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla; a)Dosya arasında bulunan 2008 takvim yılına ait suça konu fatura asıllarının ve yoklama tutanaklarının sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını ...’ya ve/veya ...’ye ait olduğunu söylemesi halinde; ...’nın ve ...’nin CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmeleri ve faturalar kendilerine gösterilerek faturalardaki...
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece davalı şirketin 7194 sayılı Kanun'un 41. maddesi ile eklenen geçici 4. maddesindeki ortaklıklardan olduğu ve bu nedenle bir takım listelerde ismi geçen davacı müvekkilinin davalı şirket ile ortaklık ilişkisi kurduğundan mahkemece verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, yüklü miktarda parasından olan ve hiçbir şekilde şirket ortağı yapılmayan müvekkilinin şirket ortağı olmadığının tespit edilmesi ve yatırdığı paraların geri verilmesi gerektiğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; şirket ortağı olunmadığının tespiti ve alacak istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır....
olduğu, tarafların ortak olduğu şirketin bir sermaye şirketi olduğu, şirket adına yapılacak olan harcamaları diğer ortağın ödeme yükümlülüğünün olmadığı, aynı zamanda dava dışı şirketin ----- tarihinde tasfiyeye girdiği, davacı şirket ortağının gerek şirketin tasfiyesinden sonra gerek öncesinde yapmış olduğu harcamaların dava dışı tüzel kişi sermaye --------- ait olduğu, davacının şirket ortağı davalı adına yaptığı bir harcamaya rastlanmadığı, iş bu davada davacının davalıdan isteyebileceği bir alacağın bulunmadığı belirtilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 17/11/2021 NUMARASI : 2021/161 Esas 2021/729 Karar DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVA : Şirket Ortağı Olmadığının Tespiti DAVA TARİHİ : 18/03/2021 KARAR TARİHİ : 15/02/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/02/2023 Taraflar arasındaki şirket ortağı olmadığının tespiti istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili .... A.Ş.’nin ortağı iken hissesini ... isimli kişiye sattığını, anılan Şirketin ticaret ünvanının ......
Söz konusu hükümler doğrultusunda, şirket ortakları yönünden Bağ-Kur kapsamında sigortalı sayılabilmek için limited şirket ortağı olmak yeterli olup şirketin vergi kaydının sona ermesinin bir önemi bulunmamaktadır. Somut olayda, davacının şirket ortaklığı devam ettiği sürece Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul edilmesi ve 01/02/2004 tarihinden itibaren SGDP kesilmesi şeklinde gerçekleşen Kurum işleminin doğru olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıya yükletilmesine 10/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Şirketinin ortağı olan sanık ...'ın katılana, aralarındaki ticari ilişkiye istinaden suça konu çeki, şirket ortaklığı ve şirketi temsil yetkisi bulunmadığı halde şirketinin yetkili ortağı ...'...
Nakde çevrilen teminat mektubu miktarından mahkemece kabul edilen eksik iş miktarı düşüldüğünde istirdat istemi yönünden kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak kalan miktar yönünden borçlu olmadığının tespiti istemi sürdürüldüğüne göre, mahkemece KDV dahil edilmek suretiyle davacı şirketin borçlu olmadığının tespiti istemi yönünden karar verilmesi gerekirken, KDV ayrılarak kalan miktar yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi ve taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi olup, özel hukuk hükümlerinin uygulanması gerektiği gözden kaçırılarak, KDV miktarı yönünden yargı yolu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. 3-Davanın kabul edilen kısmına göre peşin yatırılan 6.093,10 TL harcın mahsubu ile kalan harcın davalıdan tahsiline hazineye irad kaydına karar verilmiştir....